İSA MESİH’İN DİRİLİŞİNİN ANILDIĞI PAZAR GÜNLERİNE MAHSUS SEKİZ MAKAMDAKİ DİRİLİŞ İLÂHÎLERİ 5
CUMARTESİ AKŞAMI
BÜYÜK AKŞAM DUÂSINDA OKUNAN
Diriliş İlâhîleri.
- Yan Makamda.
Ey Mesih, değerli Haç’ın vâsıtasıyla İblis’i utandırdın, dirilişinle günahın dikenini körelttin ve bizi ölümün kapılarından[1] kurtardın. Ey biricik Oğul, sana hamdederiz.
İnsan soyuna dirilişi bağışlayan, koyun gibi kesime götürüldü.[2] O’nun yüzünden ölüler diyârının reisleri dehşete kapıldılar ve acı veren kapılar[3] açıldılar. Çünkü izzet Kralı Mesih, hapsedilmişlere ‟Dışarı çıkın” ve karanlıkta olanlara ‟Ortaya çıkın” diyerek (ölüler diyârına) girdi.
Büyük mûcize (gerçekleşti)! Görünmeyen varlıkların Yaradan’ı insanseverliğinden dolayı bedende (insânî tabiatıyla) cefâ çekip ölümsüz (Allah) olduğu için dirildi. Gelin, ey milletlerin soyları,[4] O’na secde edelim. Çünkü O’nu şefkatiyle dalâletten (sapkınlıktan) kurtulup üç hipostazda[5] olan tek Allah’a ilâhî okumayı öğrendik.
Anatolika İlâhîleri.
Sana, batmayan nura, akşam secdesi sunarız. Sen ki, çağların sonunda[6] bedende (insan olup) aynada bir sûret gibi[7] dünyâda parıldadın, ölüler diyârına kadar indin, oradaki karanlığı dağıttın ve dirilişin nurunu milletlere gösterdin. Nur veren ya Rab, hamdolsun sana.
Kurtuluşumuzun reisi[8] olan Mesih’i yüceltelim. Çünkü O’nun ölülerden dirilmesiyle dünya dalâletten (sapkınlıktan) kurtuldu. Meleklerin zümresi seviniyor, cinlerin dalâleti uzaklaşıyor. (İtâatsizliğe) Düşmüş olan Âdem kalkıyor, İblis etkisiz kılınıyor.
Muhâfız askerler yasayı çiğnemiş olanlardan[9] şunları işitiyorlardı, ‟Mesih’in dirilişini gizleyin, gümüş paraları alın ve biz uyurken ölü mezardan çalınmış deyin”. Bilhassa mür sürülmüş[10] ve kefeni mezarda bırakılarak çıplak halde bir ölünün çalındığını gören, işiten var mıdır? Ey Yahûdiler aldanmayın, Peygamberler-in sözlerini anlayın ve bilin ki, gerçekten O, dünyânın Kurtarıcısı ve her şeye gücü yetendir.
Ölüler diyârını yenmiş ve ölümü tepelemiş olan ya Rab, değerli Haç’la dünyâyı nurlandırmış olan Kurtarıcımız, bize merhamet eyle.
Peder, Oğul ve Kutsal Ruh’a hamdolsun.
Şimdi ve dâima ve ebetler ebedince. Âmin.
Theotokion.
Nikah tanımamış Gelin’in sûreti, eskiden Kızıldeniz’de tasvir edildi. Orada Mûsa suları (ikiye) ayırdı,[11] burada Cebrâil mûcizenin hizmetkârı oldu.[12] Ο zaman İsrâilliler denizin dibinden yürüyerek ıslanmadan geçtiler, şimdi ise Bâkire Mesih’i tohumsuz doğurdu. İsrâilliler’in geçişinden sonra deniz geçilmez kaldı, Emmanuel’in doğumundan sonra ise kusursuz (Meryem) bâkire kaldı. Ey Var Olan,[13] ezelî olan ve insan olarak beliren Allah, bize merhamet eyle.
Apostiha İlâhîleri.
Seni, beden almış ve göklerden ayrılmamış Kurtarıcı Mesih’i, ezgilerin sesleriyle yüceltiriz. Çünkü soyumuz uğruna insansever Rab olduğundan dolayı Haç’a (gerilmeye) ve ölüme katlandın. Ölüler diyârının kapılarını kırıp canlarımızı kurtararak üçüncü gün dirildin.
Ey Hayat Veren (Rab), böğrün delindiğinde herkes için bağışlama, hayat ve kurtuluş pınarları fışkırttın. Bedende (insan olarak) ölüme katlandığında bize ölümsüzlüğü bağışladın. Mezarda kaldığında ise bizi azat ettin ve Allah olduğundan ötürü kendinle berâber izzetli bir şekilde dirilttin. Bu yüzden şöyle haykırırız, ‟İnsansever ya Rab, hamdolsun sana”.
Ey insansever, Haç’a gerilişin ve ölüler diyârına inişin olağanüstüdür. Çünkü onu (ölüler diyarını) yenerek, Allah olduğundan ötürü eskiden beri hapsedilmiş olanları kendinle berâber izzetli bir şekilde diriltip Cennet’i açtın ve onları (yeniden) Cennet’e erişmeye lâyık kıldın. Bu yüzden senin üçüncü gündeki dirilişini yücelten bize, günahlarımızın bağışlanmasını ihsan eyle ve tek şefkatli olduğundan dolayı, Cennet’in sâkinleri olmaya bizi lâyık kıl.
Ey insansever, uğrumuza bedende (insan olarak) cefâ çekmeyi kabul etmiş ve üçüncü gün ölülerden dirilmiş olan sen, bedenimizin (kötü) tutkularına şifâ ver, bizi ağır kabahatlerden doğrult ve bizi kurtar.
Peder, Oğul ve Kutsal Ruh’a hamdolsun.
Şimdi ve dâima ve ebetler ebedince. Âmin.
Theotokion.
Ey tamâmen vakur Bâkire, sen Kral’ın mâbedi, kapısı[14] ve tahtısın.[15] Kurtarıcım Mesih Rab, doğruluk Güneşi[16] olduğundan dolayı eliyle kendi sûretinde yaratmış olduklarını nurlandırmak için karanlıkta uyuyanlara, vâsıtanla belirdi. Bu yüzden, ey kendisine pek çok ilâhîler sunulan (Bâkire), canlarımızın kurtulması için, O’nun nezdinde sâhip olduğun analık cesâretinle durmaksızın şefâat eyle.
Apolitikion. 1. Yan Makamda.
Peder ve Kutsal Ruh’la birlikte ezelî olan Kelâm’a, Bâkire’den kurtuluşumuz için doğmuş olana, ilâhîler sunalım ey müminler ve O’na tapalım. Çünkü râzı olup bedende (insan olarak) Haç’a gerildi ve ölüme katlandı, izzetli dirilişiyle de ölmüş olanları diriltti.
Theotokion.
Selâm, ey eşiğinden kimsenin geçmediği Rab’bin kapısı.[17] Selâm, ey sana sığınanların kalesi ve siperi. Selâm, fırtınasız liman ve nikâh tanımamış (Bâkire). Yaradan’ını ve Allah’ını bedende (insan olarak) doğurmuş olan. Senden doğmuş olana ilâhîler sunanlar ve O’na tapanlar için şefâat eylemekten vazgeçme.
PAZAR GÜNÜ
SEHER VAKTİNDE OKUNAN
Dirilişe mahsus
Övgü İlâhîleri
- Yan Makamda.
Ya Rab, yasayı çiğnemiş olanlar tarafından mühürlenmiş olan mezardan, Bâkire’den (mûcizevî bir şekilde) doğmuş olduğun gibi, (kezâ, mûcizevî bir şekilde dirilmiş olarak) çıktın. Bedensiz Meleklerin senin nasıl beden aldığını bilmediler. Seni koruyan askerler de ne zaman dirildiğinin farkına varmadılar. Çünkü her iki (mûcizevî) vaka, onları araştıranlara mühürlenmiştir.[18] Îmanla sırra secde edenlere ve ilâhîler sunanlara ise bu mûcizeler belirmektedir. (Îmânımıza) karşılık olarak sevinç ve büyük merhametini bağışla.
Ya Rab, kadim sürgüleri parçaladın, bağları kırdın ve üç günlük defnedilişinin delîli olarak kefenini (mezarda) bırakarak mezardan dirildin. Oyukta (kayaya oyulmuş mezarda[19] az önce askerlerce ölü olarak) korunan sen, Celile’ye (Öğrencilerinden) önce gittin. Ey merhemeti büyük olan, anlaşılamayan Kurtarıcı, bize merhamet eyle.
Ya Rab, Kadınlar seni, uğrumuza cefâ çekmiş olan Mesih’i, görmek için mezara koştular ve vardıklarında dehşetten (dirilişinin dehşetinden) yuvarlanmış olan mezar taşının üstünde oturan Meleği buldular. Melek de onlara şöyle diyerek haykırdı, ‟Rab dirildi. Canlarımızı kurtaranın ölülerden dirildiğini Öğrenciler’e söyleyin”.
Ya Rab, mühürlenmiş mezardan çıktığın gibi, aynı şekilde Öğrencilerin’in bulunduğu yere, kapılar kapalıyken girdin ve ey Kurtarıcı, sabrederek[20] bedeninde katlandığın cefâları onlara gösterdin.[21] Davut’un zürriyetinden gelen bir insan olduğun için yara almaya tahammül ettin. Allah’ın Oğlu olduğun içinse dünyâyı (günah ve ölümden) azat ettin. Ey merhameti büyük olan, anlaşılamayan Kurtarıcı, bize merhamet eyle.
Anatolika İlâhîleri.
Ya Rab, çağların Kralı ve bütün âlemin Yaradanısın, hepimizi ölüler diyârından azat etmek için, uğrumuza bedende (insan olarak) Haç’a (gerilmeye) ve defnedilmeye tenezzül ettin, bizim Allah’ımız sensin, senden başkasını tanımayız.
Ya Rab, son derece parlak mûcizelerini kim anlatabilir? Ya da müthiş sırlarını kim îlân edebilir? Çünkü uğrumuza kendi rızânla insan oldun ve kuvvetinin kudretini gösterdin. Haçın’la Haydut’a Cennet’i açtın, defnedilişinle ölüler diyârının sürgülerini kırdın ve dirilişinle bütün dünyâyı zenginleştirdin. Ey şefkatli, hamdolsun sana.
Hoş kokulu yağı taşıyan Kadınlar, Allah’ın ölümsüz Kelâm’ı olan sana hoş kokulu yağ sürmek için, mezarına sabah erkenden varıp seni aradılar. Meleğin sözlerini işittiklerinde ise, bütün âlemin hayatı olan senin dirildiğini ve dünyâya bağışlama ve büyük merhametini ihsan eylediğini Elçiler’e açıkça haber vermek için sevinçle geri döndüler.
Allah’ı kabul eden mezarın muhâfızları Yahûdiler’e şöyle diyorlardı, ‟İstişâreniz ne kadar akılsızcadır! Mekânla sınırlı olmayanı (Rab’bi, mezarın içinde) korumayı deneyerek boşuna zahmete girdiniz. Haç’a gerilmiş olanın dirilişini gizlemeyi isteyerek (dirilişini) açıkça ifşâ ettiniz. Meclisiniz ne kadar akılsızcadır! Gizlenemeyeni gizlemeyi niçin yine düşünüyorsunuz? Daha ziyâde bizden dinleyip vuku bulanların gerçek olduğuna inanın. Şimşek gibi parıldayan Melek gökten inip mezarın taşını yuvarladı. Meleğin korkusundan ölü gibi olduk, o da hoş kokulu yağı taşıyan cesur Kadınlar’a şöyle diyordu, ‟Muhâfızların ölü gibi kaldıklarını, mühürlerin parçalandığını ve ölüler diyârının (ölülerden) boşaltıldığını görmüyor musunuz? Niçin ölüler diyârının zaferini etkisiz kılanı ve ölümün dikenini[22] kıranı, bir ölümlü gibi arıyorsunuz? Elçiler’e dirilişin müjdesini duyurmak için çabuk gidin ve korkusuzca haykırın, ‟Büyük merhamete sâhip olan Rab gerçekten dirildi””.
[1] Eyüp 38:17.
[2] Yeşaya 53:7, Elçilerin İşleri 8:32.
[3] Ardındaki hapsedilmişler için acı veren kapılar.
[4] Bütün milletler.
[5] Uknum. Kutsal Üçlemedeki (Teslîsteki) üç şahıstan (Peder, Oğul, Kutsal Ruh) her biri.
[6] Eski Ahit’in son günlerinde.
[7] Pavlos’un Korintoslular’a Birinci Mektubu 13:12.
[8] Elçilerin İşleri 5:31, Pavlos’un İbrâniler’e Mektubu 2:10.
[9] Yahûdiler’den.
[10] Yuhanna 19:39.
[11] Mısır’dan Çıkış 14.
[12] Luka 1:26-38.
[13] Mısır’dan Çıkış 3:14, Vahiy 1:4,8.
[14] “Ve Rab bana dedi: Bu kapı kapalı kalacak; açılmayacak, ve kimse ondan girmeyecek; çünkü İsrâil’in Allah’ı Rab ondan girmiştir; bundan dolayı kapalı kalacaktır”, (Hezekiel 44:1-3). Kilise’nin Aziz Pederlerinin tefsirlerine göre “eşiğinden kimsenin geçmediği Rab’bin kapısı” Bâkire Meryem’e işâret etmektedir. Çünkü bu kapıdan doğumuyla bir tek İsa Mesih geçmiş ve bu kapıyı kapalı bırakmış, yâni Kutsal Anası’nın bekâretini bozulmadan muhâfaza etmiştir. Buna göre Bâkire Meryem doğumdan önce, doğum esnâsında ve doğumdan sonra dâima bekâretini koruyarak, İsa Mesih’ten sonra başka doğum yapmamış ve böylelikle Rab’bin kapısından Kelâm’dan başka hiç kimse geçmemiştir.
[15] ‟… tahtı ateş alevleri, ve tekerlekleri yanar ateştiˮ, (Daniel 7:9). Bâkire Meryem, Kelâm’ı rahminde kabul ettiği için Rab’bin ateşten tahtı olmuştur.
[16] Malaki 4:2.
[17] 78 sayılı dipnota bakınız.
[18] Araştıranlardan gizlenmiştir.
[19] Matta 27:60, Markos 15:46, Luka 23:53.
[20] Μακρόθυμος / Sabrı çok olan. Allah’ın sıfatlarındandır. Geç öfkelenen, tez öfkelenmeyen, çok sabır gösteren, günahkârları cezâlandırmakta acele etmeyip cezâyı bir vakte kadar erteleyen, onlara tövbe etmeleri için zaman tanıyıp lütfuyla muâmele eden, mânâsına gelmektedir (Mısır’dan Çıkış 34:6, Çölde Sayım 14:18, Nehemya 9:17, Mezmur 86:15, 103:8, 145:8, Yoel 2:13, Nahum 1:3). Ayrıca Kutsal Yağ (Markos 6:13, Yâkub’un Mektubu 5:14) Âyini’nde: ‟Ὁ ταχὺς εἰς βοήθειαν καὶ βραδὺς εἰς ὀργήν/Yardım etmekte çabuk ve gazaplanmakta yavaş olan (Allah)” ifâdesi geçmektedir.
[21] Yuhanna 20:19-28.
[22] Hoşea 13:14, Pavlos’un Korintoslular’a Birinci Mektubu 15:55.
İSA MESİH’İN DİRİLİŞİNİN ANILDIĞI PAZAR GÜNLERİNE MAHSUS
SEKİZ MAKAMDAKİ DİRİLİŞ İLÂHÎLERİ 5