Mesih kanının gücü
Altιnağιzlι Yuhanna’nın vaazlarından
Mesih kanının gücünü öğrenmek ister misin? Eski Ahit’in sayfalarını karıştırarak şeklini anımsayalım. “Bir yaşındaki bir kuzuyu kurban edin, der Musa, ve kanı ile kapıları işaretleyin” (Çıkış 12, 5). Neler söylüyorsun, Musa? Bir kuzunun kanı us sahibi insanı nasıl kurtarabilir? Pek tabii, yanıtlar gibi oluyor Musa, kan olduğu için değil de Rabbin kanını simgelediğinden. Düşman, kapıda eski simgenin kanı yerine, inanç sahiplerinin dudaklarında, Mesih tapınağının kapısında yeni gerçeğin canlı ve şanlı kanını görürse, eskiden yaptığını da aşarak zarar vermeden geçecektir.
Bu kanın gücünü daha derin şekilde anlamak istiyorsan, nereden akmaya başladığını ve hangi kaynaktan fışkırdığını düşün. Çarmıhta akıtıldı ve Rabbin böğründen fışkırdı. Halen çarmıhta asılı kalmış ölü Mesih’e bir asker yaklaştı diye anlatır İncil ve bir mızrak darbesi ile böğrünü deldi: su ve kan aktı. Biri vaftizin simgesi, diğeri de Efkaristiya’ nın. Asker böğrü deldi: bir hazineyi keşfettiğim ve mutluluk içinde görkemli servetler bulduğum kutsal tapınağı açtı. Kuzu için de aynı şey oldu: İbraniler kurbanı kestiler, ben ise o kurbanın ürünü olan kurtuluştan yararlanıyorum.
“Böğründen hemen kan ve su aktı” (bk. Yuh. 19,34). Azizim, bu gizi böyle kolayca geçme. Sana açıklayacağım başka bir gizemli anlam var. O suyun ve o kanın vaftizin ve Efkaristiya’ nın simgeleri olduğunu söyledim. Kilise bu iki kutsal gizemden, Vaftiz ve Efkaristiya sayesinde, Kutsal Ruh’tan edinilen yeniden doğma ve yenilemeden doğmuştur. Vaftizin ve Efkaristiya’ nın simgeleri Mesih’in böğründen çıkmıştır. Demek ki, Adem’in böğründen Havva’nın oluşturulduğu gibi, Mesih kendi böğründen Kilise’yi oluşturmuştur.
Bu yüzdendir ki Musa, ilk insandan söz ettiğinde, “kemiklerimden kemik, etimden et” (Tekvin 2, 23) deyimini kullanıp, bize Rabbin böğrünü işaret ediyor. Nasıl ki Tanrι, Adem’in kaburgasından kadını şekillendirmişse aynı tarzda Mesih Kilise’yi kurabilmek için bize böğrünün suyunu ve kanını vermiştir. Ve nasıl ki Adem uyumakta iken Tanrι böğrüne dokunduysa, aynı şekilde Mesih, ölümün uykusunda bize kanı ve suyu vermiştir.
Mesih’in Gelin’ini kendisine nasıl bağladığını, bizi ne gibi bir gıda ile beslediğini gördü. Kanı sayesinde doğuyoruz, kanı ile yaşamımızı besliyoruz. Nasıl ki kadın çocuğunu kendi sütü ile besliyorsa, Mesih de yeniden canlandırdıklarını kendi kanı ile aynı şekilde ve sürekli olarak besliyor.
Kaynak: Meryemana.net