/ Pazar Vaazlarι / Havarilerin Mektuplarından Okuma  Üzerine Vaaz(40)

Havarilerin Mektuplarından Okuma  Üzerine Vaaz(40)

Havarilerin Mektuplarından Okuma  Üzerine Vaaz(40)

Matta’nın 5. Pazarı

21/7/2019

(Romalılar 10: 1-10)

 

Bugün Kilisemizde okunan Pavlos’un Romalılara yazığı mektuptan alınan pasajda, günümüz hıristihanları da  ilgilendiren iki temel gerçek var. Birincisi, tüm kalbimizle halkımızın kurtuluşunu arzulamamız ve aramamız gerektiğidir. Sadece bize yakın olanları değil, tüm insanları. İkincisi, Kutsal Elçi bize Mesih’in sunduğu kurtuluşun herkese açık olduğunu ve O’na yönelenlerin ulaşabileceğini söyler.

Aziz Pavlus, kendi halkı ve Yahudi halkının kurtuluşu için sarf ettiği büyük gayret gerçekten etkileyicidir. Saul (Aziz Pavlos’un Yahudi adı), Mesih’e döndüğü andan itibaren, hiçbir zaman kendi ulusunun kederiyle yüzleşmekten vazgeçmedi. Elçi Pavlos halkı tarafından hapse atıldı, taşlandı ve ölüm tehdidi altında kaldı. Tüm bunlara rağmen, Elçi Pavlus, onları Mesih’in sunduğu kurtuluşa götürme girişimlerine devam etti. Şu sözleri yazma noktasına bile geldi: “Kalbimde büyük üzüntü ve sürekli kederim var. Kardeşlerimin yerine ben kendim lanetlenip Mesih’ten uzaklaştırılmayı dilerdim.” (Romalılar 9: 2-3). Bunun ne anlama geldiğini biliyor muyuz? Aziz Pavlus, İsrail’in kurtuluşu sözkonusu ise memnuniyetle Mesih’ten ayrılmaya Kendi kurtuluşunu onlar için bırakmaya bile razı! Onların kurtuluşu için kendini feda edecekti! Bu arzu, bugünün okumalarında tekrarlanır: “Kardeşler! Yüreğimin arzusu ve İsraillilerin uğruna Tanrı’ya yalvarışım, kurtuluşları içindir.” (ayet 1).

Gerçek Tanrı’yı tanımamış olan yurttaşlarımız, arkadaşlarımız, akrabalarımız, aile üyelerimiz ve ortaklarımız için aynı tutkuyu hissediyor muyuz? Onların Mesih’e yakın gelmelerini arzuluyor muyuz? Aziz Pavlus’un  Mesih’e yakın olma özlemini duyuyor muyuz? Onların da İsa’yı tanımaları, O’nu sevmeleri ve O’na inanmaları için çaba harcıyor muyuz? Sevdiğimiz insanların Mesih’e iman etmeleri, sevginin onların kalplerinde de kök salması için hararetle dua ediyor muyuz? Kısacası, onların kurtuluş ile  ilgileniyor muyuz?

Elçi, odağını İsrail halkıyla sınırlamaz. Kurtuluşun belirli bir ulus veya insanlarla (Israiloğullarına verilmiş olan Musa’nın Yasası gibi) sınırlı olmadığını, ancak Mesih’in inanan herkes için olduğunu söylemeye devam ediyor (4. ayete bakınız). Kurtuluş herkes için, o kişinin kim olduğu ya da nereli veya hangi sosyal sınıftan olduğu önemli değil (bkz. Galatyalılar 3:28). Nekadar kötü olursa olsun hiç bir insanı elemiyor. “Bana Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar, bana gelin. Ben sizi rahat ettireceğim” (Matta 11:28), Mesih’in sürekli davetidir. Tanrı “bütün insanların kurtarılmasını ve hakikatin bilgisine gelmesini istiyor” (1 Timoteus 2: 4).

Burada başka bir şey var, çok önemli bir şey var: Mesih’in sunduğu Kurtuluş, bazılarının düşündüğü gibi ulaşılmaz ve imkansız değildir. Pavlus şöyle diyor: “Kalbinde, kim cennete yükselecek? deme. (Mesih’i bize indirmek için) ya da kim ölüler diyarına kim inecek? (Mesih’i ölümden diriltmek ve bize kurtuluşu sunmak için) ”(6-7 ayetler). Bu sorular çoktan cevaplandı, çünkü zaten her şeyi yapmış olan Tanrı Mesih’in kendisidir. İman İkrarında okuduğumuz gibi “Biz insanlar ve kurtuluşumuz için göklerden inene ve Aziz Ruh’tan ve Bâkire Meryem’den beden alana ve insan olana. Bizler için Pontoslu Pilatos zamanında çarmıha gerilene, cefâ çekene ve gömülene. Ve Kutsal Kitaplar’a göre üçüncü gün dirilene,” inanıyoruz ve ayrıca “Mesih ölümden, ölümü ezerek ve mezarlardakilere hayat vererek yükseldi” ğini de biliyoruz (Pasklaya Troparionu). Yapmamız için geriye ne kaldı? İnanmak ve istemek. Kurtuluş’un elimizin altında olduğunu bilmek. Mesih’te, bunların hepsi mümkün.

Aziz Pavlus şöyle devam ediyor: “Sözünüz size yakın, ağzınızda ve kalbinizde (yani vaaz ettiğimiz inanç kelimesi): Eğer ağzınızla Rab İsa’yı itiraf ederseniz ve kalbinizde Tanrı’nın onu dirilttiğine inanırsanız kurtulacaksınız. Çünkü kalp ile kişi doğruluğa inanır ve ağız itirafı kurtuluşa yapılır. ”(8-10 ayetleri). Bu ayetler hakkında yorum yapan Aziz. Altınağızlı Yuhanna şöyle diyor: “Aklınızda ve dilinizde sizin kurtuluşunuz mevcut. Kurtulmak için uzun bir yolculuk, yelken açılacak deniz yok, geçilecek dağ yok” der.

Sonuç olarak şöyle diyebiliriz: tüm kalbiyle Mesih’e inanan ve O’nu Tanrı’sı ve Rabbi olarak kabul eden O’nun istemine uygun olarak yaşayan ayrıca hayatı tehlike altında bile olsa Mesih’e olan inancını insanların önünde itiraf eden kişi kurtulacaktır.

Tanrı’ya gönüllerimizde yetişen bu inanca sahip olalım ve Rabbimiz İsa Mesih’e olan sevgimizi ve bağlılığımızı cesaretle ilan edelim. Amin

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(40)