Beş soruda Noel’in gerçek anlamı
Noel yaklaşıyor ve birçok Hristiyan, Tanrı’nın beden almasının bu büyük gizemini derin bir biçimde yaşamayı arzuluyor. İnsanlar genellikle İsa’nın doğumunu eski, romantik bir hikâye olarak düşünür. Bu nedenle, ruhsal olarak ilerlemelerine yardım edecek şekilde bundan faydalanamazlar. Kutsal Kitap’taki tek gerçeği keşfetmemize yardımcı olacak bazı sorular vardır. Bu sorular, Tanrı’nın beden alması konusunda bizi tam anlamıyla aydınlatır.
Birinci soru: Kim doğdu?
Tüm ulusların beklediği Kişi.
“Karanlıkta yürüyen halk büyük bir ışık gördü; ölüm gölgesinin ülkesinde yaşayanların üzerine bir ışık doğdu.” (Yeşaya 9:2)
İnsan cenneti kaybedip sürgüne gönderildiğinde, kendisine bir Kurtarıcı sözü verilmişti. Bu sözü aklında tuttu. O andan itibaren insanlar, bin bir şekilde O’nu aradılar, ta ki o gece, yeni doğmuş çocukta O’nu tanıyana kadar.
İsrail’in tüm peygamberleri, doğan çocuğun Mesih, yani Emmanuel olduğunu peygamberlikleriyle doğrular. Tanrı’nın kendisi insanlar arasına geldi. Davut’un Mezmurları ve Yeşaya’nın görülerinde bildirilen her şey, Kutsal Ruh tarafından En Büyük Peygamber, Kral ve Başkâhin olarak ilan edilen bu Kişi’de gerçekleşti.
Ayrıca, Yusuf’a doğaüstü doğumu bildiren melek de sorumuzun cevabını verir: İsa Mesih’tir ve “halkını günahlarından kurtaracaktır.” (Matta 1:21)
Bilge Adamlar’ın izlediği yıldız, Adalet Güneşi’nin doğduğunu ve tüm insanlığın Tanrı ile barışacağını ilan etti.
Daha sonra, Vaftizci Yahya O’nu işaret ederek şöyle dedi: “İşte Tanrı’nın Kuzusu; dünyanın günahını ortadan kaldıran O’dur.” (Yuhanna 1:29)
İsa’nın vaftizinde Tanrı’nın sesi duyuldu: “Bu, sevgili Oğlum’dur.” (Matta 3:17)
Dördüncü İncil şu sözlerle başlar: “Başlangıçta Söz vardı… ve Söz beden oldu, aramızda yaşadı… Baba’dan gelen biricik Oğul…”
İsa’nın kendisi de düşmanlarını öfkelendiren, kalabalıkları şaşırtan cevabı verdi: “Ben Işık, Gerçek ve Yaşam’ım.” (Yuhanna 9:5; 14:6) “Bensiz hiçbir şey yapamazsınız.” (Yuhanna 15:6)
İkinci soru: Ne zaman doğdu?
İncil bize bu konuda açık bilgiler verir. Bu doğum, “Yahudiye kralı Hirodes zamanında” (Luka 1:1) ve “Sezar Augustus’un” (Luka 2:1) imparator olduğu dönemde gerçekleşti. Fakat bu, doğumun yalnızca tarihsel yönüdür.
Elçi Pavlus ise teolojik bir cevap verir: İsa, “zaman dolduğunda” doğdu. (Galatyalılar 4:4) Yani dünyanın Kurtarıcı’yı kabul etmeye hazır olduğu anda. Günahın en çürümüş meyvesini verdiği, insanlığın ölüm içinde olduğu bir zamandı. Artık gecikmeye yer yoktu. Tam o sırada Tanrı’nın Lütfu en güzel çiçeği sundu: alçakgönüllü, bakire, bir genç bir kız.
Üçüncü soru: Nerede doğdu?
İsa, Yahudiye’nin iyi bilinen bir kasabası olan Beytlehem’i seçti; Kral Davut da orada doğmuştu. Ancak Yuhanna 1:11 şöyle der: “Kendi yurduna geldi, ama kendi halkı O’nu kabul etmedi.”
O, nefret ve reddedilme ile karşılaştı. Mesih için ne bir ev ne de uygun bir yer vardı. Hayvanların barındığı kirli bir ahır O’nun ilk evi oldu. Hayvanlara ayrılan samanların üzerine, bir yemliğe yatırıldı.
Beytlehem’deki ahır, o dönemde insanlığın ruhsal durumunu en iyi şekilde resmeder. Tüm dünya, insanların tutkularına esir düştüğü devasa bir ahıra dönüşmüştü. İşte Mesih İsa böyle bir dünyada doğdu.
Dördüncü soru: Nasıl doğdu?
Kutsal Kitap, O’nun Kutsal Ruh’un, bakire Meryem’de mesken kurmasıyla doğduğunu söyler. “Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler Yücesi’nin gücü seni gölgeleyecek.” (Luka 1:35) Melek Yusuf’a şöyle dedi: “O’nda oluşan, Kutsal Ruh’tandır.” (Matta 1:20)
Bu doğumda hiçbir erkek rol oynamadı. Bu, insan mantığını aşan doğaüstü bir gizemdir. Tanrı gökten görkemli bir biçimde inmedi. O’nun beden alışı, her kadında olduğu gibi doğal bir süreç izledi: bebek dokuz ay boyunca annesinin rahminde kaldı, bebek olarak dünyaya geldi ve insan yaşamının tüm aşamalarından geçerek büyüdü.
Luka 2:1’de “O günlerde Sezar Augustus bir nüfus sayımı emri çıkardı” denir. İsa, bu sayımdan bir gece önce doğdu. Dünyaya özgürlük getirmeye gelen Mesih, bir köle gibi nüfusa kaydedildi. Roma İmparatoru’nun kölesi olmayı seçti ve vergi ödemek zorunda kaldı — bu O’nun için büyük bir alçalıştı.
Beşinci soru: Neden doğdu?
Elçilerin vaazlarında bu amaca sürekli vurgu yapılır. “Tanrı Oğlu, İblis’in işlerini yıkmak için göründü.” (1 Yuhanna 3:8) O, bizi günahlarımızdan kurtarmak ve ölümü ortadan kaldırmak için doğdu. “Yok edilecek son düşman ölümdür. Çünkü Tanrı her şeyi O’nun ayakları altına serdi.” (1 Korintliler 15:26–27)
O, kaybolanları geri getirmek için doğdu: “Kaybolan koyunumu buldum.” (Luka 15:6) “İnsanoğlu, kaybolanı arayıp kurtarmaya geldi.” (Luka 19:10)
O, bizi yeniden Tanrı’nın çocukları yapmak için doğdu: “O’nu kabul edenlerin hepsine Tanrı’nın çocukları olma yetkisini verdi.” (Yuhanna 1:12)
O, insanlığı birleştirmek için doğdu: “Artık ne Yahudi ne Grek, ne köle ne özgür, ne erkek ne kadınız; çünkü hepiniz Mesih İsa’da birsiniz.” (Galatyalılar 3:28)
O, bize kendi esenliğini ve sevincini vermek için doğdu: “Size kendi esenliğimi bırakıyorum.” (Yuhanna 14:27)
Noel’in kişisel anlamı
Ancak İsa’nın doğumu geçmişte kalmış bir olay değildir. Bu, her insan için kişisel bir gerçektir. Bu olay, her biriyle bireysel olarak ilişkilidir. Bu beş soruyu kendi yaşamımızla bağlantılı olarak yeniden düşünmeliyiz:
Kim doğdu? Kurtarıcım.
Ne zaman doğdu? O’nu içime kabul ettiğimde. Nerede doğdu? Kalbimde.
Nasıl doğdu? Söz’ü ve Ortodoks Kilisesi’nin Kutsal Sırları aracılığıyla.
Neden doğdu? Sonsuz yaşama giden yolu bulmam ve daha şimdiden cennette yaşamam için.
Eğer Noel’in anlamı benim için buysa, o zaman içimde meleklerin “Yücelerde Tanrı’ya yücelik!” ilahisini duyacağım; çünkü Tanrı, Emmanuel, ruhumu ziyaret edecek. Kalbim ilahi bir sevinçle dolacak.
Orijinal Metin: Στεργίου Ν. Σάκκου, Τά πέντε ἐρωτήματα.
Stergios N. Sakkos, University Professor
https://apolytrosis.gr/index.php/component/k2/item/17c0-the-real-meaning-of-christmas-in-five-questions


