Vicdanın gücü
Elçi Pavlus, bugünkü Elçisel okumada vicdanın rolü ve değeri hakkında konuşuyor. Tanrı’nın iradesini tanıma fırsatı bulamamış insanlar için (çünkü yaşam koşulları buna izin vermemiştir) vicdanın sesi işler ve onları doğuştan gelen bir şekilde iyilik yapmaya yönlendirir. Hepimizin içinde doğuştan var olan bu vicdan sesini nasıl kullandıkları ve ona nasıl karşılık verdikleri, Tanrı’nın onları “Yargı Günü”nde nasıl yargılacağını belirleyecektir.
Ahlâk yasasının bilgisi
Kilise’mizin vicdan yasası hakkındaki öğretişi oldukça dikkat çekicidir. Aziz Nektarios şöyle ifade eder: “Vicdan, ruhun sahip olduğu ahlâk yasasının bilincidir. Bu bilinç sayesinde kişi eylemleri iyi ve kötü olarak ayırt edebilir ve onların niteliğini tarafsız bir şekilde yargılayabilir; iyiyi onaylayıp kötüyü mahkûm eder. Ruh, vicdanı doğuştan taşır. Yani, neyin adil neyin adaletsiz, neyin iyi neyin kötü, neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edebilme yetisine sahiptir. Bu doğuştan gelen güç, Tanrı tarafından ruhun İlahi iradeyi tanıması ve onunla bütünleşmesi için verilmiştir. Bu İlahi armağanın amacı, vicdanı bozulmaz ve ebedî bir ahlâk yasası olarak ortaya koyar. Bu yasa, Tanrı’ya karşı tam bir güven ve itaat talep eder…”
Aziz Nektarios, iyi vicdan ile kötü vicdanı açıkça ayırt eder: “Ruh, hiçbir haksızlık yapmadığının ve ahlâk yasasını çiğnemediğinin bilincindeyse sevinir, huzur bulur ve bayram eder. Bu durum, ruhun iyiliğe olan doğuştan arzusunun bir kanıtıdır. Bu yüzden adalet ve hakikatte sevinç duyar, ancak haksızlık ve yalan karşısında kederlenir. Temiz vicdan, erdem, iyilik, adalet, hakikat ve birçok insanın kurtuluşu için çaba harcayan ruha (insana) verir…”
Kendi iradesinden vazgeçmek
Peki, içinde iyi bir vicdan nasıl elde edilir? Cevabı Münzevi Aziz Markos verir: “Temiz vicdan, dua ile kazanılır. Saf dua ise vicdanla olur. Ve dua ile vicdan, doğal olarak birbirine ihtiyaç duyar” (Evergetinos, cilt III).
Temiz vicdanın aksine, ahlâk yasasını reddedenin kötü vicdanı korkunç bir zorbalığa dönüşür. Günah işleyen bir ruh için vicdanın isyanı ve yargısı kadar korkunç bir şey yoktur. Vicdanın mahkemesi tarafsız ve çok serttir. Vicdanı tarafından sorgulanan insan en mutsuz olandır.
Kutsal Dağlı (Aynorozlu) Aziz Païsios şöyle vurgular: Kötü vicdan, “İlahi ahlâk yasasını reddeden ve kendi iradesinin, kendi benliğinin egemenliğini isteyen kişiye aittir. Karanlıklaşmış bir zihin ve günahın egemenliğiyle bozulmuş vicdan, artık ahlâk yasasının ihlaline karşı yükselmez ya da itiraz etmez, çünkü hem yasayı hem de Yasa koyucuyu reddetmiştir. Günah, ruhunun gözlerini karartmış, böylece ahlâk yasasının ışığını, gerçeğin ışığını göremez. Ruhunun kulaklarını sağır etmiş, böylece Tanrı’nın Sözünü duymaz. Zihnini karartmış, algılayamaz hale getirmiş ve kalbini taşlaştırarak vicdan azabı hissetmemesini sağlamıştır. Böyle bir kişinin vicdanı katılaşmıştır. Kötü vicdan sahibi kişi kötülük içinde yaşar, kötü düşünür, kötülük arzulayıp yasadışılık işler…” (Aziz Paisios’un Sözleri 1.cilt).
“Vicdanı huzurlu olmak kadar tatlı bir şey yoktur. İçinde kanatlar hissedersin; uçarsın!” diye devam eder Aziz Paisios. Haydi, Tanrı’nın iradesine uyarak, dua ve tövbe içinde yaşayarak bu iyi vicdanı içimizde geliştirmek için çaba gösterelim ki, onun meyveleri kurtuluşumuzun teminatı olsun.
Arhimandrit E. Oik. Foni Kiriou (Rabbin Sesi) 25 no’lu metinden alıntılanarak tercüme edilmiştir 22 Haziran 2025 Pazar