25 Mart Meleğin Müjdesi Yortusu
Meleğin müjdesi (Grekçe’de Evangelismos) Ortodoks Kilisesi’nin büyük bayramlarından biri olup 25 Mart’ta kutlanır. Meleğin Müjdesi bayramının kutlandığı gün, büyük oruç devresinde balık yenilebilen iki günden biridir (diğeri de Mesih’in Yeruşalim kentine girmesinin hatırlandığı Pazar günüdür).
Luka İncili’ndeki anlatıma göre (1:26-38) , baş melek Gabriel, Meryem’e görünerek onun erkek bilmediği halde (bakire olduğu halde) hamile kalıp bir oğul doğuracağını ve doğacak çocuğa İsa ismini vereceğini müjdelemiştir. Kutsal gelenek uyarınca, Meryem on beş yaşındayken tapınaktan anne-babasının yanına döndüğünde melek tarafından ziyaret edilmiştir.
Bu bayramın kutlanması için Kilise babalarının 25 Mart tarihini seçme sebebi, bu günün Rabbimizin doğumundan tam 9 ay öncesine denk gelmesidir. Bu sayede, tıpkı İznik ve Konstantinopolis konsüllerinde yazıldığı gibi, Mesih’in, Kutsal Ruh’un Meryem’in üzerine indiği anda vücut bulduğu ifade edilmiş olur.
Yunanistan’da pek çok kadın ve erkeğin ismi bu bayram ile bağlantılıdır ve bu kişiler 25 Mart tarihinde aynı zamanda isim günlerini de kutlarlar:
Grekçe: Evangelia (kadın) Evangelos (erkek)
Arap Ortodoksların geleneğinde de 25 Mart tarihi “sevindirici haber” anlamına gelen ve erkeklere verilen “Bechara”, “Beshara” veya “Bashar” isimlerinin günü olarak kutlanır.
BAYRAMIN KUTLANMASI
Meleğin Müjdesi Yortusu çoğunlukla büyük oruç devresine denk gelir; ancak yine de büyük bir sevinçle kutlanır. Bu gün balık yenmesine izin verilmesi sayesinde oruç biraz hafifletilmiş olur.
25 Mart yortusu büyük oruç devresindeki hafta içi bir güne denk gelirse, yortuya ait ayin bazı durumlarda akşam dualarıyla birlikte kutlanır. Meleğin Müjdesi Yortusu, Altınağızlı Eren Yuhanna’nın ayin usulünün büyük oruç devresinde hafta içinde kutlandığı tek gündür. Oruç devresindeki diğer günlerde (hafta sonları hariç) efharistiya kutlaması yerine önceden kutsanmış armağanların töreni yapılır.
Bu bayram, Paskalya Bayramı ile aynı güne denk gelirse “KyrioPascha” adını alır ve özel dualarla kutlanır.
25 Mart yortusunun kutlandığı gün, Kutsal Meryem’in ikonaları ile geçit töreni düzenlemek ve Meryem’e atfedilmiş bazı kutsal yerleri ziyaret etmek (hac) gelenek halini almıştır.
Kaynak: orthodox wiki
İlahi (Apolytikion): Bugün kurtuluşumuz taçlandı ve tüm asırlardan önce var olan sır açığa çıktı; çünkü Tanrı’nın Oğlu Bakire’nin Oğlu oldu ve Gabriel, Tanrı’nın kayrasını ilan etti. Bu yüzden biz de onunla birlikte söyleyelim: “Sevin ey lütuf dolu olan! Rab seninledir”.
İlahi (Kontakion): Sana , ey Tanrı-doğuran, yenilmez koruyucu, tehlikeden kurtulmuş olan ben, Senin şehrin, zafer kutlamasını bir sunu olarak adıyorum. Karşı koyulmaz gücünle beni tüm sıkıntılardan güvende kıl, öyle ki Sana şöyle diyebileyim: “Sevin, ey kocasız gelin!”
AYİNDE OKUMALAR
Elçisel Mektup: İbraniler 2:11-18
Çünkü kutsal kılanla kutsal kılınanların hepsi aynı Baba’dandır. Bu nedenle İsa onlara «kardeş» demekten utanmıyor. «Senin adını kardeşlerime ilan edeceğim, topluluğun ortasında
seni ilahilerle yücelteceğim» diyor. Yine, «Ben O’na güveneceğim» ve yine, «İşte ben ve Tanrı’nın bana verdiği çocuklar» diyor. Bu çocuklar etten ve kandan oldukları için İsa, ölüm gücüne sahip olanı, yani İblis’i, ölüm aracılığıyla etkisiz hale getirmek üzere onlarla aynı insan yapısını aldı. Bunu, yaşamları boyunca ölüm korkusu yüzünden köle olmuş olanların hepsini özgür kılmak için yaptı. Kuşkusuz O, meleklere değil, İbrahim’in soyundan olanlara yardım ediyor. Bunun için her yönden kardeşlerine benzemesi gerekiyordu. Öyle ki, Tanrı’ya olan hizmetinde merhametli ve sadık başkâhin olup halkın günahlarını Tanrı’ya bağışlatabilsin. Çünkü kendisi sınandığında acı çektiğine göre, sınananlara yardım edebilir.
İncil: Luka 1:24-38
Bir süre sonra karısı Elizabet gebe kaldı ve beş ay evine kapandı. «Bunu benim için yapan Rab’dir» dedi. «Bu günlerde benimle ilgilenerek insanlar arasında utancımı giderdi.» Elizabet’in hamileliğinin altıncı ayında Tanrı, melek Cebrail’i Celile’de bulunan Nasıra adlı kente, Davut’un soyundan Yusuf adındaki adama nişanlı olan bir kıza gönderdi. Kızın adı Meryem’di. Onun yanına giren melek, «Ey Tanrı’nın lütfuna erişen kız, selam! Rab seninledir» dedi. Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı. Ama melek ona, «Korkma Meryem» dedi, «sen Tanrı’nın lütfuna eriştin. Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracaksın, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine `en yüce Olan’ın Oğlu’ denecek. Rab Tanrı O’na, atası Davut’un tahtını verecek. O da sonsuza dek Yakup’un soyu üzerinde egemenlik sürecek, ve egemenliğinin sonu gelmeyecektir.» Meryem meleğe, «Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki» dedi. Melek ona şöyle cevap verdi: «Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, en yüce Olan’ın gücü senin üstüne gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. Bak, senin akrabalarından Elizabet de yaşlılığında bir oğula gebe kalmıştır. Kısır bilinen bu kadın şimdi altıncı ayındadır. Tanrı’nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur.» «Ben Rab’bin kuluyum» dedi Meryem, «bana dediğin gibi olsun.» Bundan sonra melek onun yanından ayrıldı.
Akşam duasιnda okunan okumalar
Yakup’un Düşü
(Yaratιlιş 28:1-17)
Yakup Beer-Şeva’dan ayrılarak Harran’a doğru yola çıktı. Bir yere varıp orada geceledi, çünkü güneş batmıştı. Oradaki taşlardan birini alıp başının altına koyarak yattı. Düşte yeryüzüne bir merdiven dikildiğini, başının göklere eriştiğini gördü. Tanrı’nın melekleri merdivenden inip çıkıyorlardı. RAB yanıbaşında durup, “Atan İbrahim’in, İshak’ın Tanrısı RAB benim” dedi, “Üzerinde yattığın toprakları sana ve soyuna vereceğim. Yeryüzünün tozu kadar sayısız bir soya sahip olacaksın. Doğuya, batıya, kuzeye, güneye doğru yayılacaksınız. Yeryüzündeki bütün halklar senin ve soyunun aracılığıyla kutsanacak. Seninle birlikteyim. Gideceğin her yerde seni koruyacak ve bu topraklara geri getireceğim. Verdiğim sözü yerine getirinceye kadar senden ayrılmayacağım.” Yakup uyanınca, “RAB burada, ama ben farkına varamadım” diye düşündü. Korktu ve, “Ne korkunç bir yer!” dedi, “Bu, Tanrı’nın evinden başka bir yer olamaz. Burası göklerin kapısı.”
Hezekiel 43:27-44:1-4
Yedi gün bitince, kâhinler sekizinci gün ve daha sonra yakmalık ve esenlik sunularınızı sunağın üzerinde sunacak. O zaman sizi kabul edeceğim. Rab Yahve böyle diyor.” Bundan sonra adam beni tapınağın doğuya bakan dış kapısına geri getirdi. Kapı kapalıydı. RAB bana, “Bu kapı kapalı kalacak, açılmayacak, buradan kimse girmeyecek!” dedi, “İsrail’in Tanrısı RAB bu kapıdan girdi, bu yüzden kapalı kalacak. Yalnız önder -önder olduğu için- RAB’bin önünde oturup ekmek yemek üzere eyvandan girebilir, aynı yoldan da çıkabilir.” Adam Kuzey Kapısı yolundan tapınağın önüne getirdi beni. Baktım, RAB’bin görkeminin tapınağı doldurduğunu gördüm. Yüzüstü yere düştüm.
Özdeyişler 9:1-11
Bilgelik kendi evini yaptı, Yedi direğini yonttu. Hayvanlarını kesti, Şarabını hazırlayıp sofrasını kurdu. Kentin en yüksek noktalarına gönderdiği Hizmetçileri aracılığıyla herkesi çağırıyor: “Kim safsa buraya gelsin” diyor. Sağduyudan yoksun olanlara da, “Gelin, yiyeceklerimi yiyin, Hazırladığım şaraptan için” diyor. “Saflığı bırakın da yaşayın, Aklın yolunu izleyin. “Alaycıyı paylayan aşağılanmayı hak eder, Kötü kişiyi azarlayan hakarete uğrar. Alaycıyı azarlama, yoksa senden nefret eder. Bilge kişiyi azarlarsan, seni sever. Bilge kişiyi eğitirsen Daha bilge olur, Doğru kişiye öğretirsen bilgisini artırır. RAB korkusudur bilgeliğin temeli. Akıl Kutsal Olan’ı tanımaktır. Benim sayemde günlerin çoğalacak, Ömrüne yıllar katılacak.