Matta’nın 10. Pazarı
Korintliler
4. Bölüm
Kanımca Tanrı biz elçileri, ölüm hükümlüleri gibi en geriden gelenler olarak gözler önüne serdi. Hem melekler hem insanlar için, tüm evren için seyirlik oyun olduk. Biz Mesih’in uğruna akılsızız, ama siz Mesih’te akıllısınız! Biz zayıfız, ama siz güçlüsünüz! Siz saygıdeğer kişilersiniz, biz ise değersiz kişileriz! Şu ana dek aç, susuz ve çıplağız. Dövülüyoruz ve barınacak yerimiz yok. Kendi ellerimizle çalışıp emek veriyoruz. Bize sövenler için iyilik diliyoruz. Zulmedilince sabrediyoruz. Bize iftira edilince tatlılıkla karşılık veriyoruz. Şu ana dek âdeta dünyanın süprüntüsü, her şeyin döküntüsü olduk.
Bunları sizi utandırmak için değil, sevgili çocuklarım olarak sizi uyarmak için yazıyorum. Çünkü Mesih’in yolunda sayısız eğiticiniz olsa bile çok sayıda babanız yoktur. Ben size Müjde’yi ulaştırmakla Mesih İsa’da manevi babanız oldum. Bu nedenle beni örnek almaya çağırıyorum sizi.
Matta
17. Bölüm
Kalabalığın yanına vardıklarında bir adam İsa’ya yaklaşıp O’nun önünde diz çöktü. «Ya Rab» dedi, «oğlumun haline acı! Çocuk saralı ve çok acı çekiyor. Sık sık ateşe ya da suya düşüyor. Onu senin öğrencilerine getirdim, ama iyileştiremediler.»
İsa, «Ey imansız ve sapmış kuşak!» dedi. «Sizinle daha ne kadar kalacağım? Size daha ne kadar katlanacağım? Çocuğu buraya, bana getirin.» İsa cini azarlayınca, cin çocuktan çıktı, çocuk da o anda iyileşti.
Sonra öğrenciler tek başlarına İsa’ya gelip, «Biz cini neden kovamadık?» diye sordular.
İsa, «İmanınız kıt olduğu için» karşılığını verdi. «Size doğrusunu söyleyeyim, bir hardal tanesi kadar imanınız olsa şu dağa, `Buradan şuraya göç’ derseniz, göçer. Sizin için imkânsız bir şey kalmaz.» Celile’de bir araya geldiklerinde İsa onlara, «İnsanoğlu, insanların eline teslim edilecek ve öldürülecek, ama üçüncü gündirilecek» dedi.
Öğrenciler buna çok kederlendiler.