«Kaybolan oğul benzetmesi» Pazarı
- Korintliler 6. Bölüm
12«Bana her şey serbest», ama her şey yararlı değildir. «Bana her şey serbest», ama hiçbir şeyin tutsağı olmam. 13Yemek mide için, mide de yemek içindir. Ama Tanrı hem mideyi, hem de yemeği ortadan kaldıracaktır. Beden cinsel ahlaksızlık için değil, Rab içindir. Rab de beden içindir. 14Rab’bi dirilten Tanrı, kendi kudretiyle bizi de diriltecek. 15Bedenlerinizin Mesih’in üyeleri olduğunu bilmiyor musunuz? Mesih’in üyelerini alıp bir fahişenin üyeleri mi yapayım? Asla! 16Fahişeyle birleşenin, onunla tek bir beden olduğunu bilmiyor musunuz? «İkisi tek bir beden olacaklar» deniyor. 17Oysa Rab’le birleşen kişi, O’nunla tek bir ruh olur. 18Cinsel ahlaksızlıktan kaçın. İnsanın işlediği tüm diğer günahlar bedenin dışındadır, ama cinsel ahlaksızlıkta bulunan, kendi bedenine karşı günah işler. 19Bedeninizin, Tanrı’dan aldığınız ve içinizde olan Kutsal Ruh’un tapınağı olduğunu bilmiyor musunuz? Siz kendinize ait değilsiniz.20Bir bedel karşılığı satın alındınız; bunun için Tanrı’yı bedeninizde yüceltin.
Luka 15. Bölüm
11İsa, «Bir adamın iki oğlu varmış» dedi. 12«Bunlardan küçüğü babasına, `Baba’ demiş, `malından payıma düşeni ver bana.’ Baba da servetini iki oğlu arasında paylaştırmış.
13«Bundan birkaç gün sonra küçük oğul her şeyini toplayıp uzak bir ülkeye gitmiş. Orada sefahat içinde bir yaşam sürerek varını yoğunu çarçur etmiş. 14Delikanlı her şeyini harcadıktan sonra, o ülkede şiddetli bir kıtlık baş göstermiş ve o da yokluk çekmeye başlamış. 15Bunun üzerine gidip o ülkenin vatandaşlarından birinin hizmetine girmiş. Adam onu, domuz gütmek üzere otlaklarına yollamış. 16Delikanlı, domuzların yediği keçiboynuzlarıyla karnını doyurmaya can atıyormuş. Ama hiç kimse ona bir şey vermemiş.
17«Aklı başına gelince şöyle demiş: `Babamın nice işçisinin fazlasıyla yiyeceği var, bense burada açlıktan ölüyorum. 18Kalkıp babamın yanına döneceğim ve ona, Baba diyeceğim, Tanrı’ya[p] ve sana karşı günah işledim. 19Ben artık senin oğlun olarak anılmaya layıkdeğilim. Beni işçilerinden biri gibi kabul et.’
20«Böylece kalkıp babasının yanına dönmüş. Kendisi daha uzaktayken babası onu görmüş, ona acımış, koşup boynuna sarılmış ve onu öpmüş. 21Oğlu ona, `Baba’ demiş, `Tanrı’ya[r] ve sana karşı günah işledim. Ben artık senin oğlun olarak anılmaya layık değilim.’
22«Babası ise kölelerine, `Çabuk, en iyi kaftanı getirip ona giydirin!’ demiş. `Parmağına bir yüzük takın, ayaklarına çarık giydirin! 23Besili danayı getirip kesin, yiyelim ve eğlenelim. 24Çünkü benim bu oğlum ölmüştü, yaşama döndü; kaybolmuştu, bulundu.’ Böylece eğlenmeye başlamışlar.
25«Babanın büyük oğlu ise tarladaymış. Gelip eve yaklaştığında çalgı ve oyun seslerini duymuş. 26Uşaklardan birini yanına çağırıp, `Ne oluyor?’ diye sormuş.
27«O da ona, `Kardeşin geldi, baban da ona sağ salim kavuştuğu için besili danayı kesti’ demiş.
28-29«Büyük oğul öfkelenmiş, içeri girmek istememiş. Babası dışarı çıkıp ona yalvarmış. Ama o, babasına şöyle cevap vermiş: `Bak, bunca yıl senin için köle gibi çalıştım, hiçbir zaman buyruğundan çıkmadım. Ne var ki sen bana, arkadaşlarımla eğleneyim diye hiçbir zaman bir oğlak bile vermedin. 30Oysa senin malını fahişelerle yiyen şu oğlun eve dönünce, onun için besili danayı kestin.’
31«Babası ona, `Oğlum, sen her zaman benim yanımdasın, neyim varsa senindir’ demiş. 32`Ama sevinip eğlenmek gerekiyordu. Çünkü bu kardeşin ölmüştü, yaşama döndü; kaybolmuştu, bulundu!’»