Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(16)
(İbraniler 7:26-28, 8:1-2)
27/1/2019
İstanbul/Konstantinopolis Başpiskoposu Aziz Altınağızlı Yuhanna’nın bayramı vesilesiyle, bugün Eçilerin Mektuplarından okunan pasajda, İsa Mesih’in Başrahipliğini anlatıyor.
Elçi Pavlus o dönemde Kudüs’de yaşayan Yahudi Hristiyanlarına yazıyor ve onlara Harun’un ve onun haleflerinin rahipliğinin geçici olduğunu anlamalarına yardım etmek istiyor. Rab İsa Mesih, Tanrı’nın Oğlu, dünyaya geldiğinden, Başrahip olarak Eski Ahit’in rahipliğinden çok daha üstün olan yeni bir rahiplik başlattı. Bunu doğrulamak için Elçi Pavlus aşağıdaki karşılaştırmaları yapar:
– Yahudi Başrahipler, günahkâr insanlar olduklarından, önce kendi kişisel günahları için kurbanlar sunmak, ardından halkın günahları için kurbanlar sunmak zorunda kalıyorlardı (bkz. Ayet 27). Ancak İsa Mesih Kutsal, masum, lekelenmemiş ve günahla ilişkisi olmayandır (ayet 26’ya bakınız). Bu yüzden, Başrahip olarak, diğerleri gibi, kendi günahları için sunular sunma ihtiyacı duymaz, çünkü hiç günahı yoktur.
– İbrani başrahipleri, kendi günahlarının ve Yahudilerin affedilmesi için sık sık kurbanlar sunarlardı, ancak İsa Mesih yalnızca bir kez kurban sundu. Rabbimiz, Kendisini Golgota tepesinde çarmıha gerilerek kendini kurban etti; Kendini feda etti- ” dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!” (Yuhanna 1:29) – ve kendini kurban olarak sundu aynı Başrahibin sunduğu kurban gibi. Mesih’in bu eşsiz fedakarlığı, dünyadaki bütün insanları, tüm nesiller boyunca, dünyanın sonuna kadar kurtarabilen sonsuz ve evrensel bir güce sahiptir. “Çünkü kutsal kılınanları tek bir sunuyla sonsuza dek yetkinliğe erdirmiştir.” (İbraniler 10:14). İsa’nın Golgota’daki bu fedakarlığı, Kutsal Efkaristiya’nın yapıldığı her Kutsal Ayin’de mevcuttur ve hissedilir. Kutsal Sunak üzerinde, cemaat uğruna Rabbimiz İsa Mesih, günahlarımızın affedilmesi ve hepimizin kurtuluşu için kendisini feda eder. Herubim ilahisinde okunan dua şunu ifade eder: «Sen hem sunan hem de sunulan, kabul kılan ve bölüştürülensin, ey Mesih Allah’ımız, Sana yücelik sunuyoruz, ezeli Baban’la ve çok kutsal yaşam veren Ruhunla ve şimdi ve her zaman ve sonsuzluklar boyunca. Amin.»
-Son olarak, Musa’nın Yasası, bir gün ölecek olan insanların makama yerleştirilmesiyle ilgili kusurlu başrahipleri vardı. Ancak, İsa’ya Tanrı tarafından “Sonsuza dek Rahipsin” dendi (İbraniler 7:21). Ölümsüz olduğu için, “Sonsuza dek sürer, değişmez bir rahipliği var” (İbraniler 7:24). Ve bu rolde Mesih’in işlevinin üstünlüğünü kanıtlamak için, Pavlus şu sözlerle bitirir: “Göklerde, Yüce Olan’ın tahtının sağında oturan, kutsal yerde, insanın değil, Rab’bin kurduğu asıl tapınma çadırında görev yapan böyle bir Başrahipimiz vardır. (İbraniler 8:1-2)
Gördüğümüz gibi, Elçi Pavlus’un ilk önce Musa Yasası’na bağlı kalan Hristiyanlara yazdıkları bizim için de büyük önem taşıyor. Yaşamlarımızda ne olursa olsun, Cennette, kendi insan doğamızı “giyen”, sevgiyle bizi gözlemleyen ve kurtuluşumuz için Baba Tanrı’yla temasta bulunan ebedi Başrahip İsa’mız var. Ihtiyacımız ne olursa olsun O’nun sevgisinin bildiği bir şekilde bizi duyacağı ve destekleyeceği kesinliği ile O’na güverek sığınabiliriz
Kardeşlerim, Pavlus’un ilham verici sözleriyle sözümüzü bitirelim: “Gökleri aşmış olan büyük başkâhinimiz Tanrı’nın Oğlu İsa varken, açıkça benimsediğimiz inanca sımsıkı sarılalım. Çünkü zayıflıklarımızda bize yakınlık duyamayan değil, tersine, her alanda bizim gibi sınanmış, yine de günah işlememiş bir başkâhinimiz vardır. Bu nedenle merhamete ermek ve gerektiğinde bize yardım edecek lütfa kavuşmak için Tanrı’nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşalım.”(İbraniler 4: 14-16). Amin.