Ekümenik Patrik Bartholomeos’un Genelgesi
Patrik Cenapları,
Ekümenik Patrik Bartholomeos’un
Kutsal ve Büyük Hafta’nın başlangıcındaki
Genelgesi
(Lazar’ın Cumartesisi, 11, Nisan 2020)
Rab’de kardeşlerim ve evlatlarım,
Bir kez daha, Kutsal ve Büyük Paskalya Orucu sona erdi. Bugün, Mesih’in ve bütün ölümlülerin müşterek dirlişine işaret eden O’nun yakın dostu Lazar’ın dirilişini sevinçle kutladık. Yarın, “Rab’bin adıyla gelene övgüler olsun, En yücelerde hozana!” ilâhîsini coşkuyla söyleyip Dallar Pazarı Bayramı’ndan sevinç duyacağız.
Böylece geçmiştekilerden farklı bir Diriliş Bayramı öncesi Büyük Oruç döneminin ardından (günahlarımızdan) pişmanlık ve tevazuyla Kutsal ve Büyük Hafta’ya girmekteyiz. Yeni ortaya çıkan Koronovirüsü salgını günlük ve kilise yaşantımızı değiştirdi. Müminlerimize kiliseler kapatıldı. Kutsal Komünyon’un mübarek tadından yoksun kalacaklar. Kardeşlerinin yüzlerini kilisede göremeyecekler. İcra edilen ayinlerden ve buhurun hoş kokusundan mahrum kalacaklar. Tüm bunlar muhakkak ki bizleri gurbette hissetirecek. Kendimizi ölümcül virüsten korumak için evlerimizde kalıyoruz ne var ki, Ortodokslar olarak yalnızca kendimizi yuvamızda hissettiğimiz değil, ama yuvamız olan “Baba’nın evinde” bulunamıyoruz.
Herşeye rağmen, istisnasız herkesin korunması adına, Kutsal Hafta’yı da içine alacak şekilde bu uygulamamın kapsamını genişleten, ızdırap verici kararı almak zorundaydık. Patriğin cüppesi, şehitler veren İstanbul Tahtı’nın tarihi boyunca pek çok kez olduğu gibi hayatlarınızı bir kez daha örtmeliydi.
Sevgili kardeşlerim ve evlatlarım, hiç şüpheniz olmasın ki kapanmış kiliseler yüzünden siz incindiniz ama Patriğiniz bundan kederlendi ve acı çekmektedir. Ne var ki, sizi temin ederim, başka çaremiz yoktu. Salgının eşik döneminde, hekimler ve tıb ilmi alimleri hükümeti elzem olan tedbirler almasını mecbur kılan önerilerde bulundular. Bizler de kardeşlerimizin korunmasına katkıda bulunmak zorundaydık. Şüphesiz, ruhlarımızın ve bedenlerimizin hekimi olan Sevgi Allah’ına ızdırap çeken hastaları güçlendirmesi, canları pahasına bu devasa sorunla boğuşan hekimlere, hemşirelere ve herkese zorlu mücadelelerinde yardımcı olması için dua ediyoruz. Bu eşine az rastlanır felaket, tüm insan ölçütlerinin çok üzerinde, ilahi lütfun bir işaretini taşıyan sevginin kıymetini ve kudretini, iş birliğini gözler önüne serilmesini sağladı.
Kabul etmemiz ve anlamamız gerekir ki bu tedbirler imanımıza tesir etmemektedir. Kilise Mabeti’ne bağlılığımızı ya da oradaki kutsal ayinlerin müminlerimizin hayatlarındaki yerini azaltamaz. Bu geçici kısıtlayıcı tedbirler Kilise’ye karşı alınmış kararlar değillerdir. Bunlar müminlerin kimliğine özgü şeyler değil ama bedene sahip olan ve dünyada yaşaması gereği insana özgü şeylerdir.
Doğrusu istenirse, bizler de bu olağanüstü tedbirleri sürekli olarak tatbik etmeye devam ediyoruz. Geleneğimize göre, Paskalya sadece “seçilmiş ve kutsal bir gün” değildir. Tüm Kilise hayatı bir Paskalya’dır. Diriliş Kilise’nin Şan’ıdır” ve “Hükümdarlığının hazinesidir.” Diriliş, Ortodoks imanının, özünün ve kültürünün temelidir. Kilisemizin tüm Hayatı Paskalya’dır. Ilahi Litürji Paskalya’dir. Her mütevazi şapel, her kilise binası Dirilişi andırıyor. Azizlerin ve Şehitlerin imanı, saygı gösterdiğimiz kutsal ikonalar, her bir sevgi ve merhamet eylemi, tüm bunlar, Diriliş’in hoş kokusunu yaymaktadır. Müminlerimizin hayatları günlük bir Diriliş Bayramıdır. Diriliş’in anlamını biliyoruz çünkü Çarmıh’ın anlamını da biliyoruz. Biz Çarmıh’ın ve Diriliş’in Kilisesiyiz. Diriliş’ın tadını Çarmıh’ta tecrübe ettiğimiz için, “İşte tüm dünya’ya Çarmıh’la sevinç geldi” diye yüksek sesle ilan ederiz.
Bu nedenle, bu Kutsal Hafta ve Paskalya süresince sevgili Hıristiyanlar, Patriğiniz ve Fener’deki ruhbanlar hepiniz için daha güçlü niyaz edecekler. Burada, büyük Ortodoks Manastır’ında, Hayat Kasesi’ne sevgiyle isimlerinizi okuyacağız. Rab’be yakardıklarımız meşru gerekçelerle aramızda olamayan sizler için “Ey Rab, kurtar, Kendi verasetini bereketle.” diye haykıracağız. Bu Paskalya “Kutsal Nur”u mumlarla alamayacaksınız, ama yine de yüreklerinizde yanacak. Mesih’in Yüce Kutsal Kilisesi’nin sönmez kandilinin nuru parlaması için yüreklerinizi Diriliş’in nur saçan Gecesi’ne açın. Dirilmiş Mesih’in solmaz nuruyla aydınlanmak için rahatlıkla, “kendi içinizi boşaltın. Ve o zaman, sizler de Rab’imizin kendini takip eden herkeste arzuladığı gibi “dünyanın nuru” olacaksınız.
Kardeşlerim ve evlatlarım, bu zaman çabuk geçecek ve salgın bitecek; Allah’ın lütfuyla yaralar iyileşecek. Hepimizin bu felaketten, her şeyde derinlik boyutunu keşfetmiş, “iyi yönde dönüşümü” deneyim etmiş, “hayat ve nur” olan Allah’la paydaşlığın kudretini idrak etmiş ve Allah’ın sağlık ve yaşam armağanlarının ve, sevgi uğruna fedakarlığın ve bireysel haklardan feragat etmenin değerini takdir etmiş olarak çıkmamız için dua ediyorum.
Kutsal Hafta önümüzde durmaktadır. İşte, Güvey geliyor. İşte, Rab çarmıha gerilmek için alçalırken, bizler Kudüs’e doğru yükseliyoruz. Bugün, O çarmıha geriliyor. “Senin Çilelerine ilahiler okuyoruz, ey Mesih ve dirilişini ilahilerle övüyoruz. Çarmıhın muazzam tevazusu Yücelik Kralı’na zafer getiriyor” . Hepinize Mesih’le birlikte eksilmeyen bir gayret, Çarmıh’ın ve Diriliş’in kurtuluş getiren yolunda lütuf dolu bir yolculuk diliyoruz. Hepinize Nice seneler! Diriliş Bayramımız kutlu olsun!