/ Pazarın Sesi / Elçisel Geleneğin koruyucusu Aziz Pederler

Elçisel Geleneğin koruyucusu Aziz Pederler

Elçisel Geleneğin koruyucusu Aziz Pederler

Kilise yılı süresince Kilise, üç kez, Ekümenik Konsillere katılan Tanrı’yı kuşanan Aziz Pederleri anımsar. Bunlar, Paskalya sonrası yedinci Pazar, Ekim ayı içerisinde bir Pazar ve bugünün Pazarı olarak belirlenmiştir.  Özellikle bugün, Monofizitlere karşı 451 yılında Kadıköy’de düzenlenen 4. Ekümenik Konsilde mücadele eden Pederleri anıyoruz.

Söz konusu Konsil, İsa’nın kişiliğiyle ilgili gerçek imanı ve Kilisenin yaşayan geleneğini ifade etti. Bu ifadeye göre, Mesih mükemmel Tanrı ve mükemmel İnsandır. O, kişiliğinde ve varlığında, değişmeksizin ve karışmaksızın birleşen ilahi ve insani iki doğaya sahiptir.

Ayrıca O’nun iki farklı iradesi, insani ve ilahi olmak üzere farklı faaliyetleri olmasının yanı sıra, insani irade ve faaliyet, ilahi irade ve faaliyete gönüllü olarak uyum sağlar.

Heretiklerin (sapkınların) ruhsal tedavisi

Heretizmin özünü anlamak için Ortodoks maneviyatı için gerçek ve yaşamın birbirini varsayan ayrılmaz gerçeklikler olduğunu hatırlatıyoruz. Gerçek ve yaşam, kendisinin de dediği gibi öncelikle İsa Mesih’tir: “Yol, gerçek ve yaşam Ben’im” (Yuhanna 14:6). Heretizm, gerçeğin bir kısmını alıp bütünün yerine koymak demektir. Ama bu faaliyet gerçeklikten sapmak ve değişmek ve yaşamın ziyan olmasına neden olur.   

Kilise’nin Mesih hakkındaki sözü insan kurtuluşu hakkındaki sözüyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır. Örneğin, eğer Mesih yalnızca mükemmel Tanrıysa ve gerçekten insan doğasını almadıysa, o zaman insan kurtulamaz çünkü Teolog Aziz Grigorios’un da ifade ettiği gibi “kabul edilmeyen”, “şifasız” kalır. Eğer Mesih sadece insansa, ne kadar mükemmel ve ideal olursa olsun, kurtuluş, Tanrı’nın işi olduğundan insanı kurtaramaz.

Gerçek Tanrı ve İnsan olan Rab İsa Mesih’in kişiliğinde, insan Tanrı ile, yaratılmış olan yaratılmamış Olan ile birleşiyor. Monofizitler veya Kadıköy Konsili karşıtları Mesih’in gerçekte iki doğaya sahip olmadığını kabul edip Kutsal Üçlemenin ikinci şahsının sadece ilahi doğaya sahip olduğuna, ilahi doğa insani doğayı eritmiş olduğuna inanıyorlardı.

Bu nedenle burada insan doğasının Tanrı’nın yaşamından çekildiği düşüncesi yerleşmiş, insanın beden alan Tanrı Oğlu aracılığıyla insanın mutlak amacı olan Tanrı ile birliği ve ilahi yaşama katılım yani gerçek insan doğasının benzeşmesi ve ilahlaşmasına dair Ortodoks inancın sorgulanması söz konusudur. 

 

Heretiklere karşı tutumumuz

Bugünkü Elçisel okumada Elçi Pavlus, her Kilise papazı gibi öğrencisi Titus’a heretik (sapkın) insanı bir ve iki kez uyarması gerektiğini öğretir. Bu basit bir öğüt değil ama heretik (sapkın) kişinin hatasını fark etmesini, tövbe etmesini ve doğru inancı kabul etmesini amaçlayan geniş, didaktik bir çabadır.

Ne yazık ki heretikler her dönemde, özellikle çağımızda varlık gösteriyorlar. Ve bu, çünkü bu dünyanın kültürel ve ruhsal afazisi, cehalete, benmerkezciliğe ve irrasyonel özgüvene maruz kalan insanı yıkıcı din-ötesi ve çeşitli şeytani güçlere sürüklemesi nadir olan bir şey değildir. Bununla birlikte Kilise’nin imanlı bireyleri heretiklerin örgütlü din propagandası karşısında uyanık kalmalı, Ortodoks kitapları incelemeli, Episkopos ve cemaatinin ruhani babalarına danışmalıdır.  

Ayrıca, gerçek Hristiyan’ın herkesi, hatta en büyük günahkar ve sapkını bile koşulsuz ve sınırsız sevdiği daima aklımızda olmalıdır. Biz imanlılar, sapkının kişiliğiyle özdeşleştirilmememiz gereken günah ve sapkınlıktan nefret eder, yüz çevirir ve onu reddederiz. Sapkınlık bir şeytan icadıdır. Sapkın insan Tanrı’nın yaratığı olmaktan çıkmış kişi değildir! Bu nedenle, “aldanılanları geri getir ve kutsal, katolik ve resûlî Kilisen’le birleştir” diye (Aziz Vasil Litürjisi) dua etmeyi bırakmayalım.

 

Arhimandrit N.K. Foni Kiriou (Rab’bin Sesi) 29 numaralı broşüründen tercüme edilmiştir.16 Temmuz 2023

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Elçisel Geleneğin koruyucusu Aziz Pederler