/ Pazar Vaazlarι / Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(45)

Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(45)

Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(45)

MATTA’NIN 10.PAZARI

25/8/2019

  1. Korintliler 4: 9-16)

Bugünkü Kutsal Yazılar, Aziz Pavlus’un Korintliler’e Birinci Mektubu hakkındadır ve burada yakın ilişkisi olan Korintli Hıristiyanlardan bahseder. “Çünkü Mesih’in yolunda sayısız eğiticiniz olsa da çok sayıda babanız yoktur. Size Müjde’yi ulaştırmakla Mesih İsa’da manevi babanız oldum. Bu nedenle beni örnek almaya çağırıyorum sizi”. (1.Kor. 4:15-16) İsa Mesih’in kurtarışı aracılığıyla onun ruhsal çocukları olduğunu ve onun örneğine bakmaları gerektiğini ilan eder.

 Aziz Pavlus yalnızca Korintli Hıristiyanlarla değil ama Müjde’yi paylaştığı herkesle derinden ilgileniyordu. Onlara sevgi ve yakınlık gösteriyor, imanda gösterdikleri gelişimleri izliyordu. Ne zaman bir sorunları olsa, onlara çeki düzen vermek, onları teşvik etmek ve imanda güçlendirmek üzere yardımlarına koşuyordu. Elçi Pavlus yaptığı her işte Mesih’e benzemek için olağanüstü bir gayret gösteriyordu. Böyle yapmakla Pavlus, “…mürekkeple değil, yaşayan Tanrı’nın Ruhu’yla, Mesih’in mektubu…olmuştu (2.Korintliler 3:3). Bu yalın ifadeyle birlikte, sözcüklerinde ve mektuplarında söylediklerini desteklemiş oldu. Aziz Pavlus, Hıristiyanlar’a rolmodel olması için Müjde’nin tüm vaizleri ve ruhbanlarının bu şekilde yaşaması gerektiğini düşündü. İmanlıya yaşam biçimiyle ilgili rehberlikte bulunabilmek için öncelikle, cennete götüren yol hakkında yalnızca konuşmakla yetinmeyip bu yolda öncülük etmek gerekir.

Parlayan bir ışık olmak yalnızca rubanlara mahsus değildir ama tüm imanlıları kapsar. Aziz Pavlus tüm Hıristiyanların “beni örnek almasını dilerim” şeklinde çağrıda bulunur. İmanlı, üçüncü göğe alınmış, fiziki zorluklardan, yoksunluklardan, zulümlerden, zindanlardan ve taşlanmalardan dolayı nice acılara katlanmak zorunda kalmış olan bu yüce azizi nasıl örnek alabilir? Yalnızca onun bedenine değen bir peşkir ve peştamallarla yapılan mucizeler nerede gerçekleşti? Bu hatta nasıl mümkün olabilir ki?  Bunun yanıtı, bizler Aziz Pavlus’un yaşadığı hayatı yaşamak zorunda değiliz ama onu örnek almalıyız. Sezariye’de yargılanırken Kral Agrippa’ya dediği gibi , “Tanrı’dan dilerim ki yalnız sen değil, bugün beni dinleyen herkes, bu zincirler dışında benim gibi olsun! ”(Elç.26:29).

       

Bu gerçekte tam olarak nasıl gerçekleştirilebilir? Kesinlikle gerekli olan iki şeye bir göz atalım:  

-Alçak gönüllülüğü.  Aziz Pavlus Sirak’ın sözlerini uyguladı: “Büyüdükçe daha alçak gönüllü olmalısın öyle ki Rab’bin önünde lütuf bulasın” (Sirak 3:18). İsa Mesih’in Göğe Yükselişinden sonra Isa Mesih tarafından elçi olarak seçilmiş olduğu halde,  elçi olarak anılmaya bile layık olmadığını düşünür (Bkz. 1.Korintliler 15:9). Zaman geçtikçe ve hizmeti büyük bir yüceliğe eriştikçe, tek artan onun alçak gönüllüğü oldu. Ruhsal oğlu Aziz Timoteos’a,   “Günahkarların en kötüsü benim” diye yazdı (bkz. 1.Timoteos 1:15).  Aziz Pavlus’un örneğine göre, gerçekten Rab’bimizin lütfuyla kendimizi alçaltmak istiyorsak, bunu gerçekleştirebiliriz. Bizi durduran nedir?

 Onun sevgisi.  Zaman geçtikçe Kutsal Elçi içinde Mesih’in ona olan sevgisinin nasıl da derinleştiğini hissetti. Saul olarak Mesih’in düşmanıydı, O’nun öğrencilerine zulmediyordu. Mesih onu sevdi, bağışladı ve onu Kendi elçisi olarak onurlandırdı. Bu gerçek onu sarstı ve yaşamı tamamen değişti. O andan sonra, Rab’bi tüm bunun gücüyle örnek almak için mücadeleye girişti.  Rab’bin onun ve herkes için kendini kurban etmiş olmasına baktı.  Bir Elçi olarak, o da Rab, dostları ve aynı zamanda düşmanları için kendini kurban etmeyi istedi! Eğer kurtarabilseydi, defalarca onu yaralamaya ve öldürmeye çalışan soydaşları olan İsraelliler için yalnızca yaşamından değil kurtuluşundan bile vaz geçmeye hazırdı.   (bkz. Romalılar 9:3).  

            

Kardeşlerim, en büyük erdem olan ruhsal yaşamda büyüyüp gelişmeyi Aziz Pavlus örneğinde elde etmek için hep birlikte alçak gönüllü bir mücadele verelim. Bu mücadelenin en büyük meyvesi sevilmektir.

 

Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(45)