Yeryüzündeki yasamımızın anlamı
Zengin adam ile dilenci Lazar’ın benzetmesi (Luka 16, 19-31) üç bölüme ayrılır: a) zengin adamın ve dilenci Lazarı’n bu dünyadaki yaşamı b) her iki ana karakterin ölümü, ve c) ölümden sonraki yaşamda durumlarının tersine dönmesi.
Zengin adamın İsminin kullanılmasının önemi
Benzetmede üzerinde dikkatle durulması gereken bir nokta isim meselesidir. Zengin adamla tanışıklığımız ismi aracılığıyla değil, “mor ve ince keten giyinmiş” yani lüks kıyafetler giymiş ve her gün eğlenen biri olarak yapılan tanımlama aracılığıyladır. Zengin adama bir isim vermeyerek, İsa Mesih onu Tanrı ve insanlarla olan ilişkisi açısından gerçek varoluşundan mahrum bırakarak varlığı yalnızca lüks giysilerine ve günlük eğlencelerine indirgenir. Bu yüzden, çevresi için zengin adam bir kişi olarak değil, sadece varlıklı bir insan olarak değer taşımaktaydı.
Zengin adamın günahı serveti değildi. Onun tek kimliğinin, başka bir bakış açısı olmaksızın, yalnızca günlük zevkler üzerinden tanımlanmasıydı. Hayatının amacı maddi hazdı: “Yiyelim, içelim, eğlenelim, çünkü yarın öleceğiz.”
Zenginin sonsuz anonimliğinin aksine, dilencinin bir adı vardır: Lazar, ki bu ismin aynı zamanda sembolik bir anlamı da vardır. Çünkü Lazar, “Tanrı benim yardımcım” anlamına gelir.
Ölümden sonra
Fakir Lazar, Tanrı’nın gözünde göz ardı edilmedi ve melekler onu İbrahim’in kucağına taşıdılar.
Ne yazık ki, farkında olamadığımız şey, bu hayattaki seçimlerimizin ebedi hayatta da sonuçları olduğudur. Zengin adam, görkemli bir cenaze töreninden sonra bir azap yerine gider. Zengin adamı cehenneme gönderen esas sebep, yaptığı şeyler değil, yapmadığı şeylerdir: başkalarına dikkat etme yeteneğinin olmaması. Dünyadaki hayatı dilenciye kötülük etmez. Hayır, onu basitçe görmezden gelir. Kayıtsızdır. Ancak zengin adam, İbrahim’den Lazar’ı yollayıp dilini biraz suyla serinletmesini istediğinde, İbrahim ona aralarında geçilemez bir uçurum olduğunu söyler. Eğer Tanrı ile aramızda bir uçurum olmadan yaşamak istiyorsak, bu hayatta o uçurumu etkisiz hale getirmek için çabalamalıyız.
Zengin adamın talebi
Benzetmenin üçüncü bölümü, zengin adamın yeryüzündeki kardeşlerine sahip çıkılması talebini konu alır. Kardeşleri de kendisi gibi aynı algılara ve yaşam tarzlarına sahiptirler. Zengin adam onların değişip cehenneme gitmesinler ister. Ancak, Mesih’in sözünü kabul etmedikleri ve Dirilişine inanmadıklarına göre onların tövbe etmeleri nasıl mümkün olabilir?
Mesih’in sözü her zaman geçerliliğini korur. Gerçekten de, günümüzde birçok insanın tanınması, isimlerine değil, ekonomik durumlarına ve yüksek sosyal, politik ve mesleki konumlarına dayanmaktadır. Ancak Mesih, bizi tövbe etmeye, bu zihniyeti terk etmeye, yani düşünce ve davranış biçimimizi değiştirmeye çağırıyor; yaşamımızda bir şey başardığımız için sevinmememiz gerektiğini, bunun yerine isimlerimizin sonsuzlukta yazılı olduğunu bilerek sevinmemiz gerektiğini vurguluyor! Aziz Altın ağızlı Yuhanna, “bu benzetme bize kurtuluş için ilaçlar sağlar; çünkü zenginleşenleri eğitir ve fakirleri teselli eder” diyerek akıllıca gözlemde bulunuyor. Devamında ise şunu ekliyor: “Bu benzetmeyi hem zenginler hem de fakirler bir kenara not edin: zenginler evinizin duvarına, fakirler ise zihninizin duvarına”.
İletişim ve sevgi ruhu
Yaşama biçimimize, günlük hayatımıza katılış şeklimize dikkat edelim ve zenginlerin bencil zihniyetinden – dünyayla sınırlı, kısa görüşlü bir zihniyet – maddi veya manevi olsun, hazineleri bencilce bireysel tüketim için tutan bir zihniyetten kaçınalım. Ve hiç kimselernin gözlerini kapattıklarında yanlarına hiçbir şey almayacaklarını kabul edelim. Bu nedenle, Tanrı’ya daha çok benzemek için insan gibi insan olmaya gayret edelim!
† Ὁ Φ. Ἀ. Foni Kiriou (Rab’bin Sesi) 44 no’lu broşürden alıntılanarak tercüme edilmiştir. 3 Kasım 2024