Mesih İsa’nın Kamçılandığı Sütun
Athos Dağı’ndaki Kutsal Stavronikita Manastırı’nda Bir Duvar Resmi(1545)
Mesih İsa’nın Bağlanarak Kamçılandığı Sütun
Mesih’in kırbaçlanması, onun çarmıhla birlikte çektiği Kutsal Çilelerinin bir parçasıdır. Bu hadise Yahudiye Valisi Pontius Pilatus tarafından yargılandığı sırada gerçekleşir.
Matta 27:26 ‘’Bunun üzerine Pilatus onlar için Barabba’yı salıverdi. İsa’yı ise kamçılattıktan sonra çarmıha gerilmek üzere askerlere teslim etti.’’
Markos 15:15 ‘’Halkı memnun etmek isteyen Pilatus, onlar için Barabba’yı salıverdi. İsa’yı ise kamçılattıktan sonra çarmıha gerilmek üzere askerlere teslim etti.’’
Yuhanna 19:1 ‘’O zaman Pilatus, İsa’yı tutup kaçmılattı.’’
İncil yazarlarından hiçbiri Mesih’in bir sütuna bağlanarak kamçılandığı veya kaç darbe aldığı gibi ayrıntılardan bahsetmezler.
Kamçılatma, Romalılar tarafından bağımsız bir ceza ya da bir suçun itiraf edilmesi için uygulanan bir soruşturma yöntemiydi. Bunlara ek olarak da çarmıha gerilme cezasından hemen öncesinde daha acı verici olması için uygulandığını da tarihi kaynaklardan biliyoruz.
Athos Dağı, Vatopedi Manastırı’ndan Bir Duvar Resmi
Hükümlü çırılçıplak soyulup bir kazığa, sütuna veya kirişe bağlanarak kırbaçlanırdı. Kırbaçlar zincir, hayvan sinirleri, dikenli çubuklar ve halatlardan oluşurdu. En acı vericisi ise birçok deriden ve halattan oluşan kamçıydı. Darbenin daha acı verici olması için metal bıçaklar da kullanılırdı. Kırbaçlama omuzlardan baldırlara dek, vücudun her bölümüne uygulanır ve genellikle hükümlü hem arkadan hem de önden kırbaçlanırdı. İlk darbelerden itibaren et yırtılmaya başlardı. Yahudi yasasına göre maksimum kırbaç sayısı kırktır(bknz. Yasa’nın Tekrarı 25:3) ama yine de kurban bu eylemi gerçekleştirenin insafına kalmıştır. Cezadan sonra asla bir tedavi söz konusu değildir hatta bu yüzden cezadan dolayı hayatını kaybeden insanlar olduğunu Roma kayıtlarından biliyoruz.
İsa Mesih’in kaç kere darbe aldığı bilinmese de, birçok kişinin ona ait olduğunu düşündüğü Torino Kefeni üzerinde yapılan araştırmalara göre, 59’u üç uçlu kamçıdan, 18’i iki uçlu kamçıdan ve 21’i tek uçlu kamçıdan olmak üzere topla 98 yara izi tespit edildi.
Soldan sağa, Aya Yorgi Patrikhane Kilisesi(İstanbul), Kutsal Diriliş Kilisesi Fransisken Şapeli(Kudüs), Santa Prassede Bazilikası San Zeno Şapeli(Roma)
Eski geleneklere göre İsa Mesih, Pilatus’un valilik sarayında kamçılanmak üzere mermer bir sütuna bağlandı. Bu sütunun bazı bölümlerinin bugün üç farklı yerde olduğuna inanılmaktadır.
- İlk parça İstanbul’da bulunan Aya Yorgi Patrikhane Kilisesi içerisinde bulunmaktadır. İmparator Aziz Büyük Konstantin’in annesi Azize Eleni kutsal çarmıhın bir parçasıyla birlikte, bu sütunun da bir kısmını 326-328 yıllarında Kudüs’e yaptığı seyahatleri esnasında İstanbul’a getirmiştir. Daha sonraki dönemde de Bizans ve Bizans sonrası kilise binalarında hac yadigarı olarak saklanmaya devam etti ta ki son olarak Aya Yorgi Patrikhane Kilisesi’ne nakledilene dek.
Aya Yorgi Patrikhane Kilisesi içinde İsa Mesih’in kırbaçlanırken bağlanmış olduğu sütunun parçası.
- Sütunun bir kısmı da Kudüs’te bulunan Kutsal Diriliş Kilisesi’nde Katolikler’e ait olan Fransisken Şapeli içerisinde muhafaza edilmektedir.
Kudüs’te muhafaza edilen parça.
- Muhteşem, parlak mozaikleriyle Roma’da 9. Yüzyıldan kalma Santa Prassede Bazilika’sında bulunur ve 1223 yılında İstanbul’dan Giovanni Colonna tarafından getirildiği söylenir ve sütunun üçüncü ve en büyük parçası olduğu iddia edilir. Ancak mermerin yüksek kalitesi ve işlenmesi nedeniyle bu sütunun gerçekliği tartışmalıdır.
Santa Prassede Bazilikası, San Zeno Şapeli, Roma