4 Kasım Kutsal Babamız Büyük İyoannikos, Olimpos Dağı Keşişi
Bitinya’da (günümüz Güney Marmara ve Batı Karadeniz bölgesi) çiftçi bir aileye doğdu. Domuz çobanı olarak çalıştı, daha sonra İmparatorluk ordusunda görev aldı. Bulgarlara karşı savaştaki üstün hizmetleri sonucu İmparator 6. Konstantin onu kendi kişisel çalışanı olarak atamak istedi. “Ancak savaşta karşılaştığı katliamlar ve dehşet, ona bu hayatın beyhudeliğini göstermişti. Hizmetinden ayrılmak üzere İmparator’dan izin istedi ve melekler ordusunun saflarında kötülüğe karşı benzeri görülmemiş bir savaş açtı.” (Synaxarion) Sonraki yıllarda bol bol gezdi. Bazen bir münzevi olarak, bazen manastırlarda yaşadı. Birden fazla manastır topluluğu kurdu. Gittiği her yerde dinginlik, yalnızlık ve katı bir çilecilikle yaşadı. Manevi nasihatleri, kehanetleri, bedensel ve ruhsal hastalıkları iyileştirme mucizeleri ve hayvanlarla olan dostluğuyla nam saldı. Bir defasında, Aziz’in mucizelerinden şüphe duyan bir keşiş onunla aynı masada yemek yerken, devasa bir ayı pat diye oturdukları yere geldi. İyoannikos ayıyı yanına çağırdı ve ayı gidip onun ayaklarının yanına kıvrıldı. Daha sonra ayıya korkan misafirinin ayaklarının yanına kıvrılmasını söyledi ve “Hayvanlar yaradılışlarında, Tanrı’nın imgesinde olan insanlara saygıyla bakıyordu ve insanoğlu onlardan korkmuyordu. Şimdi onlardan korkuyoruz çünkü Tanrı’nın buyruklarını çiğnedik. Eğer Rabbimiz İsa’yı sever ve emirlerini yerine getirirsek hiçbir hayvan bize zarar veremez” dedi. Konuştuğu keşiş oradan ahlakı oldukça yükselmiş şekilde ayrıldı.
İyoannikos’un hayatının son dönemlerinde, o yaklaşık 90 yaşlarındayken, İmparator Teofilus ikonalara hürmet konusunda ona fikir danıştı. Aziz’in cevabı anlamlıydı: “Mesih’in, Tanrı’nın Annesi’nin ve azizlerin görüntüsünü onurlandırmayı reddeden bir kişi, başka bakımlardan günahsız bir hayat yaşasa bile, Göklerin Egemenliği’ne giremez.”
Bir defasında İyoannikos, Kilise nizamı hakkında Patrik’e yardımcı olmak üzere Konstantinopolis’e geldi. Geri döndüğünde bir kaç kıskanç keşişin inziva kulübesini yaktığını gördü. Kim olduklarını bilmesine rağmen onlara nezaketle hitap etti ve yangından kurtarmayı başarabildiği bir kaç lokma yiyeceği paylaşmak üzere onları davet etti. İnziva kulübesini yeniden inşa etmeyi denemedi, bunun yerine bu yangını yaklaşmakta olan ölümünün bir işareti olarak yorumladı. Keşiş hayatına ilk adımını attığı Antidion manastırına gitti ve orada ölüm gününü tahmin ettikten sonra huzur içinde uyudu. Ölüm anında Olimpos Dağlı keşişler yerden göğe uzanan ateşten bir sütun gördüler.
Aziz’in kutsal emanetleri pek çok mucizenin kaynağı olmuştur. Kafatası, Athos Dağı’ndaki Pantokrator Manastırı’nda saklanıp onurlandırılmaktadır. Çok yaygın olan “Umudum Baba’dır, sığınağım Oğul’dur, barınağım Kutsal Ruh’dur; Ey Kutsal Üçleme, Sana yücelikler olsun!” duası Aziz İyoannikos’a atfedilmiştir. (846)
Çeviren: Sinan
http://www.abbamoses.com/months/november.html
Apolytikia: Çilekeş. Ton 8.
Sel gibi akan gözyaşlarınla kurak çölü işledin ve derin inleyişlerinle emeklerinin yüz kat meyve vermesini sağladın ve tüm dünyada mucizelerinle parlayarak bir ışık oldun: Saygıdeğer Baba İyoannikos, ruhlarımız kurtulsun diye Mesih Tanrı’ya yalvar.
Kontakion: Çilekeş. Ton 4.
Saygıdeğer İyoannikos, bugün kutsal hatıranla bir araya gelmiş olarak biz tüm inananlar Rabden merhamet bulmak için yalvarıyoruz.