Ruhî dirilişler
Üstatın en çok sayıda ve önemli mucizeleri ahlâka ilişkin olanlardır. Kimi dine karşı ilgisiz, kimi düşünce itibariyle ateist, kimisi de ahlâkî sınır tanımayan pek çok kişi ya Üstatın ölümünden sonraki görünüşleriyle yahut da kitaplarından birini okuduktan sonra ruhen dirilmiş ; bazıları coşkuyla Kiliseye katılmış, bunlardan bazısı da keşiş olmuştur.
Cehalet ve günah içinde yaşayan bir gencin, Üstatın Mektuplarına rastlaması, okuyup derinliğine etkilenmesi ve yaşamını değiştirip keşiş olmak istemesi tesadüf olamaz.
« Şahsen” diyor çok sayıda diğerleri arasından bir genç, “altı yıl öncesine kadar anarşisttim. Küpe takar, uyuşturucu alırdım. Çetemiz üyelerinden birinde Peder Paisios’un bir kitabı vardı. Okumam için bana verdi. Şöyle bir göz atmak için elime aldım ama kitap öylesine ilgimi çekti ki bir gecede bitirdim. O günden bu yana hayatım değişti. »
Atina yöresindeki Ampelokipos bölgesinden Nikolas Yorgi’nin tanıklığı : « 1996 Ekiminin bir Pazar günü, bir arkadaşımla Kareaslı Aziz Yuhanna (İoannis) manastırındaki âyine gittik. Bunu bir yıl önce vefat eden annemi anmak için yapıyordum. Yıllardan beri Kiliseyle ilk temasımdı. İlâhî Âyin bittiğinde manastırın kitaplığına gittik, orada Üstat Paisios hakkında bir kitap gördüm. Daha o anda yüreğim ferahladı. Kitabı alıp eve döner dönmez okumaya koyuldum. Daha genç bir keşişken annesine gönderdiği fotoğrafın arkasındaki şiiri okurken bende bir şeylerin değiştiğini hissettim. Hıçkırarak ağlamaya başladım, kalbim yumuşadı, gözyaşlarımın arasında “Tanrım” diyordum, “yardım et bana, Üstat Paisios’un da şefaatiyle keşiş olayım !” Bunu eskiden hiç düşünmemiştim, birdenbire oldu. (mucizeye bakın ki bugün keşişliğe hazırlanıyorum !)
Kitabı okurken, bir ara zaman ve mekân kavramlarını kaybettim ve aziz Üstat Paisios’u merhume annemi elinden tutarken gördüm. Aklım karışmıştı çünkü her şey gerçek hayattaki gibiydi. Olayı, basiret sahibi bir üstata anlattım, yaşadığımın gerçek bir görüm olduğu, şeytanî bir hayal olmadığı konusunda bana teminat verdi. Ondan sonra her Pazar ve bayram günü kiliseye gitmeye başladım. 1996 Doğuş Bayramından kısa zaman önce, hayatımda ilk defa günah çıkardım ve ruhum büyük bir sevinçle şenlendi. Böylesine bir neşe hiç duymamıştım. Gerçekten, ruh huzuru sadece Mesih’te.
Mayıs 2002’de Tanrı beni Panaguda’ya saygı sunmak için gitmeye lâyık gördü. Orada kaldığım sürece zaman zaman güzel bir koku duyuyordum ; dışarıda, avludayken de bu böyleydi.
Yüksek rütbeli bir subay eski Elen paganizmi yanlısıydı, üstelik birliğinde bunun propagandasını da yapıyordu. Peder Paisios hakkında bir kitap okumasıyla birlikte gönlündeki Olimpos ilâhları devrili verdi ve gerçek Tanrı’ya iman etti. O da şimdi sık sık Üstatın kabrini ziyaret ederek saygısını sunuyor ve resimlerini dağıtıyor. »
Aynorozlu Peder İsaak’ın kaleme aldığı Kapadokyalı Aziz Paisios (1924-1994), kitabından bir alıntıdır. (Paros yayıncılık, İstanbul, 2015)