/ Pazarın Sesi / «Şimdi gidiyoruz…»

«Şimdi gidiyoruz…»

(Mark 10:33)

Paskalya öncesi Büyük Oruc’un ilk bölümünde çabamız oruç, dua, İlahi Litürji’ye katılım yoluyla zihnimizi ve kalbimizi arındırmayı amaçladıysa, şimdi bu arınmanın kendi başına bir amaç olmadığını anlamalıyız. Şimdi her şey bizi çarmıhtaki ölümü ve Dirilişi sahiplenmemize götürmeli.

 «Ortak Diriliş»…

Lazar’ın Dirilişi, İsa’nın kendi Dirilişi’ni önceden simgeler. Bugüne kadar her Cumartesi gününün tüm ölüleri anma günü olduğunu biliyoruz ancak Lazar Cumartesisi bir  diriliş günü olarak kutlanır. Mesih’in, sonsuz düşmanımız Hades’e karşı kazandığı zaferi anlamamıza yardımcı olur. Bu zafer, Hades’in titremesine ve acı içinde ağlamasına neden olur. Mesih’in dostu Lazar, her insanın simgesidir ve evi olan Beytanya ise, dünyanın sembolüdür, her insanın yaşadığı yerdir. Mesih’i Yeruşalim’e, Lazar’ın mezarına kadar takip ederiz ve orada O’nun etkileyici emrini duyarız: «Lazar, dışarı çık». Şimdi anlıyoruz ki, sevginin gücü, ölümü yenme gücüne dönüşür. Tanrı sevgidir ve sevgi Hayattır. «Mesih, herkesin sevinci, gerçek, ışık ve hayat, dünyanın dirilişidir…» (Yortu Kasidesi).

 «Rab’bin adıyla gelene övgüler olsun»

Dallar Pazarı’nda, Mesih’in «sıpa» üzerinde resmedildiği, dalların ve çiçeklerin üzerinde ilerlediği ikonaya hürmet gösteriyoruz. Yolumuzun sonuna geldik. Çile Haftası’na ulaşıyoruz. Takip eden günler, belirli bir amaca hizmet eden kutsal ve büyük günlerdir. Bize Paskalya’nın eskatolojik önemini hatırlatır. Günümüzde, neredeyse hepimiz Çile Haftası’nı güzel bir gelenek olarak kabul ediyoruz. Ancak, Paskalya dünyanın sonunu, Tanrının ebedi Krallığı’na geçişi ifade eder. Bundan sonra gelecek olan Kutsal Hafta olayları basit bir hatıradan ibaret olmayıp yaşanan olaylardır.

 «Bugün…»

 «Bugün»ün anlamı nedir? Kesinlikle, tüm bunlar «bugün» gerçekleşmiyor. “Bugün” bu eylemleri hatırlayabiliyoruz, Kilise ise temelde geçmişteki eylemleri ebedi gerçek olaylara dönüştüren hafıza ve güçtür. Zaman, mevcut ve gelecek biçiminde var olmaktan çıkar ve biz onu süregelen bir kavram olarak deneyimleriz. İlahici “Bugün Kilise, kurtuluş Işıkları misali, dünyaya Rabbimizin çilelerini sunmaktadır” diye terennüm eder. Ayrıca her İlahi Litürji’de bunu yaşamıyor muyuz? Tanrı’nın kurtuluşumuz için gerçekleştirdiği İlahi Tasarı’yı (Oikonomia) deneyimlemiyor muyuz? “Bizim için tüm yaptıklarını…O’nun İkinci ve görkemli gelişini…” anımsamıyor muyuz?

Dallar Pazarı’nın akşamından itibaren Kutsal ve Büyük Haftanın litürjik zamanına giriyoruz.  «İşte Güvey geliyor»…  Kötülüğü, çaresizliği, ümitsizliği yaşayan ama aynı zamanda umut eden tüm insanlık da bizimle birlikte.

Dirilişe inanıyoruz ve Dirilişi bekliyoruz. Mesih’in ölümüyle ölümün gücünün yok edildiğini biliyoruz. O’na yaklaşalım ki O’nun dirilişiyle kendi dirilişimizi birlikte kutlayalım.

 

Foni Kiriou (Rabbin Sesi) 17 nolu broşürden alıntılanarak tercüme edilmiştir. 28 Nisan Pazar

Φ. ’Α.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

«Şimdi gidiyoruz…»