Kutsal Komünyon Öncesi Oruç
Komünyon Almadan Önce Oruç Tutmam Gerekir mi?
• Oruç, komünyona katılımımızı arttırmayı amaçlayan manevi bir disiplindir – Kadeh’ten uzak durmak için bir mazeret olarak görülmemelidir.
Oruç sadece yemekle sınırlı olmayan bir disiplindir. Basitçe yemek yememekten daha fazlasıdır. Yalan söylemek, hırsızlık yapmak, hile yapmak, zina etmek, dedikodu yapmak, çekişmek vs. de değildir. Kötülüğün her türlüsünden uzak durmalıyız. Yemek yeme alışkanlıklarımızdan sadece birkaç gün ayırmanın, bizi komünyondan almaya layık kıldığını düşünmek ruhen saflık olur.
• Ortodoks Hıristiyanların Pazar liturjisinde komünyon almayı planladıkları için Çarşamba ve Cuma günleri oruç tuttuklarını söylediklerini duymak olağandır. Gerçekte, Çarşamba ve Cuma oruç tutma uygulaması, hiçbir zaman komünyona katılımla kasıtlı olarak ilişkilendirilmemiştir. Ortodoks Hristiyanlar, komünyon almayacaklarına bakılmaksızın haftanın bu iki gününde oruç tutmakla yükümlüdürler. [Kutsal Havariler, Kilisenin Altmış Dokuzuncu Kanonu]. Aynı kanon, Büyük Oruç boyunca da orucun sürdürülmesini gerektirir. Komünyonla bir ilgisi yok. Başka bir deyişle, düzenli oruç bir yaşam biçimi olmalıdır.
• Birçok Ortodoks Hristiyan, Çarşamba ve Cuma orucu haricinde Cumartesi de oruç tutar. Pazar günü komünyona hazırlık olarak Çarşamba ve Cuma günleri oruç tuttuklarına göre, komünyon almadan önceki gün yani Cumartesi günü oruç tutmamanın doğru görünmediğini düşünürler. Bununla birlikte, böyle yaparak, Allah’ın yaratılıştan sonra dinlendiği Cumartesi günü oruç tutmayı özellikle yasaklayan Kutsal Havarilerin altmış dördüncü kanonunu ihlal ederler. Tabiki Kutsal Cumartesi Günü(Paskalya öncesi Cumartesi) ve Cumartesi gününe denk gelen diğer birkaç büyük bayram günü haricinde.
• Komünyon orucu, komünyonu almadan önce sabahları herhangi bir yiyecek veya içecekten tamamen uzak durmayı içerir. Bu nedenle, komünyon orucunu tutarsanız ve kadehten uzak durmanız için bir neden yoksa, öne çıkıp Mesih’i ayinlerde sunulduğu gibi kabul etmek zorundasınızdır.
• Bir önceki Çarşamba ve Cuma günü oruç tutmadığını ve bu nedenle Komünyon için öne çıkamayacağını iddia etmek, tek başına komünyondan kaçınmak için yetersiz bir sebeptir.
Kilise bu konuda o kadar emin hissediyordu ki, Kutsal Havari’nin dokuzuncu Havarisel Kanonunda şu sözleri buluyoruz: “Kutsal Yazılara dinleyen, ancak dua ve Komünyon için kalmayan tüm sadıklar, kilisenin düzeninin ihlaline neden oldukları gerekçesiyle aforoz edilmelidir.”. Erken Ortodoks Kilisesinde müminler, ayinlere yalnızca komünyon sebebiyle iştirak ederdi.
• Aziz Yuhanna Cassianus, “Kendimizi günahkar gördüğümüz için komünyondan kaçınmamalıyız. Aksine ruhun iyileşmesi için ona daha sık yaklaşmalıyız, ancak kendimizi değersiz sayarak büyük bir alçakgönüllülük ve inançla yaklaşmalıyız. Aksi takdirde komünyon almak imkansızdır. Yılda bir kez, bazı insanların yaptığı gibi değil, bu insanlar alçakgönüllülükten daha çok gurur gösterirler çünkü aldıklarında kendilerini değerli görürler”.
• Oruç hiçbir zaman bizi Mesih’ten alıkoymak için bir engel olmayı amaçlamadı, aksine bizi Mesih’in yaşamına tam olarak katılmaya yönlendirecek bir köprü olmayı amaçladı.
https://www.orthodoxprayer.org/Divine_Liturgy/Holy%20communion-Fasting.html