/ Azizlerimizin hayat hikayeleri / 21 Ekim Filistinli Aziz Büyük Hilaryon

21 Ekim Filistinli Aziz Büyük Hilaryon

 

21 Ekim Filistinli Aziz Büyük Hilaryon

Aziz Büyük Hilaryon, Filistin’de pagan bir ailenin oğlu olarak doğdu. Eğitim alması için ailesi tarafından İskenderiye’ye gönderilen Aziz Hilaryon orada Hıristiyan inancıyla tanıştı ve iman edip vaftiz oldu. Aziz Antuan’ın ününü duyarak “Keşişlerin Pederi” namlı bu kutsal kişiyle tanıştıktan sonra kendini keşiş hayatına adamaya karar verdi. Ömrünün geri kalanında diyardan diyara yolculuk etti, yalnızlık içinde dua ve oruçla geçen çetin bir hayat sürdü. Nereye giderse gitsin kutsallığı adeta güneş gibi parladı ve gerek akıl danışmak gerekse şifa bulmak için akın eden insanlar tarafından tanınır oldu. Fakat o alçakgönüllülüğünü koruyup her seferinde başka bir yere göçerek en baştan başladı. Yolculukları onu Mısır’a, Libya’ya, Sicilya’ya ve sonunda da geç yaşta huzur içinde öleceği Kıbrıs’a götürdü. Ölüm döşeğindeyken ağlayarak “Çık git, ruhum! Niye korkuyorsun? Çık git!  Ne diye yüreğimi huzursuz ediyorsun? İsa Mesih’e yaklaşık yetmiş yıl hizmet ettin ve şimdi ölümden mi korkuyorsun?” dedikten sonra ruhunu teslim etti. Sinaksariyon’da aktarıldığına  göre: “On altı yaşından yirmi yaşına kadar, Hilaryon’un barınağı saz ve bataklık otlarından yapılmış basit bir kulübeydi. Daha sonra, evden ziyade türbeyi andıran küçük ve alçak tavanlı bir hücre inşa etti. Sert zemin üzerinde uyudu ve saçlarını sadece yılda bir kez Paskalya’da yıkayıp tıraş etti. Aziz Antuan’ın kendisine verdiği giysiyi ise hiç yıkamadı ve üzerinde eskiyip dağılıncaya kadar hep aynı giysiyi giydi. Tüm Kutsal Kitap’ı ezbere bilir ve sanki Tanrı gözle görülür bir şekilde karşısındaymış gibi saygıyla ayakta durarak ezberinden okurdu. Yirmi bir yaşından yirmi yedi yaşına kadar ilk üç yıl günlük öğünü soğuk suda bekletilmiş bir miktar mercimekti, diğer üç yılını ise tuz serpilmiş bir parça ekmek dışında hiçbir şey yemeden geçirdi. Yirmi yedi yaşından otuz yaşına kadar, yaban otlarının üzerinde barındı; otuz yaşından otuz beş yaşına kadar 6 ons (18 gram) arpa ekmeği ve yağsız pişirilmiş bir miktar sebzeyle beslendi. Ardından hasta düşünce yiyeceğine çok az yağ ekledi ama giderek zayıfladığını görüp böyle giderse yakında öleceğini anlamasına rağmen ekmeğin miktarını artırmadı. Yaşıtlarının dünyadan elini eteğini çektiği yaşta genç bir papaz çömezinin şevkiyle bu sıkı perhizi iki katına çıkarıp öleceği güne dek uyguladı. Günbatımından önce asla bir şey yemedi ve uyguladığı perhize ne büyük bayramlarda ne de ölümcül hastalıklarda bir an olsun ara vermedi.” (371)

 

 

 

                 http://www.abbamoses.com/months/october.html

 

                                      Apolytikion. Ton 8.

Sel gibi akan gözyaşlarınla kurak çölü işledin ve derin inleyişlerinle emeklerinin yüz kat meyve vermesini sağladın ve tüm dünyada mucizelerinle parlayarak bir ışık oldun: Saygıdeğer Baba Hilariyon, ruhlarımız kurtulsun diye Mesih Tanrı’ya yalvar.

 

                                            Kontakion. Ton 3.

Bugün bir araya gelmiş olarak seni ruhsal Güneşin batmaz bir ışığı olarak ilahilerle övüyoruz; çünkü bilgisizliğin karanlığındakiler için parlayıp herkesi Tanrı’nın yüceliğine taşıdın ey Hilariyon, onlar şöyle derken: Selam Baba, çilekeşlerin siperi!

 

21 Ekim Filistinli Aziz Büyük Hilaryon