Dünyanın kurtuluşu
Baba Tanrı “Oğlunu dünyayı yargılamak için değil, dünya O’nun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi.” Bu sözleri, Kutsal Haçın Yükselişi Bayramından önceki Pazar günü Kutsal Ayin sırasında okunan İncil’den duyuyoruz. Rab’bin çarmıhtaki ölümü, ilahi hayırseverliğin büyük sırrı, ilahi merhamet ve kurtuluşun teminatı, sevginin göksel haçının en dünyevi ve dokunulabilir görüntüsüdür. Kilise’nin vaazı, bir ideoloji veya felsefe değil, gerçek bir tarihi olay Tanrı’nın gerçek ve tarihsel ölümüdür. Bu ölüm, insanlığın gerçek ve özlü dirilişini tam anlamıyla beraberinde getirir.
Büyük Sevinç
“İşte, haç aracılığıyla tüm dünyaya sevinç gelmiştir.” Bu nedenle, Havari Pavlus “çarmıha gerilmiş Mesih’i” (1. Korintliler 2:2, 1:23) vaaz eder ve “Rabbimiz İsa Mesih’in haçıyla” övünür (Galatyalılar 6:14).
Bu yüzden, Rab’be olan sevgimizi göstermek için haç işareti yaparız. Üzerinde yücelik Kralı’nın öldüğü, tüm yaratılışa sonsuz yaşamı armağan eden “kutsanmış ağacı,” yeni hayat ağacını övgülerle yüceltiriz. Mesih’in Haçı, İncil hikâyesinin hem zirvesi hem de anahtarıdır. Kilise, Haç’ın gücünü şu sözlerle ilahiyle över: “Kıymetli ve yaşam veren Haç’ın yenilmez, yıkılmaz ve ilahi gücü, beni, günahkârı terk etmesin.”
Mesih’in çarmıhta ölmesi Yeni Antlaşmanın Paskalyasıdır. Çarmıha gerilmenin etkisi, masum bir adam öldüğü için değil, ölen kişinin beden almış Rab olması nedeniyle gerçekleşmiştir. Aziz Nazianzuslu Gregorios’un cesur ifadesiyle: “Beden almış bir Tanrı’ya ihtiyaç duyduk. Tanrı öldü ki biz yaşayabilelim” (Söylev 45:28).
Adalet ve Yargı Terazisi
Tüm insanlar, kendi çarmıhları üzerinde, denemelerinin ve acılarının çarmıhında Mesih’in etrafında bulunurlar. Ancak insanları ayıran şey, günahkârlık ya da saflık değil, Mesih ve Mesih’in Çarmıhı ile olan ilişkileridir. Böylece, Rab’bin Çarmıhı, Kilisemizin güzel ilahilerinde dile getirildiği gibi, adaletin terazisi haline gelir.
“Baba… tüm yargıyı Oğul’a vermiştir… çünkü O, İnsanoğlu’dur” (Yuhanna 5:22 ve 27). Peki bu yargı tam olarak nedir? Yargı, O’nun, Baba’nın emirlerini yerine getirmenin insan için mümkün olduğunu, yalnızca bu dünyada karşılaşabileceğimiz her koşul altında bile mümkün olduğunu gösterdi. Yüzyıllardır Rab’bin sözleri tekrarlanıyor, ancak katılaşmış yüreklerde ve ruhsal konulara kayıtsız düşüncelerde hak ettiği yankıyı bulamıyor. Oysa bu sözler, Tanrı’nın bize olan kurtuluşumuzla ilgili sevgisinin bir göstergesidir.
İnsan, Mesih’in çarmıhına olan tutumuyla, ister dostluk ister küfür yoluyla, yargılanır. Dokuzuncu Saat’ten bir ilahi bunu şu güzel sözlerle ifade eder: “Çarmıhın, iki hırsız arasında bir adalet terazisi gibidir; birini küfrünün ağırlığıyla Hades’e sürüklerken, diğerini ise günahlarının affı aracılığıyla Tanrı’yı tanıma yolunu gösterdi” Rab’bin Çarmıhı, tüm dünyaya ve bize şunu hatırlatır: Hayatımızın yolu olarak Çarmıhı seçtiğimizde, kilisemizin yaşamının kendi yaşam tarzımız olarak benimsediğimizde, o zaman Diriliş’i de elde ederiz.
O zaman gerçek özgürlüğümüzü, Tanrı’nın sevgisi ve kardeşlerimizin sevgisi içinde gerçek huzurumuzu, ruhumuzun gerçek esenliğini buluruz. Şartlar, sıkıntılar ve ihtiyaçlar bizi sardığında, ruhumuzun gözlerini kaldırır ve Mesih’in Çarmıhına imanla bakar ve umutla yolumuza devam ederiz. Çarmıha gerilmiş ve dirilmiş olarak. İsa Mesih ile birlikte çarmıha gerilmiş ve birlikte dirilmiş olarak.
Kutsal Haç’ın Yüceltilmesi Bayramı’na doğru ilerlerken, biz de gözlerimizi Golgota’ya kaldıralım ve şöyle haykıralım: “Rabbim, beni Krallığında hatırla.”
† Ὁ Φ. Ἀ. Foni Kiriou (Rab’bin Sesi) 36 no’lu broşürden alıntılanarak tercüme edilmiştir 8 Eylül Pazar 2024