Mesih’in Görünümünün Değişmesi
Her yıl 6 Ağustos’ta kutlanan Mesih’in Görünümünün Değişmesi(Başkalaşması-Metamorfozu) bayramı kilisenin en nurlu ve derin teolojik hadiselerinden biridir. Tabor Dağı’nda, öğrencileri önünde, İsa’nın “görünümü değişti” böylelikle hakiki doğasını ifşa etmekte ve diri bir mesaj sunmaktaydı: İnsan ebediyete dek çürüme ve karanlığa tâbî değildir; aksine, nur, değişim ve umut için belirlenmiştir.
Tabor Dağı’ndaki İlahi Beliriş
İsa’nın Görünümünün Değişmesi, sadece ilahi bir gücün göstergesi değildi. O bir vahiydi. İsa, doğasını değiştirmedi, aksine ilahiliğini vahyetti(ortaya çıkardı). Yüzü “güneş gibi” parladı ve giysileri “nur gibi beyaz” oldu. O anda, öğrenciler ilk kez, o zamana kadar kalpleriyle inandıkları şeyi gözleriyle gördüler: Öğretmenlerinin Allah’ın Oğlu olduğunu.
Bu deneyim (yalnızca) geçmişte kalmaz. O, hem dirilişin hem de Mesih yolunda yürüyen insanı bekleyen gelecekteki yüceliğin bir önizlemesidir.
Bir Umut Mesajı Olarak İsa’nın Görünümünün Değişmesi
Belirsizlik, üzüntü ve krizlerle dolu bir dünyada, Tabor Dağı’nın nuru bize, ışığın sönmediğini hatırlatmak için gelir. Başkalaşım, sadece tarihi bir hadise değil, aynı zamanda günümüz için de bir mesajdır.
Umut bir yanılsama değildir. O, İsa’nın karanlığa galip geldiğine ve her insanı şahsi bir başkalaşıma çağırdığına dair bir kesinliktir.
Umut, yalnız olmadığını bilmektir. Değişebileceğini bilmektir. Acının, başarısızlığın, geçmişin bir son olmadığını bilmektir. Nur da vardır. Diriliş de vardır.
Değişim Bir Çağrıdır
Başkalaşım, sadece Mesih’e olan bir şey değil;her insanın yaşaması için çağrıldığı bir şeydir. Kilise, sık sık “teotine”(ilahileşme) kelimesini kullanır; yani insanın başkalaşması, Allah ile birleşmesi, “O’nun benzeyişinde(suretinde)” olması.
Bu başkalaşım yolu, tövbe, dua, alçakgönüllülük ve Allah’a güvenmekten geçer. Bu kolay bir yol olmasa da, hürriyetin ve özgünlüğün yoludur.
Değişim içeriden başlar. O sadece hâricî bir davranış değil, aynı zamanda kalbin, düşünce biçiminin, Allah ve insanla olan ilişkinin değişimidir. Değişim, hayatımıza koyduğumuz amaçla başlar; ve (bu) amaç, Allah ile bir araya gelmektir.
Bir Hayat Biçimi Olarak Değişim
Dış görünümü, başarıyı ve bencilliği teşvik eden bir dünyada, başkalaşım bize farklı bir şey gösterir: hakiki nur içeriden gelir.
Dünyevi anlamda “mükemmel” olmaya değil, sevgi, nezaket, umut ve hakikatle dolu aydınlık insanlar olmaya çağrılıyoruz. İnsanın, Mesih’in nurunun bir yansıması haline gelmesi, değişimin en derin şeklidir.
Mesih’in Görünümünün Değişmesi bize, semânın(cennetin) açıldığını hatırlatır – sadece O’nu görmemiz için değil, aynı zamanda O’na doğru ilerlememiz için. İnsanın karanlıkta yaşamak için değil, aydınlanmak ve aydınlatmak için doğduğunun bir hatırlatıcısıdır.
Eğer bu mesajı kabul edersek, umut ve değişim artık sadece birer dilek olmaktan çıkar ve bir hayat tarzı haline gelir.
Yazar: Sotirios Teologu Türkçe’ye Tercüme: Merkourios G. Ergul