/ Pazarın Sesi / Biz ve diğer insanlar

Biz ve diğer insanlar

İnsanın dünyadaki yaşamı, Tanrı sevgisinin tam bir kabulüdür; ancak bu sevgiyi sürekli olarak diğer insanlara sunması gerekiyor. İncil’deki İyi Samiriyeli  benzetmesinin konusu da bu. Bu benzetme aracılığıyla  “komşu kimdir” sorusuna bir yanıt verilmez, ancak her birimizin başkalarına nasıl komşu olduğumuz tanımlanır; çünkü tüm diğer insanlar bizim komşularımız, kardeşlerimizdir.

Kısır ritüelcilik

Mesih’in bu benzetmeyi söylemesinin sebebi, sonsuz yaşam hakkında soru soran Yasa uzmanıdır. O, Tanrı’nın emirlerini biçimsel olarak yerine getirerek sonsuz yaşamı, Tanrı’nın Krallığını miras alabileceğini düşünüyordu.

Benzetmedeki yolcu, Yeruşalim’dem Eriha’ya inerken pusuya düştü. Saldırı sonucu onu yarı ölü halde orada bıraktılar ve sahip olduğu her şeyi aldılar. Aniden, Musa Yasası ve Süleyman Tapınağı’nın bir kâhini ortaya çıktı. Ağır yaralı adamı gördü ve yardım etmeden oradan uzaklaştı. Daha sonrasında ise bir Levili oradan geçti. O da Yasa ve tapınağın bir hizmetkârıydı. Ağır yaralı adamı gördü ve yanından geçip giderek yoluna devam etti. Kâhin ve Levili, “kurban” ve “yakmalık sunular”, yani kısır ritüelciliği seçtiler; çünkü Yasa, tapınak hizmetkârlarının ölü bedenlere dokunmasını yasaklıyordu, böylece kirlenmemeleri ve görevlerini  “temiz” bir şekilde yerine getirmeleri sağlanıyordu.

Sevgi dolu bir davranış sergileyen kişi

Sonra üçüncü yolcu gelir. O bir Samariyeli, İsrailoğullarının ulusal ve dini düşmanıydı. Yaralı adamı gördü ve – onun bir Yahudi olmasına rağmen – onu görmezden gelmedi. Oradan öyle geçip gitmedi. Yanına gitti, yaralarını yağ ve şarapla yıkadı, sardı, onu hayvanına bindirdi, bir hana götürdü ve yaralı adamın durumuna özen gösterdi. Rab, Yasa uzmanına “Üç kişiden hangisi, hırsızların kurbanı olan o zavallı adama komşusu gibi davrandı?” diye sorduğunda, Yasa uzmanı şu şekilde yanıt verdi:  “Acı çeken kardeşine sevgi, ilgi ve şefkat gösteren kişi.”

Tanrı’nın sevgisi

Mesih, Tanrı Baba’nın bu sevgisini, dünyayı kurtarmak için çarmıha gerilerek ve ölümüyle tezahür edilmesine aracılık etti. Böylece benzetmenin sembolik yorumu da ortaya çıkar: İyi Samariyeli, Mesih’tir. Hırsızların pusuya düşürdüğü kişi, günah tarafından parçalanan ve onu “yarı ölü” halde bırakan insandır. Han, Kilise’yi temsil eder, çünkü Kilise Nuh Gemisi misali, bizim kurtuluşumuzun ve iyileşmemizin mekanıdır. Yağ ve şarap, Kilisemizin sakramentleridir. İyi Samariyeli’nin, han sahibine ödediği iki denar, Eski ve Yeni Ahit’tir. İyi Samariyeli, İsa Mesih, İkinci ve Yüce Gelişinde yaşayanları ve ölüleri yargılamak için tekrar gelecektir.

Bireyseciliğin, insani duyguların yozlaştığı ve duyarsızlığın egemen olduğu bir çağda, sevgi, Ortodoks Hristiyanlar olarak gerçekliğimizin ve Tanrı’nın Krallığı’na girişimizin tek ölçüsü olmaya devam etmektedir. Sevgi, bu nedenle, hayatın özü ve Kilisenin temeli olup, Tanrı kuşanan Aziz İgnatius’a göre, iman ve sevginin birliğidir. İman ve umut, insanı maddi şeyleri küçümsemeye öğretirken, sevgi, insan ruhunu, Tanrı’nın erdemleriyle birleştirir ve Görünmeyeni, ruhsal sezgiyle arar (Aziz Diadohos Fotiki).

Dünya, Tanrı’nın sevgisiyle kurtulacaktır. Ancak bu sevgi, ifade edilmeli. Ve biz Hristiyanlar, bunu her gün ifade etmeye, yaymaya, bir mesaj ve umut haline getirmeye çağrılıyoruz. Bu, başkasına yönelmenin sadece sözlerle değil, aynı zamanda eylemlerle de olacağı anlamına gelir. Yani, kişinin tüm varlığını kucaklayan bir hareket, günlük hayatta anlayış, kabul, uzlaşma, nezaket, iyilik, karşılıklılık, yumuşaklık ve sevgi demektir.

 

. Φ. . Foni Kiriou (Rab’bin Sesi) 45 no’lu broşürden alıntılanarak tercüme edilmiştir. 10 Kasım 2024 Pazar

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Biz ve diğer insanlar