/ Pazarın Sesi / “Zengin ve Yoksul”

“Zengin ve Yoksul”

 

 

“Aramızda büyük bir uçurum kurulmuştur” (Luka 16:19–31)

 

Cehennemin korkunç ateşi içinde zengin adam acı çekiyor ve inliyor. Uzakta, fakir Lazarus’u, cennetin tarif edilemez güzelliği içinde, atamız İbrahim’in kucağında dinlenirken görüyor.

“Baba İbrahim,” diye feryat ediyor umutsuzca, “acı bana! Lazarus’u gönder, parmağının ucunu suya batırsın ve dilimi serinletsin; çünkü bu alevin içinde azap çekiyorum.”

İbrahim cevap verir: “Sen yeryüzündeyken iyiliklerin keyfini sürdün, oysa Lazarus yaşamını sıkıntılar içinde geçirdi. Şimdi ise, istesen de, artık ona ulaşman imkânsızdır; çünkü aramızda büyük bir uçurum var —aşılmaz bir derinlik.”

Öyleyse, bu uçurum neden kapanamaz bir hâlde, neden aşılmaz bir engel olarak kalıyor, ve insan bunu nasıl önleyebilir, görelim.

 

Uçurum

Pek çok kişi sorar: Bu uçurum neden aşılmaz? Sevgi olan

Kutsal Kitap’ın da söylediği gibi, gökteki en büyük Tanrı nasıl olur da mahkûmların sonsuza dek ondan uzak kalmasına izin verir? Sevgi Tanrısı onları Cennet’e alamaz mı?

Kutsal Kilise Babaları bu büyük ve zor sırrı bize açıklarlar. Derler ki: Bu geçilmez uçurumu Tanrı yaratmamıştır; her insan onu kendi içinde yaratır. Çünkü insanın günaha ısrarla bağlanması, ruhunda alışkanlık ve esarete dönüşür; bu da zamanla katılığa ve tamamen taşlaşmış bir kalbe yol açar.

Bu hâl, ölümle birlikte sabitlenir ve artık değiştirilemez. Aziz Gregorios Nyssalı der ki, Hades’te (öte dünyada) tövbe arzusu faydasızdır. Aziz Yuhanna Damaskinos da ekler: Hades’te tövbe mümkün değildir, çünkü tövbesizlerin ruhu artık yön değiştiremez, başka bir hâle bürünemez.

Cehennem ikinci ölümdür. Sonsuz ve geri dönülmez bir ölüm. Bu yüzden insanlar günah içinde, tövbesiz ölürlerse, artık o büyük uçurumu aşamazlar. Tövbesiz günahkârların durumu kalıcı ve değişmezdir. Artık hiçbir değişim ya da teselli imkânı yoktur.

Azizler bile cehenneme inip mahkûmları ziyaret edemez, bu dünyada dostluk ettikleri insanlara yardım edemezler. Artık bu imkânsızdır.

Peki biz bu korkunç uçurumdan nasıl kurtulabiliriz?

 

2.Bölünmeden Uzak Durmak

Yarın dayanılmaz, karanlık bir hâle ağlayacağımıza, bugün elimizden geleni yapalım. Kutsal Yuhanna Hrisostomos (Altın Ağızlı Yuhanna) şöyle öğüt verir:

 

“O gün kimse bizi bu uçurumdan kurtaramaz, eğer bu yaşamda dikkat etmez, Tanrı’nın bize verdiği ruhsal fırsatlardan yararlanmazsak.”

Ve şöyle devam eder:

“Ruhunun ayrılışını, tövbe ve dönüşle önceden hazırla; ölüm aniden gelirse, tövbenin şifası artık etkisiz kalır. Çünkü Hades’te tövbe yoktur.”

Ama bu dünyada biz hâlâ iyilik yapabilir, cehennemin o korkunç ateşinden kaçınabiliriz. Elimizde pek çok fırsat var: Sadece Musa ve peygamberler değil, bizzat Rab’bin kendisi yardımcımız ve yoldaşımızdır.

Bize her gün rehberlik eden yanılmaz Sözü var; bizi sürekli tövbeye, sevgiye, merhamete ve erdeme yönlendiriyor.

Kutsal sırlar elimizdedir: Günahlarımızı arıtan, ruhumuzu beyazlatan ve bizi sonsuz mutluluğa hazırlayan kutsal itiraf sakramenti bizi erdem ve lütuf içinde yönlendiren ruhsal babamız ve Kutsal Komünyon’un mucizevi gizemi bize “günahların affı ve ebedî hayat” için verilir.

Her şey elimizde. Gerekli olan tek şey, bizim isteğimiz ve niyetimizdir: yeni bir yaşam arzusu, tövbe etmiş, yeniden doğmuş bir yaşam — İsa Mesih’te bir yaşam.

 

Sonuç

Kardeşlerim, yaşamımızın tek kesin gerçeği ölümdür. Hepimiz bir gün öleceğiz. Ne zaman ve nasıl olduğunu bilmiyoruz. Ama şunu biliyoruz: O göğe yolculuk saatine hazırlıklı olmalıyız.

O hâlde, vaktimiz varken hazırlanalım; gayret edelim ki bitmek bilmeyen cehennemden kurtulalım ve Lazarus gibi, İbrahim’in kucağında, Tanrı’nın göksel krallığında yer bulmaya layık olalım.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Zengin ve Yoksul”