/ Azizlerimizin hayat hikayeleri / 18 Kasım  Epiroslu Aziz Yenişehit Anastasios ve İsmailîlerden Daniel’in Anılması

18 Kasım  Epiroslu Aziz Yenişehit Anastasios ve İsmailîlerden Daniel’in Anılması

 

Bir gün kız kardeşi ve Epiros’un Paramitia köyünden diğer Hristiyanlarla birlikte hasada giden Anastasios, yolda bölgenin genç yöneticisi Musa’nın liderliğinde bulunan bir grup atlı askerle karşılaşır. Kız kardeşinin güzelliğinden etkilenen Musa, ona sahip olmak ister. Ancak Anastasios cesurca ona karşı durur ve kız kardeşine kaçması için zaman kazandırmış olur. Hristiyanlar’ın ‘’zulmüne’’ uğrayan yönetici ve arkadaşları durumu üstlerine şikayet etmeye giderler. O da Anastasios’un cesaretinden etkilenerek onu kendi dinine döndürmeyi ister zira ne tehditler, ne dayak, ne de hapishane genç adamın inancını sarsabilmiş değildi. Onu dünyevi vaatlerle kandırmaya çalıştılar ama nafileydi.

Anastasios’un tavrı karşısında şaşkına dönen Musa, Hristiyanlar’ı tüm dünyevi güçlerden daha güçlü kılan bu inanç hakkında daha fazlasını öğrenmek ister ve gizlice Anastasios’un hücresine gider. Gardiyan kapıyı açtığı esnada Musa, mahkumun etrafında yüzleri nurlu iki gencin bulunduğunu ancak tam o anda kaybolduklarını görür. Anastasios ona, hapisteki Hristiyanların özellikle de Allah sevgisi uğruna zorluklara sabrettikleri sırada onları teselli eden koruyucu melekleri olduğunu söyler. Ayrıca Hristiyanların neden diğer inançtaki insanların zevklerini neşeyle hor gördüklerini ve ebedi hayat umuduyla her türlü işkenceyi kabul edebileceklerini de ona açıklar. O anda Musa’nın yüreği sevinçle dolar ve Hristiyan olma isteğiyle kendini gencin ayakları dibine atar.  Anastasios ise kendisine beklemesini söyler çünkü din değiştirmesi, babasını, bölgedeki diğer Hristiyanlar’a karşı zulmetmeye kışkırtabilirdi.

Birkaç gün sonra(18 Kasım 1750), oğlunun da gizli Hristiyan olduğundan bihaber olan babası, Anastasios’un başının kesilmesini emreder. Yönetici komşu köydeki bir düğüne gitmek zorunda olduğundan, Musa, aziz şehidin mezarına gelerek onu ziyaret eder ve hürmetlerini sunar ve Anastasios’u ışıklar içinde görme lütfuna nail olur. Aziz ona Mesih’e giden yolda ilerlemesini söyler. Bir meleğin rehberliğinde Mora yarımadasına gelir ve burada inancın gizemlerine ve münzevi hayata yönelik yaşayan bir üstadın manevi rehberliği altına girer. Daha sonra Patras’a gider ve eski dininin mensuplarından korktuğu için de orada gemiye binerek, vaftiz olmak üzere Venedik’e doğru yola çıkar. Vaftizde Dimitrios ismini alır, akabindeyse Kerkira’ya giderek bir manastırda Danil ismiyle keşiş olur. Ancak münzevi mücadelesi Mesih’e olan susuzluğunu gidermeye yetmez, Hristiyanlık mücadelesini şehitlikle taçlandırmak isteyerek İstanbul’a gider ancak oradaki Hristiyanlar, kendilerine karşı başlayabilecek bir zulmün ihtimalinden korktukları için onun teslim olmasını engellerler. Böylece Kerkira’ya döner ve orada Aziz Anastasios adına bir kilise yaptırdıktan sonra, huzur içinde hayatını tamamlar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

18 Kasım  Epiroslu Aziz Yenişehit Anastasios ve İsmailîlerden Daniel’in Anılması