/ Pazar Vaazlarι / Aklımızı kurcalayan düşünceleri göğüslemek

Aklımızı kurcalayan düşünceleri göğüslemek

Aklımızı kurcalayan düşünceleri göğüslemek

(26.9/2021)

Akşam İbadetinin baş eğme duası şu dilekle sona erer «Rab Tanrımız… şeytanın ruhumuzun menfaatine aykırı olan her türlü faliyetten, boş düşünceden ve kötü hatıradan koru”. Şeytanca fiiller, düşünceler, kötü fikirler ve hatıralar, Hristiyan’ın ruhunu ve bedenini kirletmeye çalışır. Bu dilek çeşitli ifadelerle Kilisemizin hemen hemen tüm Kutsal Ayinlerinde her gün tekrarlanmaktadır.

 

Kilisemizin tüm bu dilekleri, inananların saf ve temiz düşüncelerinin kötü olanın (şeytanın) kötü eylemlerinden korunmasını amaçlamaktadır. Bununla birlikte, Tanrı’nın lütfuyla aydınlanan akıl, insanın düşünceleri, kararları ve tüm eylemlerinin düzenini sağlamasını da amaçlamaktadır. Kilise bu konuda ısrar ediyor, çünkü Tanrı’nın da dediği gibi: “insanın yüreğindeki eğilimler çocukluğundan itibaren kötüdür” (Yaratılış 8:21). İnsanın kötü düşüncelerini ıslah etmesi zordur. İlahi Komünyondan önce okunan son Dua bu konuda örnektir: “Mâbedinin kapıları önünde duruyorum, ancak kötü fikirlerden ayrılamıyorum.”

 

İnsanın aklını kurcalayan düşünceler meselesi her müminin ruh sağlığı için çok ciddidir. Rab’bin dediği gibi, şehvani bir günahı bedenle işlememiş olabilirsiniz, ancak bunu kalbinizle ve düşüncenizle kabul eder ve arzularsanız, bu günahkâr  eylemi yapmışsınız bile: “Ama ben size diyorum ki, bir kadına şehvetle bakan her adam, zaten yüreğinde o kadınla zina etmiştir” ( Μatta 5, 28).

Bu kötü düşünceler nereden kaynaklanmaktadır?

Bunun ilk nedeni, ilk yaratılanların günaha düşüşünden sonra her insanda kalan kötülüğe olan eğilimdir. Rab bize, insanın yüreği bağlılık ve sevgiyle Tanrı’ya verilmediğinde, böyle bir yürekte “kötü düşünceler, cinayet, zina, cinsel ahlaksızlık, hırsızlık, yalan tanıklık ve kutsal şeylere küfür”(Matta 15:19) olduğunu açıkladı. İnsanın tutkuları günahkâr düşünceler tarafından üretilir ve beslenir.

 

İkinci bir neden ise, insanın karakterini sömüren, karakterinin zayıflıklarını arayan ve kötü düşünceler eken kötülüğün kaynağı olan kötü şeytandır.

Ve hemen şu soru gündeme gelir:

 

Bir Hıristiyan kötü düşüncelerden nasıl korunabilir?

Kilisenin neredeyse tüm Kutsal Pederleri, kötü düşüncelerle başa çıkma konusuyla ilgilenmişlerdir. Onların eserlerini okuyarak bu konuda pek çok manevi teçhizat elde ederiz. Zamanın elverdiği ölçüde, onların değerli ruhsal deneyimlerini toparlayacak olursak, özetle şunları söyleyebiliriz:

-Düşüncelerin gelmesini engelleyemeyiz, ancak onları kabul etmeyebiliriz. Tıpkı kargaların üzerimizden uçmasını engelleyemediğimiz, ancak onların başımıza yuva kurmalarını engelleyebildiğimiz gibi.

-Aklımıza kötü bir düşünce geldiğinde, ne kadar kirli olursa olsun, onu içimizde kabul etmez ve hemen kovarsak, suçluluk duymamalıyız.

-Ruhumuzda bencillik ve gurur olduğunda (bunlar Tanrı’nın lütfunu içimizden uzaklaştırır) kötü olan, ruhumuzun korunmasız kaldığını görüp aklımıza kötü düşünceler ekmekte çok başarılı olur. Artık sadece alçakgönüllülük bu kötü düşünceleri uzaklaştırabilir.

-Biz istemediğimiz sürece şeytan, ruhumuza kötü düşünceler sokma ve yerleştirme gücüne sahip değildir. Bu nedenle, istemesek de içimizde Şeytan’ın bizi yeneceği ve bize günahkâr düşünceler bulaştıracağı korkusuyla yaşamayalım.

-Duyularımıza dikkat edelim: gözlerimiz uygunsuz görüntülerle alakadar olmasın: kulaklarımız uygunsuz açıklamalar ve şarkılara odaklanmasın; ellerimiz alt duyuları uyaran bedenlere ve nesnelere dokunmasın; insanın aklını buğulaştıran ve hareketlerimizin kontrolünü kaybettiren şeyler tatmayalım. Bütün bunlar kötü olan (şeytan) tarafından sömürülür ve bu açık “pencereler” sayesinde kötü düşünceleri ruhumuza aktarır.

 -Şeytanın ektiği kötü düşünceleri hor görmemiz, şeytanın kaçmasına neden olacaktır, çünkü şeytan kibirlidir, ilgi bekler, küçük düşürülmeye tahammülü yoktur.

-Zihinsel dua, “Rab, İsa Mesih, bana merhamet et” olarak bilinen kısa dua, kişinin kötü düşünceleri yenebilmesi için en güçlü silahtır. “İsa’nın ismiyle düşmanları kamçıla, yeryüzünde ve gökyüzünde daha güçlü silâh yoktur” buyuruyor «Faziletler Merdiveni” adlı eserin yazarı Aziz İoannis.

– Mesih’in selametinde, sevincinde ve sevgisinde yaşayıp günahkâr düşüncelere dikkat  etmeyelim. Sürekli yüzümüzü ve tüm varlığımızı, benliğimizi Mesih’e çevirelim ve O’nun yüzünü, merhametini isteyelim. Böylece yavaş yavaş, farkına varmadan kutsanıyoruz. Bizi rahatsız eden eski benliğimiz, arzuları ve düşünceleriyle bizden ayrılır ve biz yeni benliğimizi giyiniriz. Kausokalyvitisli Aziz Porphyrios’un dediği gibi “Tanrı’ya göre inşa edilmiş” (Efesliler 4:24) bir benlik ediniriz.

-Bizi günahkar düşüncelerden koruyan diğer tüm araçların yanısıra ruhlarımızın ve bedenlerimizin kutsallaşmasına ulaşmak için günahların bağışlanmasıyla birlikte manevi rehberlik sunan Ruhani Pederimize sığınalım. Amin.

 

                                                               Pisidia Metropoliti Sotrios

 

 

 

 

 

 

 

 

Aklımızı kurcalayan düşünceleri göğüslemek