Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(43)
MATTANIN 8. PAZARI 11/8/2019
(1.KORİNTLİLER 1:10-17)
Rabbimiz İsa Mesih kiliseyi bütün insanları kapsayacak şekilde kurdu, herkesi Zengin Tanrı ile zengin hediyelerinin tadını çıkarması için birleştirdi. Havariler zamanında, ilk Hıristiyanların birleştiğini ve “tek yürek ve tek bir ruh olduğunu” da biliyoruz (Elçilerin İşleri 4:32). Kilise, bir İlahi Örgütlenmedir, fakat aynı zamanda insan unsurudur. Kilise insanlarla doludur ve farklı insanlarla bölünme potansiyeli vardır. Ne yazık ki, vaftiz armağanını alan, ancak Müjde’den hiçbir şey anlamayanlar vardır. Kendi inatçı düşüncelerini getiriyorlar ve Kilise içindeki bölünme tohumlarını ekiyorlar. Bu, Aziz Pavlus’un Korint Kilisesi’ne ilk mektubunda yazdığı zamanda bile görülebilir: “Sizinle ilgili olarak bana … aranızda itirazların olduğu bildirildi. Şunu demek istiyorum; her biriniz “Pavlus yanlısıyım” veya “Apollos yanlısıyım” veya “Kefas yanlısıyım” (yani Petrus) veya “Mesih yanlısıyım” (11-12) diyormuş.
Maalesef, bu partizanlık Kilise’nin tarihi boyunca, günümüzde bile görülebilir. Daha da trajik olan, Ortodoksluğu korumak adına bu gibi bölümlere neden olan din adamlarının olmasıdır. Ortodoks, diğer Ortodoksları İnanç’a ihanet etmekle suçluyor, bu “Gerçek Ortodokslar” başkalarını sapkınlıkla suçluyor ve süreçte bölünme yaratıyor. Bu tür bölünmeler tüm ulusların seviyesine ulaştığında daha da ciddileşiyor. Örneğin, bir ulusun Kilise hiyerarşisi, başka bir milletin Ortodoks Kilisesi’ne hükmetmek istemesi. Milliyetçiliğe, etnik kökene ve jeo-politikaya yapılan itirazlarla bu tür eylemler “etnofilizm” olarak bilinir ve Pan-Ortodoks Sinodları tarafından kınanmıştır.
Bu yüzden Aziz Pavlus, bölünmüş Korint Kilisesi’ne dikkat kelimeleri yazmak için esinlenmiştir ve uyarılarının neden bu kadar önem taşıdığını belirtmektedir. Şöyle yazıyor: “Kardeşler, Rabbimiz İsa Mesih’in adıyla yalvarıyorum: Hepiniz uyum içinde olun, aranızda bölünmeler olmadan aynı düşünce ve görüşte birleşin.”(ayet 10) Kutsal Havari’nin kalbinin derinliklerinden gelen ve “Rabbimiz İsa Mesih’in adına” gelen bu yalvarma, Mesih’in İsmini onurlandırmak için iç çekişmelerden dolayı yabancılaşmış olanları çağırıyor. Mesih adını Hıristiyan olarak taşıyan insanlar olarak, onlar (ve biz) inanç birliği ile bir araya gelmeli ve Kilise’yi parçalamamalılar. Rabbimiz bizi bir bedende bir araya getirmek için geldi.
Aziz Pavlus’un sözlerini, özellikle de buradaki sözlerini daha yakından inceleyelim: “aynı akılda ve aynı yargıda mükemmel bir şekilde bir araya geldiniz. Pavlus’un kullandığı Yunanca “Κατηρτισμένοι” kelimesinin (birlikte mükemmel bir şekilde birleştiği ya da yeniden bağlandığı) kökeni tıbbi bir terimdir, ve vücudun yerinden çıkmış ya da kırılmış bir kısmını (düşme ya da darbe nedeniyle) tamir etme bağlamındadır. Kutsal Havari, partizanlık kötülüğü kök saldığında tam olarak ne olduğunu gösterdiği için bu kelime seçimi kasıtlı. Bunların hepsi durmalı! Tıpkı kırık veya çıkık kemikleri düzeltmek için doktora gitmemiz gibi, Mesih’in bedeniyle ve Kilisenin diğer üyeleriyle yeniden bağlantı kurmamız gerekir.
Ek olarak, yukarıdaki pasaj diğerleriyle olan ilişkimizde “aynı zihin…” den bahsetmektedir. Akıl, bir kişinin zihinsel işlevinin merkezidir. Görüşler (veya yargılamalar), kişinin kalbinde yer alan kasıtlı eylemlerin meyvesidir. Bazıları akılsal, bazıları ise tutkulu düşüncelerle yönlendirilirse, o zaman birlik olmaz. Bu yüzden Aziz Pavlus ruhun derin bilgisi ile vurgulamaktadır, düşünce ve zihnin birliği aramızdaki birlik ve uyum yoludur.
Korintliler, olanların trajedisini daha iyi anlamalarına yardımcı olmak için (ve bugün olmaya devam ediyor), Aziz Pavlus şu soruyu soruyor: Mesih bölünmüş mü? ”(Ayet 13) Hepimiz Mesih’in bedeniyiz. Bölünme ve ayrılık olduğunda, Mesih’in bedenine, Kilise’sine zarar verdiğimizi anlıyor muyuz? Mesih’in bedenini kırık mı bırakacağız? Hepimiz anlayabilir miyiz, kardeşlerim, kilisede bölünmenin korkunç sonuçları ve Mesih’in bedeninde bu tür yırtılmaya neden olanlar yaptıkları zararı anlayabiliyor mu? Kiliseyi birlik içinde kucaklamak ve feda etmek için kendimizden başlayarak her türlü çabayı gösterelim. Ve ilk Hristiyanlar gibi, bir yürekle ve bir ruhla birlikte olabilir miyiz? Amin.
Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(43)