Büyük Konstantinos
Kilise bugün kralların en saygını ve elçi eşiti Konstantinos ve annesi Eleni’yi anıyor. Konstantinos, kiliseye en acımasız yöntemlerle zulmeden imparatorların aksine, Hristiyanlığı destekleyen ilk Roma imparatoruydu.
Devletin başkentinin Roma’dan Bizans’a taşınması ve 11 Mayıs 330’da açılışı yapılan Konstantinosopolis’in kuruluşu önemli eserleri arasında yer alır. Ayrıca, Kutsal Haç’ın, Mesih’in dünyevi varlığıyla ilişkilendirilen Golgota ve Hayat Veren Mezarın aranması ve bulunması için Azize Eleni’nin Yeruşalim’e gönderilmesi. Hatta Arius sapkınlığı nedeniyle Kilise’nin kaybolan esenliğinin korunması adına 325 yılında İznik’te Birinci Ekümenik Konsil için çağrı yapılması.
Yaşamının sonlarına doğru İzmit’te vaftiz edildi, 337 yılının Pentekost gününde yaşama gözlerini yumdu. Dördüncü yüzyılda yaşayan Kilise tarihinin babası Kayserya Episkoposu Filistinli Eusebios, Konstantinos’un son sözlerini yazdı: “Şimdi gerçekten mutlu olduğumu biliyorum, şimdi sonsuz yaşama layık olduğumu biliyorum, şimdi sonsuz ışığa paydaş olduğumu biliyorum.” Siyasi ve dini bakış açısından, Büyük Konstantinos’un eserleri gerçekten de çığır açan ve benzersizdir. Dünya tarihini derin bir şekilde etkiledi, Avrupa ve Roma İmparatorluğunu Hristiyanlaştırdı ve Hristiyanlara yönelik haksız zulümleri durdurdu.
Elçi Pavlus ve Büyük Konstantinos
Aziz Konstantinos Şam’a yürüyen Elçi Pavlus’un muadili olarak bir görüm gördü. Bu, etrafında “bunun vasıtasıyla galip geleceksin” yazıtı bulunan, devasa boyutta bir Haç’ın gökyüzünde görünmesiyle ilgiliydi: Ve bilindiği gibi görünümün ertesi günü, 28 Ekim 312 yılında gerçekleşen Milvian Köprüsü savaşının kritik bir anında Haç zafer kazandırdı. Bu mucizevi olayın ardından Konstantinos Hristiyanlığa yakınlaşmaya başladı. Kiliseye olan iyiliği ve inancı yayma isteği, yalnızca siyasi çıkarlara yönelik dışsal eylemler değil, Tanrı dostu ve etik yansıması olan eylemlerdi.
Büyük Konstantinos’un dönüşümü bize Ulusların Elçisinin dönüşümünü hatırlatır. Bu nedenle, Kilise bugün Elçilerin İşleri kitabından, kilisenin yaşamı ve Hristiyanlığın “tüm uluslara” yayılması için belirleyici bir öneme sahip olan bu olaya atıfta bulunan pasajın okunmasına karar verdi.
Pavlus, MS 34 yılı civarında orada bulacağı Hristiyanları tutsak olarak Yeruşalim’e getirmek amacıyla Şam havralarına giderken, bir insanın hayatında yaşanabilecek en sarsıcı olaylardan birini yaşadı. Dirilmiş Mesih’i göksel ışığın içinde görmeye layık görüldü ve o an itibariyle varlığı dönüşüme uğradı. Kiliseye zulmeden birisiyken, Mesih’in önde gelen Elçisi oldu.
İlahi varlığın görünümü onu kökten değiştirirken, bu olay için Tanrı’ya zafer ilahisi söyleyen Aziz Hrisostomos “Tanrım, gücünün harika eserlerini kim anlatabilir? Çünkü Pavlus’un senden uzak kalmasına izin vermedin, ama onu tüm insanların yararı için Elçin seçtin.” “Yıldızları ve güneşi yarattığında meleklerin seni bir ağızdan övdüler ama o zaman, tüm dünyanın lütfu için güneş ışığından parlak ve yeryüzünü gökten daha parlak hale getiren yeni Pavlus’u yeniden yarattığında seni o kadar büyük bir sevinçle övmediler.”
Dua edelim ki, Ulusların Elçisi ve elçi eşiti Konstantinos’un Mesih’e olan sevgisi, inancımızı yaşayabilmemiz ve O’nun ışığını yayabilmemiz için bizim de varlığımıza ilham kaynağı olsun.
Arhimandrit N.K. Foni Kiriou (Rabbin Sesi) 21 numaralı broşüründen alıntılanarak tercüme edilmiştir. 21 Mayıs 2023
Büyük Konstantinos