Atanasius, Putperestlere Karşı Söylevlerinden
Kelam, her yaratığın ilk doğanı, görünmeyen Allah’ın görüntüsü.
Rabbimiz İsa Mesih’in Peder’i, sonsuz iyiliği ile tüm yaratılanlardan çok daha üstündür. Mükemmel bir kral olarak bilgeliği ve Kelamı yani Rabbimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih ile her şeyi yönetir, düzenler ve her yerde adaletine yakışır şekilde yaratır. Çünkü her şeyin olduğu gibi yapılması ve sonuçlarını gördüğümüz gibi sonuçlandırması doğrudur. Her şeyin bu şekilde olmasını kendi istedi ve hiç kimse bunu inkar edebilecek mantıklı bir nedene sahip olamaz. Şöyle ki, yaratılanların devinimi nedensiz olsaydı ve dünya körü körüne dönseydi söylenenlere artık inanmamak gerekirdi. Oysa şayet dünya bilge ve bilgi ile düzenlenip, her çeşit güzellik ile donatılmışsa o zaman yaratıcının ve sanatçının Allah’ın Kelamı olduğunu kabul etmeliyiz.
Ben yaşayan ve etkin Allah’a, iyi olan Allah’ın Kelam’ına, evrenin Allah’ına tüm yaratılan şeylerden ve tüm yaradılıştan ayrı ve değişik olan Allah’tan söz ediyorum.
Peder’in tek ve gerçek Kelamı O’dur, evreni düzenleyen ve lütfu ile ışıklandıran O’dur. İyi Peder’in iyi Kelamı’dır O. Karşıt öğeleri uzlaştırıp, her şeyi uyum içinde bileştirerek tüm yaratılana düzen veren O’dur.
O tektir, ilk doğandır, Allah’tır, bir iyilik pınarı gibi Peder’den ileri gelen ve evreni düzenleyip kapsayandır.
Sonsuz Kelam ile her şeyi yaptıktan ve yaradılışa hayat verdikten sonra, Allah Pederimiz yaptıklarını ortada bırakmaz, onları boşluğa sürükleyecek kör bir doğal içgüdüye terk etmez. Allah iyiliğinden, Kelamı ile tüm dünyayı yönetir ve destekler. Öyle ki yönetimi, lütfü ve düzeni ile ışıklandırılan yaradılış varolmayı sürdürebilsin. Aksine dünya Peder’in Kelamı’ndan ileri gelip, varoluşu kesilmemesi için Kelam’dan desteklenmiş oluyor. Hiç kuşkusuz, Kelam tarafından korunmamış haliyle böyle olurdu. Çünkü Kelam, “görünmez Tanrı’nın görüntüsü, bütün yaradılışın ilk doğanı”dır (Kol. 1, 15). Çünkü onun sayesinde ve onda görünen ve görünmeyen her şey sağlamlılık kazanır. Çünkü O, Kutsal Kitaplar’ da gerçeğin elçilerinin öğrettiği gibi Kilise’nin Başı’dır (bk. Kol. 1, 16-18).
Her şeyin içine girerek ve gücü ile her yere vararak, Peder’in yüce ve aziz Kelamı her gerçeğe ışık verir, her şeyi kapsar ve kendi içinde kucaklar. Hiçbir yaratık egemenliğinden kurtulamaz. Her şey ondan yaşamı tümden alır ve onun tarafından yaşamın içinde kalır: bireysellikleri ile tek tek yaratıklar ve tümü içinde yaratılan evren.
Kaynak:www.meryemana.net