Günah itirafı
Hristiyan Kilisesi’nin belki de en yanlış anlaşılan sakramenti günah itirafıdır. Nasıl ortaya çıkmıştır? Bir papazın görevi nedir? İtiraf için özel bir yöntem var mıdır? Kutsal Yazılar bu soruların yanıtlarını içerir.
Günahlarımızla ilgili olarak Tanrı’nın Sözü muhteşem bir vaat verir: Ama günahlarımızı itiraf edersek, güvenilir ve adil olan Tanrı günahlarımızı bağışlayıp bizi her kötülükten arındıracaktır. (1:9). İmanlılar günahlarını tövbe ederek Tanrı’ya getirmeli, temizlenmeli ve bağışlanmalıdırlar.
İlk Hristiyan topluluğunun bu konuda özgün bir uygulaması vardı. İnsanlar ayağa kalkar ve tüm topluluğun huzurunda günahlarını Tanrı’ya itiraf ederlerdi! İsa takipçilerini ışıkta birlikte yürümeye, sorunlarla birlikte yüzleşmeye, “bunu kiliseye anlatmaya” (Matta 18:17) teşvik etmemiş miydi? Bu nedenle Yakup, “günahlarınızı birbirinize itiraf edin” diye yazar (Yakup 5:16). Ancak zaman geçtikçe ve Kilise sayıca büyüdükçe, yabancılar ziyarete gelmeye başladı ve halka açık günah itirafı daha zor hale geldi. Papazlar merhametlerinden dolayı Kilise adına bireysel olarak günah itiraflarına tanıklık etmeye başladılar.
İsa öğrencilerine günahları bağışlama yetkisi verdi. “Kimin günahlarını bağışlarsanız, bağışlanmış olur; kimin günahlarını bağışlamazsanız, bağışlanmamış kalır.” (Yuhanna 20:23; ayrıca bkz. Matta 16:19). Hristiyanlar en başından beri, atanma lütfunun sürünün çobanına, günahlarını itiraf eden ve günahtan dönenlerin günahlarının bağışlanmasına ilişkin sözleri Mesih adına söyleme konusunda anlayış ve şefkat bahşettiğini anlamışlardır. Çünkü Tanrı günahı bizden “doğu batıdan ne kadar uzaksa” (Mezmurlar 103:12) o kadar uzaklaştıracağını vaat etmiştir.
İsa Onikilere, “Siz beni seçmediniz,” dedi, “ben sizi seçtim ve atadım.’’ (Yuhanna 15:16). Aynı öğrencilerine, “Çünkü konuşan siz değilsiniz, Kutsal Ruh olacak” diye söz verdi. (Markos 13:11). Tanrı kimi çağırırsa, onu donatır. Pavlus Timoteos’a şöyle yazar: “Bu nedenle, ellerimi senin üzerine koymamla Tanrı’nın sana verdiği armağanı alevlendirmen gerektiğini hatırlatıyorum. (2.Timoteos 1:6). Papazın Tanrı’ya ve insanlara hizmet etmesini sağlayan Kutsal Ruh’un lütfudur.
Böylece Kilise, imanlılarını teşvik etmiştir: Eğer belirli bir günah işlediğinizi biliyorsanız, bunu saklamayın ve Kutsal Efkaristiya’ya gelmeden önce itiraf edin. Aziz Pavlus şöyle yazmıştır: Kişi önce kendini sınasın, sonra ekmekten yiyip kâseden içsin. (1.Korintliler 11:28), ve Kendimizi doğrulukla yargılasaydık, yargılanmazdık. (1.Korintliler 11:31).
Kral Davut günahıyla ilgili olarak bizim yararımız için kaydedilen bir ders aldı. Yaklaşık bir yıl boyunca, Bat-şeva ile zina etme ve onun kocasını öldürme günahlarını gizlemişti (2.Samuel 11:1–12:13). Daha sonra, peygamber Natan ile yüz yüze gelen Davut, yürekten tövbe etti ve günahını bugün genel itiraf için kullanılan bir mezmurda itiraf etti (Mezmurlar 51). Kurtuluş sevinci ona geri verildi.
İnsanlar “Tanrı’ya özel olarak günahımı itiraf edemez miyim?” diye sorarlar. Bunun için Kutsal Kitap’ta açık bir dayanak olmamasına rağmen, elbette. Kilise’de genel günah itirafı bile gerçekleşir. Tanrı merhametiyle, günahtan ve psikologların inkâr olarak adlandırdığı durumdan kurtulmamız için itiraf sakramentini (daha doğru bir ifadeyle tövbe sakramentini) sağlar. Tek başına dua etmek kolaydır ama içimizi dökmüş olmayız. Bir papazın önünde Tanrı’ya yüksek sesle itiraf etmek ve papazın rehberliğinden ve yardımından faydalanmak çok daha etkilidir.
Böylece, itirafta bulunduğumuz Mesih’in kutsal ikonasının önüne geliriz ve ruhani babamız tarafından yaşamlarımızın temizleyici bir dökümüne yönlendiriliriz. Tanrı’ya her şeyi anlattığımızda, günahlarımızın ve başarısızlıklarımızın adlarını saydığımızda, Mesih’in tüm günahlarımızın bağışlanacağı vaadini duyuran o görkemli kurtuluş sözlerini duyarız. “Git, artık günah işleme!” (Yuhanna 8:11) kararını veririz.