Ruhani baba
Bugünkü Elçisel okumada, Elçi Pavlus’un Korintlilere hitap ederken anlattığı, dünyanın Elçiler ve Müjde’nin (İncil’in) vaizleri hakkında oluşturduğu imaj betimlenir. Dünya gözünde onlar, ölüm döşeğindeki ve akılsız kimselerdi. Alay ve aşağılamaya layık, zayıf ve değersiz, kovulan ve hor görülen kişilerdi. Bunlar, kişisel imajlarını, rahatlarını ve kendi çıkarlarını önemsemeksizin, ruhların müjdelenmesi işine kendilerini bütünüyle adamış, Mesih sevgisi uğruna feda edilmeye yazgılı olduklarının bilincinde olanların kazandığı onur nişanlarıydı. Bu imaj, her çağda Müjde’nin dürüst ve adanmış hizmetkârlarını kendilerini insanlara misyon ve ruhsal rehberlik işinde tüketen, çoğu zaman dünyanın güçlerinin hedefi hâline gelen kişileri tanımlar.
Ardından Pavlus, dünyevî küçümsemenin izlerini taşıyarak, kendilerini ruhani baba ve öğretmen olarak tanıtan kişilerden uzak durmaları konusunda ruhsal çocuklarının dikkatini çeker. Onların ruhani babası bizzat kendisiydi çünkü onları İsa Mesih’in Müjdesi aracılığıyla yeniden doğurmuştu.
Ruhani babanın nitenikleri
Kilise içinde ruhani babalığın son derece önemli görevini üstlenen kişiyi sahici ve gerçek kılan nitelikleri sunduktan sonra, ruhsal hayatımız açısından kutsal ve kilit bir konumda bulunan ruhani baba şahsına değineceğiz. Aziz Büyük Vasilios, ruhani babanın şu özelliklere sahip olması gerektiğini öğretir: “Tanrı’ya doğru yol alanları yönlendirmekte deneyimli, erdemlerle dolu olmalı, Tanrı’ya olan sevgisi kendi işleriyle tanıklık etmeli, ilahî Kutsal Yazılar’a vâkıf olmalıdır. Ruhsal görevinde dikkati dağılmayan, hırstan uzak, gereksiz kaygılardan arınmış, huzurlu, Tanrı tarafından sevilen, yoksulu seven, öfkelenmeyen, kin tutmayan, ruhsal çocuklarını yetiştirmekte yetkin, gösteriş meraklısı, kibirli ve değişken mizaçlı olmayan biri olmalı. Yalakalıklardan hoşlanmamalı ve Tanrı’dan başka hiçbir şeyi tercih etmemelidir.”
Ruhani babanın görevi, ruhsal yaşamda güvenilir ve tecrübeli bir rehberin görevidir çünkü bu yaşamın kanalları çok ve karmaşıktır. Ruhsal yaşam yolunda tek başımıza ilerleyemeyiz. Zira ne gerekli tecrübeye sahibiz ne de Mesih’e göre yaşamın bilgisine vakıfız. Bu nedenle düşme ve kaybolma tehlikesi her zaman mevcuttur. Ruhani baba, Mesih’in yaşayan varlığıdır. Bizim yeniden doğuşumuz için çalışan, şaşmaz ruhsal rehberdir. O, içimize bakabilen ve ruhumuzun arınmasına, beyazlatılmasına katkıda bulunabilen deneyimli bir iç gözlemcidir. Bu yüzden, Kilise içinde Mesih’in yaşamını güvenle tecrübe edebilmek için bir ruhani babaya ve rehbere sahip olmak çok önemlidir. Onunla sağlıklı bir temas ve iletişim ilişkisi geliştirmeli, zararlı ve yıkıcı bir şahıs kültünden kaçınmalıyız.
Ruhani Babanın rolü
Ruhani babanın görevi, bizi kendisine bağlı tutmak değil, ruhsal ilişkimizin temel ve köşe taşı olan Mesih’e bağlamaktır. Merhum bir Metropolit’in belirttiği gibi, “Aslında (ruhsal) ilişki iki taraflı değil, üçgen şeklindedir çünkü, Geron (yaşlı ruhani rehber) ile müridinin ötesinde üçüncü bir üye daha vardır: Tanrı. Rab bize, “Babanız” diye kimseyi çağırmamamız gerektiğini söyler çünkü yalnız bir tek Babamız vardır: “göklerde olan.” Geron, yanılmaz bir yargıç veya temyiz mercii değildir. Yaşayan Tanrı’nın birlikte hizmet eden bir kuludur. O, bir diktatör değil yolculukta rehber ve yoldaştır. Kelimenin tam anlamıyla tek gerçek “ruhani rehber” ise Kutsal Ruh’tur.
Kilise yaşamı ve kurtuluş yolunda güvenli bir yürüyüş, hayatımızda ruhani babanın varlığı olmadan mümkün değildir. Onu arayalım ve ona güvenelim. Tanrı ile ilişkimizi ve paydaşlığımızı canlı tutabilecek tek kişi odur. Âmin!
Arhimandrit E. Oki. Foni Kiriou (Rabbin Sesi) 33 no’lu broşürden alıntılanarak tercüme edilmiştir 17 Ağustos 2025 Pazar