25 Aralık Rabbimiz ve Tanrımız ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in bedence Doğuşu
25 Aralık Rabbimiz ve Tanrımız ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in bedence Doğuşu
Mesih’in bu kavranamaz ve sözcüklerle betimlenemez Doğuşu Doğu Kilisesi’nin takvimine göre dünyanın yaratılışının 5508. yılında Büyük Hirodes’in Yahudiye’de hüküm sürdüğü sırada gerçekleşti. Hirodes, anne tarafından Askalonlu ve baba tarafından İdumeyalıydı ve Yakup soyuna tamamen yabancı olup krallığı Roma imparatorlarından almıştı. Yahudi halkına 33 yıl hükmetti. Yahuda’nın önceki krallık soyu tüm haklarından mahrum bırakılmış ve yönetim gücü ve yetkisini kaybetmişti. İşte beklenen Mesih, Yahudiler için bu koşullarda doğdu ve 1807 yıl önce Ata Yakup tarafından söylemiş peygamberlik sözü hatasız bir şekilde yerine geldi: Sahibi gelene kadar Krallık asası Yahuda’nın elinden çıkmayacak, yönetim hep onun soyunda kalacak, uluslar onun sözünü dinleyecek (Yaratılış 49:10).
Kurtarıcımız, Yahudiye’nin bir kenti olan Beytlehem’de doğdu ki Yusuf oraya o günlerde hüküm süren İmparator Sezar Avgustus’un yayınladığı ferman uyarınca nüfus sayımına katılmak amacıyla Galile’deki Nazaret’ten hamile nişanlısı Meryem ile gitmişti. Doğum zamanı gelince şehre gelmiş olan insanların sayısından dolayı handa yer kalmadığından Bakirenin durumu onun Beytlehem yakınındaki bir mağaraya ve hayvanlar için kullanılan bir ağıla girmeye zorunlu kıldı ki orada doğum yapıp bebeğini kundağa sararak yemliğe yatırdı (Luka 2:1.7). Doğduğunda Mesih’in biri öküz biri de eşek iki hayvan arasına yatırıldığı yolundaki gelenek buradan kaynaklanmıştır. Peygamberlerin sözleri de bunu doğrular niteliktedir: “İki hayvanın ortasında bilineceksin” (Habakuk 3:2) ve “Öküz bilir sahibini ve eşek de efendisinin yemliğini” (Yeşaya 1:3). Yine de bu hayvanlar yorumcular tarafından mecazî olarak Yahudilerin ve uluslardan olanların iman edenlerine işaret etmektedir ki bu daha doğal bir anlayıştır.
Yeryüzü Kurtarıcıyı doğuşunda bu kadar düşkün bir şekilde karşılarken yukarıdan gökler O’nun dünyayı kurtarmak amacıyla gelişini muhteşem bir biçimde kutlamıştır. Beytlehem bölgesinde olup gece sürülerini gözleyen bazı çobanlar aniden olağanüstü bir ışık tarafından çevrilmiş ve önlerinde onlara Rabbin sevinç verici doğuşunu müjdeleyen bir Melek görmüşlerdir. Ve bu tek Melekten sonra derhal göksel Güçlerin tüm topluluğunun Tanrı’yı övüp şöyle dediklerini görüp duymuşlardır: “En yücelerdeki Tanrı’ya yücelik; yeryüzüne, insanlar arasına esenlik ve iyilik olsun” (Luka 2.8-14).
Üç gün boyunca çalışılmaz ve bugünden itibaren Teofani Yortusu arifesine kadar her gıda serbesttir.
Apolytikion. Ton 4.
Senin doğuşun, ey Tanrımız Mesih, bilgelik ışığını dünyamızın üzerinde parlattı; çünkü yıldızlara tapmış olanlar doğuşun sayesinde bir yıldız tarafından Doğruluk Güneşi olan Sana tapmaya ve Senin yücelerden gelen Günün İlk Işığı olduğunu anlamaya yönlendirildiler. Ey Rab, yücelik Sana!
3. Ode sonrasında, Ypakoï. Ton 8.
Gökyüzü, yıldızbilimcileri bir yıldız aracılığıyla çağırarak ulusların ilk meyvelerini Sana, bir yemlikte yatan bebeğe getirdi. Asalar ve tahtlar değil, ama mutlak yoksulluk şaşırttı onları; çünkü bir mağaradan daha sıradan ve kundaktan daha alçakgönüllü ne olabilir? Bunlarda Senin tanrılığının zenginliği parladı. Rab, yücelik Sana!
Kontakion 3. Ton. [Aziz Romanos tarafından]
Bugün Bakire, insan aklını aşanı doğuruyor ve yeryüzü, erişilmez olana mağarayı sunuyor. Melekler çobanlarla birlikte O’nu yüceltiyor. Yıldızbilimciler O’na bir yıldız aracılığıyla gidiyor. Çünkü bize yeni bir çocuk doğdu; tüm çağların öncesindeki Tanrı.