/ Pazar Vaazlarι / Kralın oğlu için hazırladığı düğün şöleni

Kralın oğlu için hazırladığı düğün şöleni

Kralın oğlu için hazırladığı düğün şöleni

Bugün Atalar Pazarı. Rabbimizin insan bedeninde dünyaya geldiği büyük ve kutsal Doğuş  Bayramı’na yaklaşırken, Kilisemiz, İncil’in en öğretici benzetmelerinden birini hafızamıza getirmeyi uygun görüyor. Adamın biri, büyük bir ziyafet vermeye ve birçok insanı misafir olarak bu kutlamaya davet etmeye karar verdi. Her şey en mükemmel biçimde organize edilmiş, davetler hazırlanmış ve günler öncesinden alıcılara teslim edilmişti. Kim böyle bir davet almak istemez ki? O halde, kim böyle bir cömert ev sahibinin misafirlerine imrenmez ve onların yerinde olmayı istemez? Ancak, belirlenen saat geldiğinde ve yemek hazır olduğunda o adam, enfes yemeklerin tadına baksınlar ve şölene katılsınlar  diye hizmetçisini, bizzat evine kabul etmeyi beklediği davetlilere haber vermesi için gönderdi. Ama çok garip bir şey yaşandı. Ev sahibinin davetlileri çeşitli bahaneler öne sürerek kimisi kibar bir şekilde kimisi de kaba bir şekilde ziyafete katılmayı ve ev sahibine gereken hürmeti sunmayı reddederek hizmetçiyi geri çevirdiler.

Üzerinde düşünülmemiş bir red

Ziyafete davet edilenler ev sahibinin davetini ilk başta kabul etmek zorunda değillerdi. Dahası, çeşitli yükümlülükleri onlar için daha çok önem arz ediyordu. Ancak daveti geri çeviren bu kişiler, kendi özel işlerini bu şölen atmosferinden daha acil gördüklerini ve bu kadar cömert bir davet hazırlayan ev sahibini hor gördüklerini en açık şekilde göstermiş oldular. Davetiye kendilerine uzunca bir zaman önce ulaştığından, programlarını buna göre oluşturup uygun zamanı düzenleyebilir, sorumluluklarını yerine getirebilirlerdi, böylece kendilerini bekleyen büyük kutlamaya katılmalarına neden olacak bir engel de bulunmazdı. Ancak bunun yerine, kendi düzenlerini bozmamak için ev sahibini görmezden gelmeyi ve ona hakaret etmeyi seçtiler. Kardeşlerim, bizi Ebedi Krallığının şölenine davet eden cömert ev sahibi Tanrı’nın bizzat kendisidir. Ancak çoğu zaman, kendimizce makul ve akla yatkın, farklı farklı bahaneler üreterek daveti geri çeviriyoruz. Ne yazık ki, davetini herhangi bir yaşamsal kaygıdan ve dünyevi meşguliyetten kıyaslanamayacak kadar daha önemli görmüyoruz. Tanrı’yı gündelik yaşamımızdan çıkartarak ve tüm sevgisiyle bizlere sunduğu kurtuluşun büyük armağanını umursamayarak, önceliklerimizi tersine bir şekilde sıraya koyduk. Tanrısız, O’nun bizlere hediye ettiği yaşamdan uzak yaşamayı tercih ederek, kendimizi mutsuzluğa mahkum ediyoruz ve varlığımızı sonsuz bir cehenneme çeviriyoruz.

“Çağrılanlar çok, ama seçilenler azdır” (Matta 22,14).

İnsan, ne yazık ki, çoğu zaman insanın Tanrı’ya ihtiyacı olduğu konusunda bilinçlenmemiş ve Tanrı’nın insana ihtiyacı varmış düşüncesinde yaşıyor gibi görünüyor. Tanrı’nın Krallığı zaten bir gerçeklik ve O’nun gelişi bizim tutumlarımızdan bağımsızdır.  Koşullar ne olursa olsun, ev sahibinin büyük ziyafeti verilecek. Başlangıçta buna yanıt vermekte gecikenler ve başarısız olanlar bulunsa dahi, hiçbir zaman onların yeri boş kalmayacaktır. Daha öncesinde davetin kriterlerini karşılamamış olsalar bile, Tanrı’nın sevgisine isteyerek yanıt verecek ve yüce lütufa layık olabilecek kimseler tarafından o boş yerler mutlaka doldurulacaktır. Onlar bu büyük ziyafete katılmak için büyük bir iştah duyarlarken, onun değerini tam olarak anlarlar ve bunu hak ettiklerinden dolayı değil ama Tanrı’nın lütfuna göre sonsuz merhametiyle davet edildiklerinin bilincindedirler.

Arhimandrit A.A. Foni Kiriou (Rab’bin Sesi) 50 numaralı broşüründen alıntılanarak tercüme edilmiştir. 11 Aralık 2022

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kralın oğlu için hazırladığı düğün şöleni