/ Manevi yaşam / Ruhani Babamız

Ruhani Babamız

Ruhani Babamız

  1. Kurumun önemi

 Her insanın, hayata gelişini borçlu olduğu etten kemikten bir babası vardır. Bir Hıristiyan’ın ise doğal babasının dışında bir de ruhani babası vardır. Onu ruhen yeniden doğuran, Mesih’in yolunda yaşamaya yönelten ve onu kurtuluş yoluna yönlendiren bir ruhani baba. Doğal doğum bizi hayata getirir, topluma dahil eder. Mesih’le yeniden doğuşumuz ise, (farklı bir doğum)  bizi Kilise toplumuna dahil eder ve bize Rab’bin hayatını yaşama imkanını verir.

İman edenlerin çoğunluğunun, olgun yaşta vaftiz olduğu ilk Hıristiyanlık döneminde, bir hıristiyan için ruhani baba, hıristiyan cemaatinin  çobanıydı; yani ona  hıristiyanlığın esaslarını öğreten (katikümen dersleri veren), vaftiz olmasını sağlayan ve sonrasında Mesih’le hayata  yönlendiren kişi. Bu, günümüzde de reşit yaşta vaftiz olanlar için sıklıkla  geçerlidir. Ancak bebekken vaftiz olanlar için, bir hıristiyanın ruhani babası, genellikle onu vaftiz eden din adamı değil, onu hayatının bir noktasında  bilinçli imana yönlendiren ve istikrarlı Hıristiyan yaşam tarzına yönelten kişidir.

Elçi Pavlus örneği, ruhani babalığın gizemini tüm manevi  güzelliğiyle görmemizi sağlar. Pavlus, Korint hıristiyanlarının ve diğer birçok şehrin  ruhani babasıdır.

Korint hıristiyanlarına hitap ederek şöyle yazar: “Bunları sizi utandırmak için değil, sevgili çocuklarım olarak sizi uyarmak için yazıyorum. Çünkü Mesih’in yolunda sayısız eğiticiniz olsa bile çok sayıda babanız yoktur. Ben size Müjde’yi ulaştırmakla Mesih İsa’da manevi babanız oldum” ( 1. Korintliler 4,14).

 

Bu nedenle Elçi Pavlus Korint hıristiyanları için, sadece, Mesih’i öğreten bir eğitimci ve öğretmen değil aynı zamanda onların ruhani babasıydı. Onları ruhen yeniden doğurmuş olan baba. Onları “kurtarılmışlar” ailesine dahil eden kişi. Mesih’in öğretilerini yayma aşkıyla dolu olan kalbi, ruhani çocuklarına olan sevgiyle yanıp tutuşuyordu. Ve bu ruhani baba sevgisi, onun Elçi olarak  yaptığı işlerin itici gücü oluyordu. Onlara sadece İncil’i değil, canını da vermeye hazırdı (1.Selanikliker,2,8). Onların içinde Mesih’i biçimlendirmek için  canla başla çalışıyordu (Galatyalılar 4,19). Pavlus,  ruhani çocuklarını ruhani yapılarını inşa etmeleri, Mesih’in öğretilerine yaraşır  bir hayat yaşamaları ve bu konuda  istikrarlı olmaları için, “her birini”, “gözyaşı dökerek” durmadan uyarıyordu (Elçilerin İşleri 20, 31. Efesliler 4, 12-16).

Ruhani babalığın içeriğine ve önemine ilişkin bu “Pavlusa   özgü anlayış”, ortodoks ruhani geleneğinin tamamına nüfuz eder. Bu anlayışın en hakiki savunucularından  Yeni İlahiyatçı  Aziz Simeon, ruhani çocuklarından birine yazarak, ruhani doğumu doğal doğuma benzetiyor. Doğal doğum gibi ruhani doğum da üç evre içerir: rahme düşme, gebelik ve doğum.

 

Ruhani babamızın rolünü daha iyi kavramamızda, Aziz Pederlerin metinlerinde sıklıkla karşılaştığımız iki imge de bize yardımcı olur. Birincisi, yüksek ve sarp bir dağa tırmanış imgesidir. Dağa tırmanmaya ilk kez teşebbüs edecek kişinin, belli bir patikayı izlemesi, yanında yol arkadaşı ve rehber olarak daha önce bu dağa tırmanmış, yolu bilen  birinin olması gerekir. İşte ruhani babanın rolü tam olarak budur. Ruhani güzergahımızda, Mesih’le yaşamımızda, yol arkadaşı ve rehber. İkinci imge ise spor alanından, bedenin fiziksel egzersiziyle ilgili. Herhangi bir spor dalında spor yapan herkesin deneyimli bir rehbere ihtiyacı vardır: antrenörlerine. Antrenör, onları yaptıkları sporun sırlarıyla tanıştırır ve antrenman boyunca da onları büyük bir özenle  yönlendirir. Ruhani babanın görevi de benzerdir: Mesih’e yaraşır bir hayat sürme konusunda tecrübeli olan “antrenör” ruhani çocuklarını da bu hayatla tanıştırma görevini üstlenir.

 

2. Ruhani babalık kurumu kilisenin tarihsel seyri içinde nasıl şekillenmiştir.

 

Zaman geçtikçe, Kilisenin Kurumları gelişiyordu, ruhani babalık kurumu da aynı şekilde köklendi ve gelişti. Ruhani babalık elbette ki en çok keşişlik alanında etkisini gösterdi.  Ve diğer unsurlarda olduğu gibi, bu kurum da sonrasında genişledi ve tüm Kilise’nin ruhani hayatına nüfuz etti.

 

Hepimiz kilise münzevi  literatüründe  karşılaştığımız şu terimlere aşinayız: Yunan geleneğinde “abba” ve “üstat”, dindaş Rus kardeşlerimizde ise “staretz”.

 

“Birini üstat gibi davranmaya teşvik eden şey nedir? Nasıl ve kim tarafından bu göreve getirilir?” Bu soruyu ortaya atan, Ortodoks diasporasının en saygın ilahiyatçılarından biri olan Episkopos Kallistos Ware’dir. Bu soruyu sormaktaki amacı verdiği cevapta ruhani babalığın karizmatik karakterini vurgulamaktır (Alıntı “İçimdeki Krallık” kitabındandır, «Αkritas yayınları», Atina  1994,s.117). Cevabının en temel noktalarını aktarıyorum:

 

“Ruhani baba ya da üstat, aslında, Kutsal Ruh’un doğrudan eylemiyle bu görevi üstlenmiş “karizmatik” ve “peygamber  niteliğinde” bir figürdür. Ona bu görev insan eli ile ( bir din adamı tarafından değil) değil Tanrı’nın eliyle verilmiştir…

 

Günahlarımızı itiraf etme gizemi, ruhani rehberlik için uygun bir fırsat olsa da, üstadın verdiği hizmet ile  günah çıkaranın verdiği hizmet  örtüşmez. Üstat sadece günah itirafı esnasında değil, pek çok durumda öğüt verir. Günah itirafında bulunan kişinin her zaman rahip olması gerekirken, sadece keşiş olan birinin  üstat olabileceği doğrudur. (bnz. Üstat Paisios)

 

Peki ama üstat atanmıyorsa ya da  resmi hiyerarşinin eylemiyle o göreve getirilmiyorsa, böyle bir hizmeti üstlenme noktasına nasıl geliyor?….Hıristiyan toplumunun olağan hayatında, Kutsal Geleneğin gerçek koruyucusu olan Rab’bin, imanlı halkına, şu ya da bu kişinin ruhani babalık ya da ruhani analık lütfuna sahip olduğu malum olur. Sonrasında özgür ve resmi olmayan bir yolla, insanlar bu kişiden nasihat  almak veya  rehberlik için yaklaşmaya  ve ondan ruhani fayda sağlamaya başlar”. (bkz. Klisura’da yaşamış olan Azize Sofia)

 

  1. Ruhani Baba’nın görevi

 

Ruhani baba’nın verdiği  hizmet tam olarak nedir?  “Mesih’in kanıyla kurtardığı ruhların bakımı” kitabında, Büyük Vasilios bize şöyle der: “Ruhani baba, Mesih’e yaraşır bir hayat sürmek için rehberdir. ‘Büyük bir merhamet ile ve Rab’bin öğretilerine uygun  olarak tutkuları tedavi eden, ruhani çocuğunun Mesih’i sağlıklı bir şekilde   anlamasına yardım eden bir ruh doktorudur. Çocuğunun canlı bir iman ve istikrarlı bir ruhani hayat elde etmesini sağlar. Mesih ve Tanrı ile birleşme yolunda, ruhani babalarımız deneyimli yol göstericilerimiz ve yorulmak bilmeyen  destekçilerimizdir. Bir kilise çobanının, bu kadar yüce ve sorumluluk gerektiren bir işe hizmet edebilmesi için gerçekten Kutsal Ruh tarafından yönetilmesi gerekir. Bir şeyi sadece   tecrübeyle bilen kişi  onu başkasına da aktarabilir. Ruhani babanın da Hıristiyan hayatta başkalarına yön gösterebilmesi için, bu hayatı  önce kendisinin yaşaması gerekir.“Örnek bir imanlı”   (1.Timoteyus 4,12) ve “yaşayan İncil” olması gerekir. Büyük Vasilos’a göre “Hayatı, Mesih’in bütün öğretilerinin uygulandığı, örnek gösterilecek bir hayat olmalı”. Sözlerinden çok, teşkil ettiği örnek konuşsun. Erdemli hayatıyla ilham versin. Sevgisi ve baba şefkatiyle bayındır hale getirsin. Faziletler Merdiveni kitabının yazarı Aziz Yuhanna’nın  da dediği gibi “gerçek  çoban, sahip olduğu  sevgiden belli olur”.

 

  1. Ruhani babanın sahip olması gereken iki temel özellik: basiret ve sevgi.

 

Ruhani babamızın kişiliğini tarif etmek isteseydik çok zamana ihtiyacımız olurdu çünkü bu yüzyıllardır var olan kilise geleneğimizden süzülür; aynı zamanda  hakiki üstadı tanımlayan ona özel yetenekleri tek tek saymaya kalksak bu da çok zamanımızı alırdı. Bu nedenle kısa ve öz bir şekilde en temel iki yeteneğinden bahsedeceğiz.

 

Birincisi basiret ve farkındalık sahibi olmaktır, yani bir başkasının kalbine sezgisel olarak nüfuz edip onun bilmediği gizli derinlikleri anlayabilme kabiliyeti. Ruhani baba, gerçek kişiliğimizi diğer insanlardan ve kendimizden gizlemek için yaptığımız genelgeçer davranış ve alışkanlıkların ötesine geçer. Tüm bu klişelerin ötesinde “Tanrı suretinde, Tanrı’ya benzer” o yegane kişiyi tanır-okur. Bu güç, ruhanidir, fiziksel değil; bir tür güçlü his değildir, kutsanmış bir kehanet de değildir;  mütemadi dua ve aralıksız nefse hakim olma mücadelesi gerektiren Kutsal Ruh’un inayetinin meyvesidir (Kallistos Ware’ın yukarıda bahsedilen kitabından alıntıdır sayfa 126-127).

 

Ruhani baba’nın basireti, karmaşık vaziyette olan insan düşüncelerini yanılmadan görebilmekle  ortaya çıkar. Aziz Simeon’a göre gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği; “manevi çıra” ayrıca ruhani babanın hem kendi  kalbinin hem de ruhani çocuklarının kalbinin içini gören “ruhani gözdür”. Böylelikle her seferinde doğru teşhisi koyabilir ve uygun olan tedavinin  yapılmasını sağlayabilir. Temiz bir kalp gerektiren,  gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, bir lütuftur.Kutsal Ruh’un armağanıdır.

 

Ruhani babanın ikinci yeteneği sevgidir. Başkalarını sevebilme,onların acılarını ve sınanmalarını kendininmiş gibi kabul edebilme kabiliyetidir. Sevgi olmadan ruhani babalık var olamaz. Ruhani öğretmenlerimize göre sevgi, sadece ruhani babanın  en önemli vasfı değil, aynı zamanda ruhani babalığın temeli ve özüdür. Başkalarına duyulan sevgi, acı çekenle beraber acı çekmeyi gerektirir. Sempati kelimesinin asıl anlamı budur.

 

“Birbirinizin yüklerini taşıyın, böylece Mesih’in yasasını yerine getirirsiniz” (Galatyalılar 6,2). Ruhani baba, ruhani çocuklarının yükünü mükemmel bir şekilde taşıyan kişidir; onların acılarını, suçluluk duygularını, sınanmalarını ve günahlarını taşır. Mesih’e yaraşır bir hayat yaşamaları konusunda  kaygılanır, bu yolda  başarılı olmaları için gece gündüz çalışır. Abba Varsanoufios bir ruhani çocuğuna şöyle yazar: “Kardeşim Andrea, aklımda ve duamda olmadığın tek bir an bile yok. Eğer ben seni bu kadar seviyorsam, seni yaratan Rab, seni çok daha fazla seviyordur. Rab’bin seni iradesiyle yönlendrimesi ve yönetmesi için dua ediyorum”. Aynarozlu Nikodimos’un “Varsanoufiou ve Ioannou’nun Kitabı”, Sotiris Schoinas Yayınları. Schoina, Volos 1962, yanıt  208  sayfa. 132)

 

Varsanoufios ve Ioannis’in aynı yanıtlar kitabında ruhani babanın ruhani çocuklarına olan büyük sevgisini ifade eden son derece etkileyici bir duaya rastlarız: “İşte, ben ve bana verdiğin çocuklar! İsmin uğruna onları koru.Onları sağ elinle kolla. Bizi senin isteminin güvenli limanına kılavuzla ve onların isimlerini senin kitabına yaz…Ey Efendi, Semavi Krallığına ya ruhani çocuklarımla birlikte beni kabul et ya benim de ismimi sil kitabından…” (aynı kitap s.82-83)

 

5.Deneyimli bir ruhani baba bulmanın gerekliliği

 

Mesih’e yaraşır bir yaşama ulaşma yolunda (tekamül), ruhani babanın önemi, aynı zamanda, hepimizin bir ruhani babaya sahip olması gerektiğini, deneyimli ve  güvenilir  bir ruhani rehberi bulmaya  ihtiyacımız  olduğunu gösterir. Bu bizim hem görevimiz hem de hakkımız. Ruhani baba seçmenin sorumluluğu da bize aittir. Çok büyük dikkatle yapmamız gereken bir seçim. Ruhani yolumuzda ilerlerken yalnız da kalmamamız gerekir çünkü  kurt bizi yiyebilir, yani şeytan; ya da “ Vaiz” Kitabına  göre düştüğümüzde kalkmamıza yardım edecek kimse olmayabilir: “Biri düşerse, öteki kaldırır.Ama yalnız olup da düşenin vay haline!” (Vaiz 4;10) Ama,  sağgörüsüzlükle çoban yerine  “kurdu” ya da “deneyimsiz doktoru” da takip etmeyelim, bunları yaparsak ruhani açıdan zarar göreceğimiz ya da iyileşemeyeceğimiz kesindir. (Günah itirafı hakkında nutuk).

Daha önce de söylediğimiz gibi, ruhani babanın seçimi bizim hakkımız olsa da,  karar vermek bize kalmış olsa da, deneyimli bir ruhani rehber bulmak  Tanrı’nın büyük bir armağanıdır. Bu nedenle de Aziz Simeon bize öğüt verir: “Kardeşim! Seni doğru şekilde  “güdecek” insanı bulabilmek için Rab’be uzun uzun dua et.” 

  1. Ruhani çocuğun ruhani babaya vereceği karşılık

 

İman edenin, ruhani bir babayla kurduğu bağdan yola çıkarak, Mesih’e yaraşır  hayatı yapılandıracağı  kesin değildir. İman edenin, de ruhani babanın göstereceği sevgiye ve onun için göstereceği çabaya karşılık vermesi gerekir.

 

İlk ve temel koşul sevgidir. Ruhani baba ile ruhani çocuk arasında zamanla kurulan sağlam bağ karşılıklı sevgidir. Ruhani babanın sevgisine, iman eden de kendi sevgisiyle karşılık verir. Ruhani bağlar fiziksel bağlardan daha güçlüdür. Mesih’ten gelen sevgi de, kan bağının doğurduğu sevgiden daha güçlüdür. Aziz Teodor Studitis “Gerçek bir babadan daha çok arzulanan ne olabilir ki;” diye kendi kendine sorar; bu şekilde ruhani babasıyla olan kişisel  deneyimini ifade eder.

 

Ruhani babamıza karşı duyduğumuz sevgi, “inanç”, yani  şahsına duyulan itimat olarak ifade edildiğinde saf bir sevgidir. Ruhani babamıza bütün benliğimizi emanet ederiz. Kurtuluşa giden yolda onu rehberimiz olarak kabul ederiz. Bu nedenle ona itimat etmeliyiz. Bize işaret ettiklerini tereddüt etmeden ve içsel sorgulamalar yapmadan izlemeliyiz. Kutsal Pederlerimiz bu noktaya ısrarla vurgu yapar. Ruhani babamıza gönülden güvenmeden Hıristiyan yaşamında ilerleme kaydedemeyiz.

 

Ruhani babanın görevi ruhani çocuğunun ruhu için tetikte olmaksa, çocuğun da itaat etmesi ve ruhani babasının talimatlarını sadık bir şekilde yerine getirmesi gerekir (bkz.İbraniler 13,17). Rab’bin kendisi bizimle ruhani babamız aracılığıyla konuşur. Yani ruhani babamıza göstereceğimiz itaatle, Rab’bin iradesine itaat ederiz. Kendi isteklerimizi takip etmemiz durumunda kesin olarak düşeceğimiz hatalar için kendimizi güvence altına alırız. Sonunda da içsel özgürlüğümüzü elde eder ve Rab’bin lütfunu kendimize çekeriz.

 

Günah çıkarma imanlı hristiyanın önemli bir sorumluluğudur. Ruhani babamıza güvenle her şeyi  itiraf ederiz. Sadece yaptıklarımızı değil aklımızdan geçenleri de. Ruhani babamızdan hiçbir şeyi gizlemiyoruz. Alçakgönüllülük ve evladın babaya duyduğu türden bir sevgiyle her şeyi ona anlatırız. Sadece bu şekilde günahlarımız Tanrı tarafından bağışlanır. Suçluluk duygumuzun ağırlığından kurtuluruz. Tutkularımızı kökünden söküp atarız. ( Böylece) Ve ruhani babamız ruhani hayatımızda bize güvenle rehberlik edebilir.

 

İzmir Metropoliti Simeon Kuça’nın “Ruhani baba; ortodoks geleneğinin ışığında ruhani babalık” adlı kitabından bir alıntıdır.Kalavrita  & Aigialeias Kutsal Metropolitliği yayınları. Aigion 1995 

https://www.oodegr.com/oode/psyxotherap/pnevm_patir1.htm

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ruhani Babamız