/ Kutsal Kitap / Tanrısal Kanunu Okuyup İncelemek

Tanrısal Kanunu Okuyup İncelemek

Tanrısal Kanunu Okuyup İncelemek

 

“Ortodoks Halk Ilmihali” kitabındanbiralıntıdır.

Her bir müminin manevî beslenmesi ve Allah’ın lûtfu ile dolması için bir daha yol da, Tanrısal kanunun okunması ve incelenmesidir. Bu her mümin için gerekli ve yararlıdır. Bu da hem Kutsal Kitaptan hem de Pederlerin hikmetinden bellidir.

Kutsal Kitabı (Eski ve Yeni Ahdi) okurken, Tanrısal kanunu okumamız için verilen birçok teşvikle karşılaşırız. Musa şöyle yazıp öğütler: «Allah‘ın kanununu her zaman okuyup aklında tut-kalkarken, otururken, yatarken.» Peygamber Davut da dedi ki: «Gece-gündüz Allah’ın kanununu inceleyen insan talihlidir.» Rabbimiz İsa Mesih de konuşmalarında Tanrı’nın kanununu okumamızı şart koşar: «Yanılıyorsunuz, çünkü Kutsal Yazıları bilmiyorsunuz.» Konuşurken bazen Tanrısal kanundan bahseder: «Yasa’da ne yazılıdır?» diye sorar kanun âlimine. Kendisi bile sinagoglarda kanunu okur ve tefsir ederdi.

Pavlos şöyle yazar: «Yazıtların verdiği sabır ve teselli ile, Allah’a ümidimizi tutalım.» Başka yerde de: «Allah’ın sözü içinizde bolca ikamet etsin» der. Öğrencisi Timoteos’a şöyle öğüt verir: «Bunları oku, bunlarda kal.» Tanrısal kanunun okunmasının her mümin için Allah tarafından gerekli görüldüğü bir görev olduğuna dâir sizi temin etmek için, Kutsal Kitaptan ve Kilisemizin Pederlerinden daha birçok pasaj yazabilirdim. Lâkin Tanrısal kanunun okun­ması niçin gereklidir?

İlkönce, manevî beslenmemiz içindir. Kutsal Kitapta Allah’ın kanunu yazılıdır. Bu, Allah’ın iradesidir. Her mümin, Kilisenin canlı bir bireyi olması için, Kilise kanunlarını, nizamlarını bilmelidir. Bunların nihaî gayesi, müminin kurtuluşudur. Bu kanunlar yalnız Kutsal Kitapta mevcuttur, başka yerde bulunmaz. Başka her türlü yöntem hem imkânsız, hem tehlikelidir.

Her gün Allah’ın iradesine karşı koyan ve zıt gelen bir dünyada yaşıyoruz. Gayrımanevî ve ahlâksız olan bir sosyal ortamda yaşıyoruz. Bu dünyada ve bu ortamda yerimizi devamlı olarak yoklamamıza ihtiyaç vardır. Bu da ancak her gün Allah’ın kanunu ile gözgöze gelmemizle başlar. Bir geminin rotası için pusula ne ise, bizim yolumuz için de Allah’ın kanunu odur. Bunun için Davut şöyle diyordu: «Kanunun, ya Rab, gece-gündüz aklımdadır.» Biri diyebilir ki, vicdanımız yetmez mi? Vicdanı hâiz olduğumuz doğrudur, ama vicdan her zaman bize gerçeği göstermez-bu da tehlikelidir. Vicdanın temiz ve âdil olması için de Allah’ın kanunu gereklidir. Allah’ın kanununu okumak bir ihtiyaçtır, çünkü bu şekilde hayatımız Allah’ın lûtfu ile dolup taşar.

Ancak sadece Allah’ın kanununu bir metin olarak okumak (kutsal bir metin olsa bile) yetmez ve işlemi mükemmelleştirmez. Bunun örneği de Ferisilerdir. Allah’ın kanununu okurlardı ama bunun ruhlarına işlemesine meydan vermezlerdi. Riyakârlık ve gösterişle, kendilerini salih ve dindar diye gösterirlerdi. Kanunu okurken Allah’ın refakati ile okumalıyız. Kutsal Ruhun kılavuzluğu altında okumalıyız. Kutsal Ruh, bizim şimdi okuduklarımızı yazmaları için, o yazarların aklını nurlandırmıştı. Ancak bu şekilde okuduklarımızın etkisi dolaysız ve yararlı olacaktır. Ancak o zaman Allah’ın lûtfu ruhumuzun ve vücudumuzun içine işleyecektir. Davut der ki: «Sözlerin tadımda ne kadar tatlıdır!» İşte bunu burada görüyoruz. Kutsal Hrisostomos bunu tefsir ederken şöyle yazar: «Davut ‘sözlerin kulağıma ne kadar tatlı geliyor’ demedi; ‘tadımda tatlıdır’ dedi.» Davut devam ediyor: «Sözlerin ağzımda baldan tatlıdır.» Davudun yazdıkları ve Hrisostomos’un tefsir ettikleri ile, Allah’ın kanununun okunma­sının ruhsal dünyamıza olan etkisi görünür. Ruhsal dünyamızı tatlı ve yumuşak bir şekilde etkileyip yönlendirir.

 

Tanrısal Kanunu Okuyup İncelemek