/ Pazar Vaazlarι / Eşsiz bir tedavi

Eşsiz bir tedavi

Eşsiz bir tedavi

Gerasa bölgesinden döndükten sonra İsa, ölümü bekleyen on iki yaşında kızı olduğu için O’nu evine davet etmekten memnuniyet duyan Havra’nın en yüksek  yöneticisi, Yair ile karşılaşır. İsa halk arasında yürüyorken gençlik döneminden beri kanaması olan bir kadın O’na yaklaşır  ve Rab’bin giysisinin eteğine dokunarak iyileşir. İsa olayı anlar anlamaz O’na dokunanın kim olduğunu anlamak ister. Ama öğrencilerin o insan kalabalığı içerisinde onun kim olduğunu anlamaları imkansızdı. Saygı ve utangıçlıkla O’nun huzurunda görünen kadın, bu hareketi kendisinin yaptığını ve hangi amaçla yaptığını itiraf eder.

İradenin gücü

Yani bu olayda, Tanrı lütfunun faaliyet gösterme biçimine dair uygulanan farklı bir metot görüyoruz. Kadında, sıkı ve derin bir şekilde hastalıktan kurtulma isteği varken ilaveten  o dönemin toplumunun algısında kadının yerinin mutlak bilgisine sahip olarak, İsa’ya yaklaşmanın ve O’nun tedavisini istemenin zor olduğunu biliyor. Bununla birlikte iradesi o kadar güçlüydü ki, yalnızca Rab’bin kıyafetlerine dokunarak iyileşme bulacağına içten, saimiyetle inanmıştı. Yani öyle güçlü bir imanı vardı ki, Tanrı’nın iyileştirici gücü hemen onun üzerinde harekete geçti ve onu iyileştirdi.

Görme engellinin yeniden doğmuş gibi görmeye başlaması ve Beytsayda’da ki cüzzamlı kişilerin örneklerinde yaşandığı gibi diğer durumlarda İsa, acı çekenleri iyileştirmeden önce kendisine olan imanları hakkında soru sormuştu. Ama burda kadının imanı o kadar emin ve açıktı ki, bundan dolayı da ilahi lütuf kendiliğinden harekete geçti. O kadının derin imanıyla Rab’bin lütfunu “çaldığını” ifade edebiliriz. İsa’nın tanrılığı kadının Tanrı’ya olan imanı aracılığıyla bozulmuş insan doğasını iyileştirdi.

Kurtuluşun bir şartı olarak iman

Matta İncilinde “Bir hardal tanesi kadar imanınız olsa, şu dağa, buradan şuraya göç dersiniz, göçer, sizin için imkansız bir şey kalmaz” (17:20-21) sözlerini okuyoruz. Ama gözümüzden kaçmaması gereken önemli bir nokta var; Kilisemizin kurtuluşumuzla ilgili öğretisine göre, iman kendi başına bir amaç değildir. Diğer mezheplerin öne sürdüğü gibi sadece iman etmek insanı kurtarmaz.

İsa’ya iman insanı terapiye götürür ve kurtuluşa yönlendirir. Kanaması olan kadının sahip olduğu iman, adımlarını Tanrı ile bir buluşmaya, onunla iletişime geçmeye teşvik eder. Bedeni yani insan doğası, Tanrı-İnsan İsa’nın bedeni ile kıyafetine dokunmuş olsa bile temasa geçti. Eçilerin İşlerinde, “yoldan geçen Petrus’un hiç değilse gölgesi üzerine düşsün” (5:15) diye hasta insanların meydanlara çıkarıldığından bahsedilir. Aziz Nektarios’un yaşam hikayesinden azizin ölümü sonrası dibindeki yatakta yatan engelli hastanın Aziz’in kıyafetinin üstüne dokunur dokunmaz iyileştiğini biliyoruz.

Mesih’te şifa ve kurtuluş, O’na iman ve doğasının yaratılmamış eylemlerine katılım yoluyla gerçekleşen olaylardır. İman yoluyla Kutsal Komünyon’a geliriz. Her Kutsal Litürji’de rahip bizleri Tanrı korkusu, iman ve sevgiyle, Kutsal Komünyon’a katılma çağrısında bulunur. Rahip, kurtuluşumuz ve şifa bulmamız için hepimizi, Rabbin Bedeni ve Kanına paydaş olmamıza davet eder. Kanaması olan kadının, onu Mesih ile kişisel temasına götüren cesaretinden örnek alalım. Hepimiz her şeyden önce Kutsal Komünyon’a ve Kilisenin Kutsal Gizemlerine katılarak Tanrı ile kişisel olarak temasta bulunalım ve iletişime geçelim.

Arhimndrit A.A. Foni Kiriou (Rab’bin Sesi) 45 numaralı broşüründen alıntılnrak tercüme edilmiştir. 6 Kasım 2022

           

 

 

 

 

 

 

Eşsiz bir tedavi