/ Pazarın Sesi / Kutsal Haçın Yüceltilmesi

Kutsal Haçın Yüceltilmesi

 

GERÇEK YÜCELTİLİŞ

 

Bugün, Kutsal ve Hayat Veren Haç’ın evrensel yüceltiliş bayramında, Kutsal İncil Rab’bin kutsal Çilesine değiniyor. Basit ve kısa anlatımlar içinde, çarmıha gerilmiş Rabbimizin eşsiz yüceliği açığa çıkıyor.

 

  1. RABBİN YÜCELTİLİŞİ

 

Kutsal Cuma sabahı. Başkâhinler, Rab’bi ölüme mahkûm etmek için bir konsey topladıktan sonra, Pilatus’un önüne çıktılar ve kararlarını onaylamasını istediler. Fakat Pilatus, onların suç ortağı olmak istemediği için onlara şöyle dedi: “Onu siz alın ve çarmıha gerin. Ben onun ölümünü haklı gösterecek hiçbir sebep bulamıyorum.”

Ama başkâhinler, ısrarla şu cevabı verdiler: “Yasalarımıza göre o ölmelidir, çünkü kendisini Tanrı’nın Oğlu ilan etti.”

 

Pilatus bu sözleri duyunca korktu, Rab’bi özel olarak çağırdı ve ona sordu: “Sen nereden geliyorsun, yerden mi gökten mi?” Ancak yanıt alamayınca öfkeyle dedi: “Bana cevap vermiyor musun? Bilmiyor musun ki seni çarmıha germe ya da serbest bırakma yetkim var?” Rab şöyle karşılık verdi: “Sana gökten verilmemiş olsaydı, üzerimde hiçbir yetkin olmazdı.”

 

Bunun üzerine Pilatus, Rab’bi karargâhın dışına çıkardı ve Yahudilere dedi: “İşte sizin Kralınız.” Fakat onlar bağırarak şöyle dediler: “Kaldır onu, kaldır, çarmıha ger onu!” Pilatus hayretle sordu: “Kralınızı mı çarmıha gereyim?” Başkâhinler şu cevabı verdi: “Bizim kralımız yalnızca Sezar’dır.” Böylece Pilatus Rab’bi askerlere teslim etti, onlar da O’nu çarmıha gerilmek üzere Golgota’ya götürdüler, “orada O’nu çarmıha gerdiler.”

 

“Onu çarmıha gerdiler.”

Bu iki kelimenin içinde Rabbimizin kurban oluşunun kavranamaz yüceliği gizlidir. Çünkü Rabbimiz çarmıhta yükselirken, insanlara erdeminin ölümsüz yüksekliğini açığa çıkarır. Sevgiyle kutsal uzuvlarını acının çivileriyle delinmeye sunar. Tüm duyu organları yerindeyken, sabır ve metanetle işkencenin dayanılmaz acılarına katlanır. Lekesiz ağzından hiçbir şikâyet çıkmaz. Çilenin dehşetli ıstırabı içinde sevgi ve bağışlama dolu krallık yüceliğini sergiler.

 

Ama Rabbimiz, çarmıhta yükselirken çok daha sarsıcı bir şey için akıl almaz yüceliklere çıkar: Günahsız Rab, iki haydut arasında bir suçlu gibi çarmıha gerilirken, bizim günahlarımızın dayanılmaz yükünü ve korkunç acısını sabırla taşır. Lekesiz olan, bütün insanların, bütün çağların suçlarının utancını — bizimkileri de — üstlenir.

 

Biz bu büyük gizemden elbette ancak çok azını anlayabiliriz. En azından, çarmıhta gerçek Kral olarak kendini gösteren Rabbimizin ölümsüz yüceliğini biraz olsun hissedelim. Bu gerçeği, istemeden de olsa, Pilatus bile daha sonra onaylar.

 

  1. BİZİM YÜCELTİLİŞİMİZ

 

Pilatus bir yazı yazdı ve çarmıhın tepesine koydu. Şöyle yazıyordu: “Nasıralı İsa, Yahudilerin Kralı.” Yazı üç dildeydi: İbranice, Yunanca ve Latince. Orada Rab’bin annesi, onun kız kardeşi, Klopas’ın Meryem’i ve Mecdelli Meryem de duruyordu. Rab annesini ve sevdiği öğrenciyi görünce annesine dedi: “Kadın, işte oğlun.” Sonra öğrenciye dedi: “İşte annen.” O saatten itibaren Yuhanna onu evine aldı.

 

Rab, her şeyin tamamlandığından emin olunca, tüm işkencelerini krallara yaraşır bir yücelikle sabrettikten sonra başını eğdi ve ruhunu Babası’na teslim etti.

 

Artık bütün imanlılar, zafer kazanmış çarmıhtaki Rab’be hayranlıkla bakar. O, anlaşılmaz sevgisi, alçakgönüllülüğü ve sabrıyla ruhunu özgürce ve egemen bir şekilde göksel Babası’na teslim eder. Artık Rab çarmıhta, yüceliğinin zirvesine yükselmiştir. Ve çarmıhta yüceltilişiyle bize öğretir ki, bizim gerçek yücelişimiz ve şanımız da fedakârlığın yokuşlu yolunda, Rab’bin acılarına ortaklıkta bulunmaktır.

 

Biz fedakârlık yaptığımızda yüceltiliriz. Kendi günlük haçımızı da kaldırdığımızda yüceltiliriz. Hayatın zor anlarında kendimizi yenip yücelik gösterdiğimizde yüceltiliriz. Bize haksızlık eden, tartışmacı ve küçümseyici davranan insanlara sabrettiğimizde yüceltiliriz. Onlara karşı barışçıl ve sevinçli kaldığımızda, onları bağışladığımızda, onlara gerçek sevgi gösterdiğimizde ve onlar için dua ettiğimizde gerçekten yüceltiliriz. Biz, alçakgönüllülük, sevgi ve fedakârlık yolunu izlediğimizde yüceltiliriz.

 

 

 “Sotir” dergisinin 1944.sayısından alıntılanmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kutsal Haçın Yüceltilmesi