Rehberimiz İncil
Bugünün Elçisel okuma pasajı, tüm Kutsal Kitap gibi, insanın ruhsal yaşamındaki temel gerçeklere değinmektedir Elçi Pavlus, Hristiyanların Mesih’in ölümüne, gömülmesine ve Dirilişine olan inancından ve dolayısıyla O’nun beden almasının gizeminden söz eder. Bu konuyu ele almasının nedeni, Korint’teki bazı imanlıların ölülerin dirilişiyle ilgili şüphelerini dile getirmeleriydi.
Bu nedenle pasajımızın hemen ardından gelen 12. ayette şöyle yazar: “Eğer Mesih’in ölümden dirildiği duyuruluyorsa, nasıl oluyor da aranızda bazıları ölüler dirilmez diyor?” (1. Korintliler 15:12). Elçi için ölülerin dirilişi, Mesih’in Dirilişinin apaçık meyvesidir. Çünkü diriliş insanî bir özellik ya da bir olasılık olmayıp, yalnızca Mesih’e uygundur ve Mesih sayesinde insan için mümkün olmuştur.
Müjde’nin Kiliseye emanet edilişi
Elçi Pavlus, vaazıyla, ilettiği sevinçli mesaj olan Müjde’yi Korintlilere hatırlatır. Ayrıca, kabul edip bağlı kalanların, kendilerine vaaz edilen Müjde’ye sımsıkı sarılanların bununla kurtulduğunu, aksi taktirde “boşuna iman etmiş
olduklarını (1. Korintliler 15:2) onlara hatırlatır.
Eğer Mesih’in kendilerine vaaz ettiği ölülerin dirilişi örneğine inanmazlarsa, Mesih’e olan imanları boşuna, anlamsız ve değersiz hale gelebilir. Pavlus, Müjdesi ile kendisinin Rab’bin öğrencilerinden, Elçilerinden ve tabi ki Mesih’in kendisinden aldığını, imanlılara aktardığını ısrarla vurguluyor. Çünkü Müjde bir insan icadı değil, Kilise’nin, İsa Mesih’in yaşamının, öğretisinin ve eserinin temel unsurları hakkındaki deneyiminin ve imanının bir ifadesidir.
Böylece Pavlus, ilk Kilise’nin bilincinde zaten ortaya çıkmış olan
geleneğin önemini vurguluyor. Gelenek perspektifi o kadar önemlidir ki, gerçek inanç iki şekilde tanınabilir: Kutsal Kitap’ın otoritesiyle ve ardından temelde İncil’in doğru yorumlanmasından oluşan Kilise geleneğiyle.
Kutsal İncil’in yanlış yorumlanmasının tehlikeleri
Kutsal Kitap’ın bugüne dek birçok ve farklı versiyonlarda yorumlanması, onu yorumlayan insan sayısı kadar anlamın verilebileceği yönünde yanlış bir algıyı beraberinde getiriyor. Ancak Kutsal Kitap’ın gerçek anlamını bulmak ve ortaya çıkarmak için yorumlayıcı tek anahtar ve araç, Peygamberler, Elçiler ve Aziz Pederler tarafından ifade edildiği gibi yaşayan Kilise geleneğidir. Yani Doğru inanç ve Doğru eylem gibi. Bu nedenle, Kilise için Rab İsa Mesih’i ilahi gerçekleri ve buyruklarıyla, gizemlerinin ve erdemlerinin lütfuyla yüzyıllar ve nesiller boyunca aktarması bir gelenektir.
Böylece Kilise, çağlar boyunca uzanan bir gelenek, kutsal ve yaşayan bir miras olarak anlaşılmaktadır. Ortodoks Kilisesi, tek, kutsal, evrensel ve Elçisel Kilise geleneğini sürdürdüğünün bilincindedir. Gelenek, korumayla aynı anlama gelmez çünkü o, hareket ve yaşamdır, koruma ise durağanlık ve hareketsizliktir.
Rab’bin Dirilişiyle ilgili gerçekler
Mesih, Elçi Pavlus’un belirttiği üzere “günahlarımıza karşılık öldü… gömüldü ve üçüncü gün ölümden dirildi”, ayrıca Dirilmiş Olan Rabbin bazı tezahürlerinden de alıntılar yapıyor. Rab, Elçilere, özellikle de Petrus’a, beş yüz kardeşe ve en son olarak da Kilise’ye zulmetmek için Şam’a giden Pavlus’a göründü.
Sunulan deliller, yaşamlarıyla Mesih’in Dirilişi gerçeğini ortaya koyan insanların tanıklığı niteliğindedir. Yani, Mesih’in varlığı, Elçilerin İncili olan tanıklık yoluyla açıkça ortaya çıkar. Yeter ki iman edenler zihinsel olarak uyanık olsun.
Elçi Pavlus, zamanında İncil’e ve Kilise’ye zulmeden birisi olduğu için değersizliğini itiraf etmekten asla vazgeçmez. Bununla birlikte, “Tanrı’nın lütfuyla ben buyum”, yani, “İsa Mesih’in Elçisi, İncil’in vaizi, Diriliş’in tanığı, kendini Kilise hizmetine adamış birisiyim” der. Dirilmiş Olan’ın lütfu, gücü ve enerjisi onun varlığını dönüştürdü ve böylece eski zalim, Mesih adına zulme uğradı ve kurtuluş Müjdesi, yol, gerçek ve yaşam olarak Mesih’i arayan herkese vaaz edildi.
Arhimandrit N. K. Foni Kiriou (Rab’bin Sesi) 35 numaralı broşürden alıntılanarak tercüme edilmiştir. 27 Ağustos 2023
Rehberimiz İncil