Kötü ruhlardan kurtuluş
Mesih İsa Dönemi ve İçlerinde Kötü Ruhları Taşıyanlar:
İçinde kötü ruhları taşıyanların durumu oldukça vahim ve trajik idi. Sosyal konumları olmayan bu insanlar mezarlıklarda yaşıyor ve halk tarafından tehlikeli kabul ediliyorlardı. Bunun sebebiyse onların herkese karşı saldırgan olmalarıydı. Saldırganlıklarından dolayı onların bulunduğu yerlerden insanlar geçmeye korkarlardı. İncilin ilk dört kitabını yazan elçiler kitaplarında bu konuya karakteristik özellikler katmaktadırlar. Bizleri bilgilendirirken o zavallı insanların içinde bulunduğu durumuda net bir şekilde anlatmaktadırlar, zira onların ağzından konuşurken şöyle yazarlar: Bizler Lejyoneriz çünkü biz kalabalığız! cümlesini kurmaktadırlar. Bu da o kişilerin kişilik bozukluklarını bizlere tarif etmektedir. Gerçekten deşeytani güçler insanın kişiliği bozup, paramparça etmektedir. Kişiyi Tanrı’dan uzaklaştırıp varlığını yok etmektedir. İnsanoğlu bu şekilde kontrol edilemeyen bir gücün esiri olmaktadır. Tabii bunun sonucunda insan kendi kendisine zarar verme eylemlerine girişmektedir. Vucudunu keskin taşlarla kesmesi gibi. Bunun sonucunda görüyoruz ki şeytanın müdahale ettiği her bir şey yıkıma sürüklenmektedir. Bu insandan hayvanlara değin aynıdır. Kötü ruhların domuzların içine girdikleri anda kendilerini uçurumdan aşağı attığı örneğini unutmamamız lazım.
Mesih’in dünyaya gelme amaçlarından bir tanesi de elbette şeytanın planlarını bozmaktı. Kötü ruhlar insanın içine girmesi sonucu insanoğlunun günahkar olması ve kötülüğün varolması ile açıklanabilir. Bu insana kişisel bir düşman olarak görünebilir, hayatı zehirler ve kişi üzerinde yeni bir ele geçirilmişklik durumu oluşturur.Bu durumlarda kötü ruhların insanlar üzerindeki etkisini açıkça görebiliriz.
Günümüzde Kötü Ruhların Etkisi:
Günümüzde insanların kafalarını meşgul eden ciddi bir soru bulunmaktadır. Bu soruya göre nasıl olur da teknolojinin bu kadar geliştiği ve gelişmeye son hızla devam ettiği bir dönemde hala kötü ruhlardan bahsedebiliyoruz? Bilim taraftarı olan insanlar artık eski inanış biçimlerine aldırmıyor ve hastalıkların kötü ruhlar tarafından yayıldığına inanmıyorlar. Bu tezi belli bir noktaya kadar kilisede savunmamaktadır. Çünkü hastalıklar sadece kötü ruhlardan meydana gelmemektedir. Zaten kaldı ki kilisenin böyle bir iddiası da yoktur. Ancak kötü ruhların insanların hayatlarına müdahale etmesi ve var olmaları konusu bambaşka ve farklı bir boyutta tartışılan bir konudur. Kötü ruhların varlığını kabul etmemek ve onlar yokmuş gibi yaşamak yanlışına düşmemeliyiz. Bir şairin yazdığı gibi: Onların amacı bizleri var olmadıklarına inandırmaktır.Tabi biri kötü ruhları eski çağlardaki canavar siluetlerindeki gibi yada canavar gibi çirkin yaratıklarmış gibi aramaya kalkarsa bulamayacaktır. Ama maalesef kötü ruhlar her zaman kötülüklerin içinde vardırlar ve bizleri kendilerine tutsak etmişlerdir. Birdiğer yandan maneviyattan uzak olan kişiler kötü ruhların varlığını umursamadan yaşar ve onların tam anlamı ile esiri olurlar. Kötü ruhların hayatımıza etkileri, etkileme yöntemleri ve çeşitleri gerçekten de çoktur. Kötü ruhların amacı insanoğlunun hayatını hiçe sayarak onu sıfırlamasıdır. Elbette hayatı sıfırlaması durumu kötü ruhların en büyük yalanıdır. Sonuçta şeytan bütün yalanların babasıdır ve yalanı var ederken kendisini ifade etmektedir . Şiddet, kötülük, intihar eylemleri, putperestlik gibi durumlar günümüzde kötü ruhların insan üzerindeki etkilerinin bir kaçıdır.
Hayatı var eden ve hayat olmasını sağlayan her şey gerçektir. Mesih İsa Işık, Doğru Yol ve Gerçeğin kendisidir. Ancak Rab’bin gücünü kabul etmek yeterli olmamaktadır. Sonuç olarak unutmayalım ki kötü ruhlarda O’nun gücünü kabullenmekte ancak iman etmemektedirler. Kurtuluşa erebilmemiz için Rab’bin sevgisini hissetmek ve bu sevgiye katılmamız gerekmektedir.
Cinliiki adamın iyileştirilmesi (Mar.5:1-20; Luk.8:26-39)
28 İsa gölün karşı yakasında Gadaralıların memleketinevardığında, cine tutsak iki kişi mezarlık mağaralardan çıkıp O’nu karşıladı.Bunlar öyle tehlikeliydi ki, o yoldan kimse geçemiyordu.
29 İsa’ya, «Ey Tanrı’nın Oğlu, bizden ne istiyorsun?» diyebağırdılar. «Buraya, zaman dolmadan bize işkence etmeye mi geldin?»
30 Onlardan uzakta otlayan büyük bir domuz sürüsü vardı.
31 Cinler İsa’ya, «Bizi kovacaksan, şu domuz sürüsüne gönder»diye yalvardılar.
32 İsa onlara, «Gidin!» dedi. Cinler de adamlardan çıkıpdomuzların içine girdiler. O anda bütün sürü dik yamaçtan aşağı koşuşarak göleatlayıp boğuldu.
33 Domuzları güdenler ise kaçıp kente gittiler. Cinliadamlarla ilgili haberleri dahil, olup bitenlerin hepsini anlattılar.
34 Bunun üzerine bütün kent halkı İsa’yı karşılamaya çıktı.O’nu görünce bölgelerinden ayrılması için yalvardılar.
Yunanistan Apostoliki Diakonia web sitesinden tercüme edilmiştir. Tercüme P. Georgios Kasapoğlu