/ Kilise / Büyük Paskalya orucu

Büyük Paskalya orucu

Büyük Paskalya orucu

Yunancada “Sarakosti” kelimesi 40 günük oruç dönemi anlamına gelir.

Peki Kilise bize neden oruç tutmamızı tavsiye ediyor?

Bunun iki amacı var; hatırlayalım:

  1. Maddi düşünce tarzına eğilimli olan insanı ölçülü olarak terbiye etmek. Midemizin arzusunu kontrol etmeyi başarırsak, diğer tutkularımızı da kontrol edebileceğiz, nefsimize hakim olacağız, bu yüzden oruç, sadece yemekten uzak durmak değil, aynı zamanda tutkuların (ihtirasların) kontrolüdür.
  2. Basit diyet sonucu temin ettiğimiz bir miktar para ile sadaka verebilmektir.

Oysa, Büyük Oruç dönemi oruç tutmaktan çok daha fazlasıdır. Bu bir tövbe okuludur, dolayısıyla adı ‘tövbe arenasıdır.” Ve tövbe elbette bir rota değişikliğidir. (meta-nia) Kendimi müsrif (benzetmedeki savurgan oğul) yerine koyup, (manevi) sürgünde olduğumu hissetmek anlamına gelir. Büyük Oruç bize Baba’mızın evinin yolunu gösterir.

Bu  bir  yolculuktur.  Bu  yüzden  buna  “Tövbe  Yolu”  denir  ve  İsrailoğulları’nın  Vaat Edilmiş Topraklar’a doğru yol alırken çölde geçirdikleri 40 yıllık yolculuğuna benzetilir. Bizim varış noktamız Diriliş’tir.

Bu amaçla Kilise, Diriliş’e, mümkün olduğu kadar saf ve arınmış varlığımızla yaklaşmak için, manevi mücadelenin ve özdenetimin yoğunlaştığı manevi bir “ortam”, bütün bir “atmosfer” sunmaktadır.

Büyük Oruç, Bağışlama Töreninin şu duası ile başlar: “Üzgünüm; çocuğundan yüzünü çevirme, beni tez işit, ruhumu koru ve onu kurtar.” Ve elbette Allah ile barışık olmanın şartı da önce kardeşlerimizle barışık olmaktır. Akşam Duası’nın sonunda birbirimizden af dilememiz; sevgi, beraberlik ve kardeşlik göstergesidir. Oruç yolculuğuna ancak bu şekilde başlayabiliriz.

Bu yüzden Kilise, bize yardımcı olması için bu dönemin özel ayinlerinin, özel okumalarının, kendi öğelerinin, kendi “sözlüğünün”, kendi “atmosferinin” olması gerektiğini belirledi.

Kilise içindeki ışıklar kısılır, ruhbanlar koyu renkli  giysiler giyer,  ilahiler ağır makamlı ve uzun olur, duaların ve okumaların sayısı ise çoğalır. Bütün bunlar, müminin yaşamın gürültü ve rahatsızlıklarından ruhsal olarak uzaklaşmasına, kilisede hüküm süren her şeyi kapsayan atmosfere girmesine ve tövbe içinde daha güvenli bir şekilde ilerlemesine yardımcı olmayı amaçlamaktadır.

Büyük Oruç’ta hüküm süren duygu, Ortodoks inancında gerekli bir unsur olan “harmolipi”dir. Bu kelime Yunanca iki zıt anlamlı (χαρα=sevinç ve λύπη=üzüntü) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmektedir.  Bu bir yandan günahım, çöküşüm, Baba Tanrı’dan uzaklığım için duyduğum hüzündür. Bir yandan ise Tanrı’nın yüce varlığı için sevinç, O’nun tükenmez bağışlayıcı sevgisinden dolayı huzur ve artık yalnızca bana bağlı olan Baba’nın evine geri dönme umudundan kaynaklanan coşkudur. Başka bir deyişle müminlerin hissettiği, sevinç ve üzüntünün bir arada olduğu bir duygudur. Üzüntü, Tanrı’yı üzen günahlarımız için, sevinç ise Tanrı’nın merhametli olduğu, bize tövbe ve tekrar O’na dönme fırsatı verdiği içindir.

Sarakosti dediğimiz bu Büyük Oruç ve Paskalya’ya hazırlanma döneminin diğer bir özelliği de, ruhani yolumuzu kontrol etmenin özlü bir yolu olan Suriyeli Aziz Efrem’in duasıdır:

Hayatımın Rabbi ve Efendisi, bana tembellik ruhu, gereksiz merak, güç sevgisi ve faydasız lakırdı verme. (diyerek 1. kez yere kapanırız)

Bunun yerine, ben kuluna ağırbaşlılık ruhu, alçakgönüllülük, sabır ve sevgi ver. (diyerek 2.kez yere kapanırız)

Evet, Rab ve Kral, kendi kusurlarımı görmemi ve kardeşimi yargılamamı lütfet; çünkü Sen sonsuzlara kadar kutlusun. Âmin. (diyerek 3.kez yere kapanırız)

Sonra 12 kere secde edip her defasında “Tanrım ben günahkara acı ve merhamet et” duasını tekrarlarız ve en son yine yere kapanır duanın son satırını tekrarlarız:

Evet, Rab ve Kral, kendi kusurlarımı görmemi ve kardeşimi yargılamamı lütfet; çünkü Sen sonsuzlara kadar kutlusun. Âmin.

(namaz)

Büyük Oruç ayinleri; Aziz Andreas’ın Büyük Kanonu (tövbeye yönelik şiirsel bir dua dizisi), Oruç Dönemine mahsus Gece Duaları (Mega Apodipno), Önceden Kutsanmış Sunuların Ayini ve  Bakire  Meryem’e  Selamlar Beyiteri ve troparionlar (Akatist İlahi), ilaveten 5  Pazar  gününün  coşkulu bayram Litürjileri ile ruhumumuzu besler. 

Büyük Oruç esnansında özel bir Kutsal Kitap okuma planı uygulanır. Bu okumalar hakkında konuşmadan önce, Kilise’nin duasının her zaman Kutsal Kitap’a dayalı olduğunu, yani Kutsal Kitap’ın dili, görüntüleri, ve sembolleriyle ifade edildiğini vurgulamalıyız. Örneğin, Mezmurlar’ın yazılmasından bu yana binlerce yıl geçti. Ancak yine de insanın; Allah’ın, dünyanın ve diğer insanların önündeki her durumunu ifade etmesinin en iyi yoludur. Allah’ın her  yerde hazır bulunmasından kaynaklanan karşı konulamaz sevinçten, sürgündeki insanın derin hayal kırıklığına, günaha ve yabancılaşmaya kadar, mümin, duygularının en mükemmel ifadesini bu eşsiz kitapta bulur. Nitekim Mezmurlar Kitabının Dua Zinciri grubuna katılanlarınız bunu zaten fark emişlerdir.

Bu nedenle, Kilise için her zaman günlük bir besin kaynağı olan Kutsal Kitap, Oruç Döneminde daha fazla önem kazanıyor. Yıl boyunca günlük ayinlere bölünerek haftada bir kez kilisede okunan Zebur, artık haftada iki kez okunuyor. Ayrıca, Eski Ahit’in 3 kitabı, Yaratılış, Özdeyişler ve Yeşaya Kitabı, Oruç Döneminde baştan sona kadar okunur. Niçin özellikle bu kitaplar seçildi acaba?

Bunu daha iyi anlamak için, Büyük Oruç’un başka bir özel unsuruna, yani kateşizm karakterine atıfta bulunmalıyız. Eski zamanlarda, katekümenlerin Paskalya’da vaftiz edilmesi bir gelenek haline gelmişti. Böylece, önceki tüm dönem, yani Büyük Oruç dönemi, yoğun bir kateşizm (dini eğitim alma ve vaftize hazırlanma) dönemiydi. Günümüzde bu adet bazen uyulanmamakta dolayısıyla vaftizler tüm yıl boyunca yapılmaktadır. Buna rağmen Βüyük Oruç’un kateşizm karakteri unutulmuş bir kalıntı olarak değil, önemli bir unsuru olarak korunmuştur.

Ne yazık ki, vaftizimizden sonra bile kusurlu ve zayıf insanlar olarak  yolumuza devam ediyoruz, günaha düşüyoruz ve günahlarımız bizi Tanrı’dan uzaklaştırıyorlar. Vaftizde aldığımız lütuf ve manevi hediyelere sıklıkla ihanet eder ve sanki bu gerçek bize bir anlam ifade etmiyormuş gibi, Rab hiç dirilmemiş gibi yaşarız. Bu, Hristiyanlık öncesi zamanlara, Eski Ahit’e geri dönmemize izin vermek gibidir. Bize bahşedilen yeni hayat endişelerimizin arasında kayıp gider ve eskir. Oruç Dönemi (okumaları, ilahileri, duaları, törenleri ve tüm unsurlarıyla) bizi tam da bu durumdan çekip çıkarmak ister.

Kilise elimizden tutup bizi ışığın, Diriliş’in, Yaşam’ın ülkesine geri götürmeye çalışıyor. Vaftizimizin ilk gününün neşesine ve paklığına geri dönmeye ve baştan başlamaya çağırılıyoruz. Kutsal Kitap okumaları da bu manevi dönüşte bize yardımcı olur.

  1. Yaratılış Kitabı. Yaratılışın Tarihini, insanın düşüşünü ve Tanrı’nın kurtuluş vaadini içerir. Yaratıcı, Yargıç ve Kurtarıcı  olarak  Tanrı’nın  3  sıfatını aktarır.  İnsanın  nasıl Tanrı’nın “suretinde ve benzerliğinde” yaratıldığını, O’ndan nasıl uzaklaştığını ancak yine de Tanrı’nın sevgisinin, ilgisinin ve nihai kurtuluşun nesnesi olarak kaldığını ortaya koymaktadır. “Mesih’te” biten kurtuluşumuzun hikayesidir.
  2. Özdeyişler, Eski Ahit’teki ahlaki öğretim ve bilgeliğin özüdür. Onsuz insan, Tanrı’ya yabancılaştığını fark edemez ve kurtuluşu arayamaz.
  3. C) Tüm peygamberlerin en büyüğü olan ve Mesih’in çilesi ve Kurban edilişini şok edici ayrıntılarla önceden bildirmiş olan Peygamber Yeşaya’nın Kitabı, Tanrı’nın Kurtuluş planını ve Kurtuluşumuzun büyük gizemini anlamak için okuyoruz. Çünkü bu kurtuluş planı, oruç döneminin ilerleyen haftalarında yaşayacağımız ve anımsayacağımız Rab’bin son derece etkileyici fedakarlığı sayesinde gerçekleşti.

Söylediğimiz gibi, Kilise, Mesih’teki ruhsal gelişimimizin durmaması için, Kutsal Kitap’daki köklere, kurtuluşun başlangıcına dönüş ihtiyacımızı değerlendirir.

İnancımız,  ezberlememiz  gereken  dogmatik  koşulların  bir  toplamı  değil,  bizimle tekrar konuşan ve bizi O’nun Bilgeliği’nin ve Sevgisi’nin tükenmez derinliklerine ve zenginliklerine daha da derinden tanıtan Tanrı’nın yaşayan sesidir.

Ölüm karşısında bile her durumda ruh halimizi kökten değiştirebilen bu Büyük Oruç armağanından yararlanalım. Çünkü Mesih ölümüyle ölümü karanlıktan aydınlığa, günahtan Tanrı’nın bağrına, sonsuz yaşama bir geçiş yaptı. “Şimdi gökyüzü, yer ve derinlikler daima ışıkla dolu.”

 

                   Kaynak: Büyük Oruç-Paskalya’ya Giden Yol. Aleks. Smenan

 

 

 

 

 

 

 

Büyük Paskalya orucu